Basın İlan Kurumu: Devletin parasıyla devlet kurumlarının aşağılanmasına izin vermeyiz!
Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, Anadolu Ajansı'na konuştu. Verdiği röportajda kurumun İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un baskısı altında olduğu iddiasına "Basın İlan Kurumu baskı ve talimatla hareket etmez" şeklinde yanıt veren Sobacı, "Devletten alınan parayla devlet kurumlarının aşağılanmasına izin vermeyiz" diyerek besleme medyaya da tepkisini dile getirdi.
Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, kurumun faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AA'nın sorularını yanıtlayan Sobacı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile İletişim Başkanlığı çatısı altında basın sorunlarıyla yakından ilgilenen entegre bir yapı oluştuğuna dikkat çekti.
Basın İlan Kurumu'nun da bu entegre yapının bir parçası olarak basın sektörünün sorunlarına kalıcı çözümler üretme sürecine katkı vermek için yoğun çaba harcandığına vurgu yapan Sobacı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde her kurumun daha demokratik ve etkin çalışması gerekliliğine uygun hareket edildiğini söyledi.
"BASINA DESTEK 451 MİLYON LİRAYI BULDU"
2020 yılı sonunda basına verilen desteğin 452 milyon lirayı bulduğunu ifade eden Sobacı, pandemi döneminde de basının mağdur olmaması için gazeteler için mahsup uygulamalarının ertelenmesi, borç para alan gazetecilerin borç tahsil sürelerinin ertelenmesi gibi birçok destek kararı alındığını belirtti.
Basın İlan Kurumuna yönelik ağır eleştirilere de yanıt veren Sobacı, "Basın İlan Kurumu devleti soyuyor" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da cevap verdi.
CHP'DEN CUMHURİYET'E ISMARLAMA HABERLER
CHP'nin Cumhuriyet gazetesine 'ısmarlama' haberler yaptırarak Basın İlan Kurumunun teşkilat yapısını bile yanlış anlatan yazılar yazıldığı kaydeden Sobacı, "Açıkçası, aldığı kararlarla bu ülkeye siyasi ve ekonomik maliyet doğurmaktan başka bir icraatı olmayan vesayetçi bir zihniyetin temsilcilerinin hezeyanlarına karşı Basın İlan Kurumu olarak hukukun sınırları içinde görevimizi yapmaya devam ediyoruz." dedi.
BASIN AHLAK İLKELERİ 1994'TE KABUL EDİLDİ
'Basın İlan Kurumu sansür ve baskı aracı olduğu' iddialarını da yanıtlayan Sobacı, kurumun sanki yeni icat edilmiş bir kurum gibi gösterildiğini ancak 1961'den veri varlığını sürdürdüğünü belirterek, "Söz konusu Basın Ahlak İlkeleri, 1994'de "Basın Sektörü Temsilcileri", "Hükümet temsilcileri" ve "Bağımsızlar" olarak isimlendirilen üç farklı grubu bünyesinde barındıran Basın İlan Kurumu Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş. Bütün kesimlerin mutabık olduğu bir Genel Kurul kararından bahsediyoruz. Bu basın ahlak ilkelerini biz koymadık, bizden önce koyulmuş ilkeleri işletiyoruz. Gazetelere yönelik müeyyideleri bu esaslara uygun şekilde veriyoruz." ifadesini kullandı.
"baskı ve talimatla hareket edilmez"
Basın İlan Kurumu'nun İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un baskısı altında olduğu yönündeki eleştirilere de cevap veren Sobacı, kurumdaki tüm faaliyetlerin Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun, ilgili yönetmelikler ve Genel Kurul Kararları doğrultusunda yürütüldüğüne dikkat çekti.
Bunun dışındaki baskı ya da talimatla hareket edilmeyeceğinin altını çizen Sobacı, Fahrettin Altun ile ilgili konunun, Cumhuriyet gazetesinin Basın Ahlak Esasları'nı ihlal eden haberleri dolayısıyla önlerine geldiğini belirtti.
"Sayın Altun'un evinin fotoğraflanıp, açık adresini sokağına kadar ifşa edilmesine ilişkin bu meselede de söz konusu mevzuat çerçevesinde hareket edildi. Hukukun en temel ilkelerinden olan özel hayatın mahremiyetinin ihlali ve devlet koruması altındaki üst düzey bir yöneticinin güvenliğinin tehlikeye atılması gerekçesiyle müeyyide uyguluyoruz, kıyameti koparıyorlar." diye konuşan Sobacı, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu üyelerinin daha önceki görevleri ve kurumları üzerinden onları zan altında bırakan açıklamalar yapıldığına ve cezanın dayanaklarından bahsetmeden meselenin siyasete taşındığına vurgu yaptı.
ABD ve Avrupa tarafından fonlanan besleme medyaya da eleştirilerde bulunan Sobacı, "Haber yapma özgürlüğüne müdahale" edildiği iddialarına ise şu yanıtı verdi:
"Basın İlan Kurumunun bir gazetenin yaptığı bir haberi kaldırtma veya gazeteyi kapatma gibi bir yetkisi yok. Biz Basın İlan Kurumu olarak şunu sağlamaya çalışıyoruz: Hem Türkiye'nin uluslararası alandaki itibarını sarsacaksın, devletin kurumlarını aşağılayacaksın, terörü özendireceksin, suçu teşvik edeceksin, insanların özel hayatlarını hiçe sayacaksın hem de bunu devletten para alarak yapacaksın. Devletten aldığın parayla devlet kurumlarını aşağılayacaksın. Buna izin vermemiz mümkün değil. Biz bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Basın İlan Kurumu görevini bihakkın yerine getirdikçe bundan rahatsız olan kesimler seslerini yükseltecekler."