Batı medyası FETÖ gerçeklerini nasıl sansürlüyor? Büyük tezgahı Soner Yalçın anlattı

Oda TV'de Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, İngiliz Guardian gazetesi tarafından nasıl sansürlendi?

Soner Yalçın, Oda TV'de Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın bir süre önce Guardian gazetesi ile "FETÖ" konusunda yaptığı tartışmayı okurlarına aktardı.

Yalçın, Guardian'ın Türkiye'deki basın özgürlüğü sorunu konusunda başlatacağı kampanya kapsamında cezaevinde kalmış gazetecilerden yazı istediğini ve bu çerçevede Barış Pehlivan'a ulaştıklarını belirtti.

Barış Pehlivan, İngiliz gazetesinin talebi üzerineFETÖ kumpaslarını anlatan bir yazı gönderdi, ancak bu yazı sansürlenerek yayınlanmadı.

Soner Yalçın, bu skandalı "Barış, FETÖ kumpasını yazmıştı! Eh bu yazı “oyunu” bozuyordu! Avrupa'da artık “moda” haline getirilen “diktatör Erdoğan'ı” kötülemesi gerekiyordu!" şeklinde açıkladı.

İşte o yazı;

- FETÖ'yü anlatınca Batı medyasında böyle sansürleniyorsunuz

Biliyorsunuz…

Ergenekon, Balyoz ve Odatv gibi Türkiye'de kurulan kumpaslara, aydınlanmanın beşiği Avrupa'dan da destek verildi.

Sonunda hakikat kazandı.

Ama gelin görün ki, Avrupa'dan bir özeleştiri dahi gelmedi.

Bugün maalesef…

Avrupa'da FETÖ yalanına kanan/kanmak isteyen ülkeler var. Salt Erdoğan düşmanlığı üzerinden, Fethullah Gülen'in kurduğu terör örgütüne arka çıkıyorlar.

Sıcak bir örnekle anlatmalıyım…

Bundan yaklaşık 2 ay önce…

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'a mail geldi.

Gönderen, 200 yıllık tarihe sahip İngiliz Guardian gazetesi idi.

Türkiye'deki basın özgürlüğü sorunu konusunda kampanya başlatacaktı. Bu kapsamda cezaevinde kalmış gazetecilerden yazı istedi.

Barış, sorulan beş soruya yanıt verdi.

Mart ayının sonuna doğru…

Guardian'ın internet sitesinde o dosya haber yayımlandı. İlginç durum vardı; Barış'ın fotoğrafı haber dosyasının kapağındaydı; ama haberde görüşleri yoktu!

Nedenini Guardian'a sordu.

Barış, FETÖ kumpasını yazmıştı! Eh bu yazı “oyunu” bozuyordu! Avrupa'da artık “moda” haline getirilen “diktatör Erdoğan'ı” kötülemesi gerekiyordu!

Barış, sert çıkınca bu kez; Türk yargısının basın üzerindeki baskılarını konu eden; ve referandumda “evet” çıkmasıyla bu baskının neye evrileceğini irdeleyen makale istediler.

Barış, Avrupa medyasıyla bunu hep yaşadığımızı; ne zaman Fethullah Gülen'e dair gerçekleri söylesek ya da yazsak sansürlendiğini belirtti.

Sordu:

Yazacağı makalede FETÖ'den bahsederse yayımlayacaklar mıydı?

“Evet” dediler.

Barış, kolları sıvadı…

GÜLENCİLER SUÇLANMIŞ!

Barış Pehlivan, Guardian için “Türkiye'de gerçeğin bedeli” başlıklı makale yazdı.

Makalede, Fethullah Gülen'in devlet içinde örgütlenmesini Odatv'de belgelediğimiz için kumpasla hapse atıldığımızı belirtti.

15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ'ye bağlı askerlerin rol aldığını yazdı. Ve…

FETÖ soruşturmalarındaki sorunları irdeleyerek, Cumhuriyet gazetesindeki meslektaşlarımızın tutuklanmasındaki hukuksuzluğu; ve dün FETÖ'nün yaptığına benzer yöntemleri bugün “AKP yargısının” yaptığına dikkat çekti.

Yazıyı Guardian'a gönderdi.

Bazı gramer hataları düzeltildi. Sonra kısa bir sessizlik oldu. Ardından…

Gazete, Fethullahçıların devlet içine sızdığına dair kaynaklar talep etti. (Heyhat! Bir dönem AKP'yi çok uyarmaya çalışmıştık; şimdi aynı kafa Avrupa'da var!) Bitmedi…

Guardian ayrıca, 15 Temmuz darbe girişimine dair “düzeltmeler” istedi. Örneğin…

“Hemen Gülenci askerler suçlandı” diye yazılmasını istiyorlardı! (Türkiye'de, “15 Temmuz darbesi içinde Kemalist askerler de vardı” diye yazanların gizli maksatlarını AKP'liler hâlâ anlayamıyor!)

Barış iyi niyetle; “Henüz FETÖ davaları bitmedi, bu nedenle hassas davranıyorlar herhalde” diye yorumladı. Fakat. Erdoğan'a ve AKP'ye dair yapılan eleştirilerde bu özen yoktu! O cümlelere Guardian sesini çıkarmıyordu.

Guardian'ın bu tavrı üzerine Barış, 14 yıldır AKP ile FETÖ üzerine çalıştığını, bu konu üzerine yüzlerce habere ve iki kitaba imza attığını söyledi. “Benim yaşadığım, gözlemlediğim, gerçek Türkiye bu” dedi.

Guardian pes etmedi. Gerekli gereksiz sürekli güncelleme istedi.

Gülen'in yaptıklarının “kabahat” olarak adlandırılmasını istedi.

15 Temmuz-Gülen ilişkisine dair itinalı bir dil kullanılmasını istedi.

Sonunda bardağı taşırdı…

Barış, “düşüncelerimi yansıtmayan bu makalenin altında imzamın olmasını istemiyorum” dedi.

Yazı yayınlanmadı…

AVRUPA'NIN KÖRLÜĞÜ

Barış, Guardian'a son şu maili attı.

“Gerçekler, bizim kendi görüşlerimiz değildir, eğilip bükülemez.

Ben sadece gerçeği yazdım.

Farkındayım, makalemi politik nedenlerden dolayı yayımlamadınız.

Türkiye'de sadece gerçeğin peşinde koşan; bu nedenle hem Erdoğan, hem de Gülen tarafından baskıya uğrayan; hakkında davalar açılan ve hapislere atılan gazeteciler var. Siz bu gerçeğin Fethullah Gülen tarafını ısrarla görmek istemiyorsunuz.

Bir meslektaşınız olarak üzüntülerimi bildiriyorum…”

Yanıt olarak, “makaleniz yoğunluktan dolayı giremedi” denildi!

Borsa İstanbul’da 6 haftalık yükseliş dönemi bitti Oktay Uludoğan Kimdir, Ne İş Yapar? Serveti Samet Akaydin'in yeni adresi belli oldu
Sonraki Haber