Bayraktutar:Hz. Hüseyin’i katleden anlayış bugünkü DAEŞ! SuperHaber-Özel
Diyanet- Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Kerbela’nın 1378. Yılında o gün yaşanan büyük acıyı anlattı.
Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve yarenlerinin Kerbela'da katledilmesinin 1378. Yılı… Bugün ile ilgili SuperHaber’den Arzu Erdoğral’a açıklamalar yapan Diyanet- Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar,” Hz. Hüseyin’in şehit edilmesinden, katledilmesinden çok büyük dersler çıkarmamız lazım” dedi.
Peygamber Efendimiz’den (s.a.v) sonra halife döneminde (Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman dönemi) fitne ve siyasi kavgaların başladığını söyleyen Bayraktutar, “Emevi ve Abbasi yani bu siyasi çekişmede Arapları saran milliyetçilik Peygamberimizin soyuna kadar ulaşıyor. Hz. Ali döneminde Muaviye ile aralarında yaşanan çekişmeler Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan’a da sirayet ediyor” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti;
Hz. Hüseyin ile Hz. Hasan, Peygamberimizin en son sevdiği ve İslam tarihinde de çok büyük isim yapmış büyük Peygamber varisleri. Hz. Ali ile Muaviye’nin çekişmeleri soya yansıyor. Muaviye’nin oğlu Yezid, Emevi devletinin başkanı olunca Emeviler çok aşırı bir Arap milliyetçiliği yapmışlardır. Kureyş Haşimi kabilesine çok büyük sıkıntılar vermişlerdir. Abdullah Bin Zübeyr’i Kabe içerisinde Haremi Şerif içerisinde büyük suikastlar yaparak öldürmüşlerdir. Burada Hz. Hüseyin, Kerbela’ya davet edilince tabi ki bu siyasi çekişmeler, Yezid’in bu konudaki tereddütleri 70 kişilik Hz Hüseyin’in ailesinden olan gruba büyük bir ordu gönderiyor. Bu da 10 Muharreme tekabül ediyor.
IRKÇILIĞIN EN BÜYÜK ÖRNEĞİ EMEVİLER!
İslam dünyasının en büyük üzüntülü olaylarından bir tanesi ki su bile içirilmiyor Hz Hüseyin’e ve onunla beraber olan ailesine. Tabi ki onlara İslam dışı bir şey söylemek istemiyoruz ama dünyada ırkçılığın en büyük örneği Emevilerdir. Hz. Hüseyin onların müdahalesiyle su bile içirilmeden susuz bir şekilde vefat ediyor.
BU ÜZÜNTÜ BÜTÜN İSLAM DÜNYASININ ÜZÜNTÜSÜDÜR
Bizde Hz Hüseyin’e sevdalıyız. Özelikle alevi diye adlandırılan vatandaşlarımızın bunu siyasi bir amaç olarak öteye geçirmemeleri gerekir. Bu üzüntü bütün İslam dünyasının üzüntüsüdür. Ehli Beyt’e aşık olan herkesin, benimde çok üzüldüğüm bir noktadır. Bu siyasi bir çekişmedir. Diğer gayrimüslimlerin İslam dünyasının içerisine sokmuş oldukları en büyük fitnedir. Bunun başını çeken “hariciye mezhebi” diye adlandırılan bu gruptur. Hz. Ali’yi Tanrı ilan ederler. Tanrı ilan ettikleri gibi de bütün Müslümanlara karşı da kullanırlar. Bakın Emeviler’in İslam dünyasında bu kadar gaddar davranması hariciye mezhebine mensup insanların Hz. Ali’yi tanrı kabul etmesi, zerre kadar farklı düşünen, kendilerinden olmayan herkesi kafir kabul etmesi İslam dünyasında fitneye sebebiyet vermiştir.
HZ. HÜSEYİN’İ KATLEDEN ANLAYIŞ BUGÜNKÜ DAEŞ!
Bu şekilde de Peygamberimizin torunu Hz. Hasan (ra.)’ı aynı düşünceye mensup insanlar katlettiler. Yani bugünkü DAEŞ! Hz. Hüseyin’i bu şekilde katletmişlerdir. Bizim bağrımız bunda yanıyor. Ben bu konuda kendisini Hz. Hüseyin için üzüntüye gark edenlerin yanındayım onlar kadar bende üzülüyorum. Ama siyasi bir amaç kullanılmaması yani İslam dünyasında fitneye sebebiyet verilmemesi gerekir. İşte DAEŞ denilen bu kafir, hain anlayışta yine batının içimize bir hariciye kabilesi gibi sokmasıdır. Ama başarılı olamamıştır. Suriye de gördük çok Müslüman kardeşimizin yanında Hristiyan gazetecileri de öldürdüler. Onlarda insan evladıdır. O da görevini yapmaya gitmiştir. Hz. Hüseyin ile Emevi kralı Yezid ile arasında çıkarılan fitneyi İslam dünyasında da DAEŞ yapacaktı. Onun için Hz. Hüseyin olayı bize bir örnektir. DAEŞ’e de bu tür radikal dinci anlayışlara da yol vermememiz gerekir. Kardeşliğimizi devam ettirmemiz gerekir.
Hz. Hüseyin’in şehit edilmesinden, katledilmesinden çok büyük dersler çıkarmamız lazım. İşte bu hariciye eşittir DAEŞ bunlar İslam dünyasında en büyük fitneye sebep olmuşlardır. Hz. Ali’yi tanrılaştırdılar ve kendileri gibi düşünmeyen herkesi kafir ilan ettiler. Emevi sultanları da ırkçılık yaptılar, saltanatı önde tuttular. Asrı Saadette olduğu gibi İslamın mütevazi anlayışını, Peygamberin kibir gurur olmadan insanları idare etme anlayışından sıyrılıp saltanat anlayışına geçtiler. Bu saltanat korkularıyla da Peygamberimizin çok sevdiği Hz. Hüseyin’i katledecek kadar da gaddarlaşmışlardır.