Bekir Bozdağ'dan İslam İşbirliği Teşkilatı'na eleştiri!
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Arakan'da yaşananlara sadece Birleşmiş Milletler değil, aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı da kendi özgül ağırlığına uygun karşı bir tutum maalesef geliştiremedi. İslam ülkeleri de kendi arasında ortak bir tutumu ortaya koyamadı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bayram ziyaretleri için geldiği Yozgatta, partilileriyle bayramlaştı, Valilik tarafından düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Daha sonra Ak Parti Yozgat İl teşkilatı ziyaretinde konuşan Bozdağ, Türkiyede olduğu gibi Müslümanların yaşadığı bütün coğrafyalarda bayramın, huzur, güven ve barış içerisinde geçmesini temenni etti. Bozdağ, şunları söyledi: Maalesef dünyanın pek çok yerinde huzur, güven, barış ortamı Türkiye gibi değil. Pek çok yerde kan var, gözyaşı var, ölülerini arayan, onları gömmek için uğraşan şehit yakınları var, gazilerinin tedavileriyle uğraşanlar var. Bütün bu fotoğraf içerisinde bizler bayram yapıyoruz. Bayramı, bayram tadında yapamayan milyonlar var. Allah onlara da bayramı bayram gibi yapmayı nasip etsin diyorum. Bayram vesilesiyle Suriyede Irak da, Filistin de ve Myammar arakan bölgesinde yaşanan zulmü, haksızlığı ifade etmezsek yanlış yapmış oluruz. Gerçekten ayın 25inden sonra Myammarda Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlara karşı güvenlik güçlerinin kullandığı orantısız güç sonucu binlerce Arakanlı Müslüman öldürüldü, şehit oldu. Yine binlerce Arakanlı Müslüman gazi oldu ve binlercesi de yerinden yurdundan edildi. Herkes kendi canının, kendi evlatlarının, kendi yakınlarının adeta telaşına düştü orda bir mahşer görüntüsü var.
İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI KARŞI BİR TUTUM GELİŞTİREMEDİ
Arakan'da yaşanan zulme karşı, uluslararası toplum ve uluslararası örgütlerin kör, sağır ve dilsiz olduklarını belirten BEKİR BOZDAĞ, konuşmasını söyle sürdürdü: Maalesef gerek Birleşmiş Milletler (BM), gerek BM Güvenlik Konseyi, gerek BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, gerek uluslararası toplum ve uluslararası örgütler, Arakanda yaşananlara kör, Arakanda yaşananlara sağır ve dilsizdir. Olanı görmüyorlar, feryadı figanı duymuyorlar. Haksızlığı yapana, zulmü yapana dur diyen bir haklı sesi maalesef yükseltmiyorlar. Sadece BM değil, aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı da kendi özgül ağırlığına uyun oraya karşı bir tutum maalesef geliştiremedi. İslam ülkeleri de kendi arasında ortak bir tutumu ortaya koyamadı. Myammarın komşusu Bangladeş bir İslam ülkesi, ölümden kaçan insanlar var, imdat diyorlar ama onlar başka bir noktada duruyor. Yanı başında Tayland, Malezya var başka ülkeler var. O ülkelerde maalesef burada zulme uğrayan, ölümden kaçan insanlara karşı Türkiyenin Suriyedeki zulümden, ölümden kaçan insanların imdadına yetiştiği gibi imdadına yetiştiğini göremiyoruz. Buradan onlara da çağrıda bulunuyorum İnsanlığın gereğini yapın, Müslüman olan Bangladeş, hem insanlığınızın, hem de Müslümanlığınızın gereğini yapın ölümden kaçan imdat diyenlere kapıları kapatmayın kapıyı açın, elinden tutun, onlara yardımcı olun. Eğer BM, BM Güvenlik Konseyi, Uluslararası örgütler, İslam İşbirliği Teşkilatı, komşu ülkeler, buradaki ölümler karşısında sessizliğini korur, bu zulmü yapan, bu haksızlığı yapan yönetime karşı tavır koymazlarsa öncelikle kendi itibarlarını, kendi meşruiyetlerini tartışılır hale gelirler. Zaten BMnin, BM Güvenlik Konseyinin dünyanın dört bir yayında yaşanan ihtilaflar ve şiddet olayları karşısında ortaya koyduğu ikircikli tavır onların kendi durumlarını adil ve eşit olmayan yaklaşımları bütün dünya insanlarının gözleri önüne sermektedir. Her geçen gün BM Güvenlik Konseyi daha fazla tartışılır hale gelmektedir.
BM'nin 5 ülkenin çıkarlarına göre hareket ettiğini ileri süren Bekir Bozdağ, Sayın Cumhurbaşkanımızın, genel başkanımızın ifade ettiği gibi dünya beşten büyüktür ama maalesef gerçek bu olmasına rağmen BM adeta 5 tane ülkenin çıkarlarına göre yaşanan ölümlere katliamlara gözyaşlarına bölgesel ihtilaflara tavır geliştiren bir örgüt haline gelmiştir dedi.
TÜRKİYE TAVRINI ORTAYA KOYMUŞTUR
Türkiye'nin, Myanmarda yaşanan olaylara karşı gösterilmesi gereken doğru tavrı daha işin başında ortaya koyduğu görüşünü savunan Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hem Birleşmiş Milletleri, hem İslam İşbirliği Teşkilatını, hem bölge ülkelerini, hem de uluslar arası toplumu buradaki kan ve gözyaşını durdurmaya çağırmıştır. İmkan ve kabiliyetlerini, buradaki zulmü sonlandırmak için kullanmıştır. Bundan sonra da kullanmaya devam edecektir. Türkiye bulunduğu her yerde hakkı söyleyen, hakkı savunan, haksızlığa karşı da sesini yükselten bir ülke olarak yoluna devam edecektir. Bu yönde yalnız kalsak da, biz doğru olanı yapacağız. İnanıyoruz ki doğruları yaptığımız için rabbim pek çok olayda da bize yardımcı oluyor. Arakanda ki Müslüman kardeşlerimizin başına gelen bu zulüm, bu haksızlık umarım ki fazla sürmez, kısa sürede sona erer. Ama aziz milletimiz şundan emin olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Arakanda ki zulmün son bulması için elinden gelen bütün çabaları gösterdi ve göstermeye de devam etmektedir. Bundan sonra da gösterecektir. Başka haksızlıkların önlenmesi için tavrını, aynı şekilde haktan yana sürdürecektir.