Yaklaşabilmek için yanıp tutuştuğun bütün hayaller yakınlaşınca küçülürler.
Hayaller, insan yaşı ellilerini devirince daha bir iyi anlıyor, hayalken güzeller.
Mavi bir düş kuruyorum içinde sen olan, sonra bin bir renge boyuyorum onu.
Geliyorsun ve duymaktan en korktuğum cümlelerle hepsini yerle bir ediyorsun.
Senli rüyalarımı yazıyorum uyanır uyanmaz düş defterime unutmamak için.
Oku ve aynı hayallerde yolculuk edelim diye orta yerde bırakıyorum defterimi.
Düşlerimden bihabersin karalıyorsun o sayfaları hayallerimin faili belli katili.
Yaklaştıkça küçülen insanları seyretmekle geçti oysa neredeyse bütün hayatım.
Tanıdıkça büyüyen, ruhunun hacmi eksilmeyen, yitip gitmeyen az insan tanıdım.
Dostlarda, arkadaşlarda alıştım duruma ama sevdalarda daha bir yanıyor canım.
O benim bir ömür herkeslerden korumaya çalıştığım saf, masum, çocuk yanım.
Söz verdim bir kere o çocuğu inadına sakınıp, son nefesime kadar saklayacağım.
Ne sen, ne de hayatın içindeki başka bir şey bedel değil, onu asla satmayacağım.
Yarım asır oldu buralardayım böyle yaşadım, bundan sonra da böyle olacağım.
Arkana bildiğin bütün karanlık, kötücül ordularını al öyle gel üstüme hadi hayat.
İlk karşılaştığımız yerde bekliyorum seni, alsan da canımı, ben yine o aynı ben kalacağım.
Hodri meydan…