Bergen'in yüzüne kezzap atıldığında tedavisini yapan Prof. Dr. Onur Erol 40 yıl sonra konuştu

1982 yılında İzmir’de sahne aldığı mekandan annesi Sabahat Çakır ile birlikte çıkarken yüzüne kezzap atılması sonucu tek gözünü kaybeden ve 1989 yılında boşandığı eşi Halis Serbest tarafından 30 yaşındayken kurşunlanarak öldürülen Bergen'in doktoru ilk kez konuştu. Bergen'in yüzüne kezzap atıldığında hastanedeki tedavisini üstelenen ve en zor günlerinde yanında olan Prof. Dr. Onur Erol aradan geçen 40 yılın ardından anlattıklarıyla yürekleri sızlattı.

'Acıların Kadını' olarak tanınan Bergen lakaplı şarkıcı Belgin Sarılmışer'in yüzüne kezzap atıldığında hastanedeki tedavi sürecinde yanında olan doktoru Onur Erol 40 yıl sonra ilk kez konuştu. Prof. Dr. Onur Erol, Beyaz TV'de ekrana gelen Söylemezsem Olmaz programına açıklamalarda bulunarak Bergen'in tek gözünü nasıl kaybettiğini anlattı. Erol, programın sunucuları Bircan Bali, Arto ve Seren Serengil'in kendisine yönelttiği soruları yanıtladı.


İşte Bergen'in tedavisini yapan Prof. Dr. Onur Erol'un canlı yayındaki açıklamaları...


Bircan Bali: Bergen'in facia gecesinde ameliyatını siz üstlendiniz. O olay nasıl oldu? O geceyi bize anlatabilir misiniz?


Prof. Dr. Onur Erol: Ben olayları falan hatırlamam... Sadece basında çıkan habere göre, çok üzüldüm. Bir kadına bunu yapılması... Kezzap yanığı aşırı bir yanıktır, kötü ve tedavisi de çok zor olan bir yanıktır. O zaman Bergen ile ilgilendim. 40 sene olmuş, birçok şeyi unutmuş durumdayım. Yaptığım bir iyilik varsa onu da unutmuşumdur.

Seren Serengil: Bergen size ilk geldiği zaman ne söyledi, ne istedi, ne durumdaydı? Hatırlıyorsanız bize anlatır mısınız?


Prof. Dr. Onur Erol: Çok kötü bir durumdaydı. Tabii ki benden yardım istedi. Ben de elimden geleni yaptım ama bu yanıklı hastalar çok büyük bir üzüntü içindedir ilk başlarda. Ama gelecekten hala ümidini kesmemişti ki bu tedaviye gidiyordu. Biz de elimizden geleni o zamanki şartlarla yapmaya çalıştık. Sanırım fena bir sonuç elde etmedik. Asıl bizi ilgilen tıbbi kısımdı. Tıbbi kısım da insana ne kadar faydalı oluyorsak o kadar mutlu oluyoruz. Bergen gibi elimizden geçen binlerce hasta var.


Seren Serengil: Nereleri yanmıştı? Gözüne gelmişti anladığım kadarıyla... Size geldiği zaman gözü göz yuvasında yok muydu?

Prof. Dr. Onur Erol: Bütün o bölgeler, gözünün içine kadar yanmıştı. Yüzünün her tarafı, kollar... O zamanlar lazer yoktu tabii. Pansumanları oldu. Kabarmaları o günün şartlarında zımpara olayıyla düzleştirdik. Eksik olan derilerde vücudunun başka bölgelerinden alınan derilerle kaplandı. Bu yöntemler sayesinde yaralar kapanıyor. Yaraların kabarmaması içim bazı ilaçlar kullanıldı. Bergen bu dönemde son derece olumlu ve tedavisine bel bağlayan bir hastaydı. Ben Bergen ile ilgili en önemli konulardan birinin metanetli oluşu olduğunu vurguladım hep. Hayata bağlılığını, sanatına bağlılığını... Büyük bir dirayetle yerine getiriyor. İşte Bergen'de bu vardı. Düşünebiliyor musunuz? Yanık tedavili olan bir yüz bile düzgün bir yüz olamaz. Oraları makyajla kapatıyor ve sahneye çıkıp sanatını icra ediyor.


Arto: Kezzap atıldığından ne kadar süre sonra hasta size ulaştı?

Prof. Dr. Onur Erol: Ben size ne söylesem yanlış olabilir. 40 yıl geçti. Herhalde pansumanlar yapıldı, sonra bana ulaştılar. Tedavisi durmadan 2 yıl sürdü. Kezzap yanığı en kötü yanıklardandır.


Seren Serengil: Göz yuvası yaptığınız söylendi protez takılması için

Prof. Dr. Onur Erol: Evet göz yuvası yaptım. Göz yuvası yaptığınız zaman protez konulabilir. Protez o zamanki şartlara göre ne olacaktı bilmiyorum ama günümüzde güzel protezler yapılabiliyor.

Adalet Bakanı Tunç: Sivil bir anayasayla Türkiye Yüzyılı'na başlayalım İsrail Beyrut’un güneyini vurdu: Ölü ve yaralılar var Muci'nin Kasımpaşa golünü izle
Sonraki Haber