Beşiktaş'ın genç yıldızı Aboubakar'ın kitap yazdığı ortaya çıktı

Yeri geldi çok eleştirildi, yeri geldi göklere çıkarıldı ancak bir gerçek var ki özellikle sezonun ikinci yarısında Beşiktaş’a yaptığı katkıyla şampiyonlukta büyük rol oynadı...

Tercüman Halil Yazcıoğlu vasıtasıyla hakkında bilinmeyenleri paylaşan başarılı golcü, Habertürk Spor'dan Kartal Yiğit’in sorularını yanıtladı.

‘EN BÜYÜK ETKEN ŞAMPİYONLAR LİGİ’YDİ’

- Beşiktaş’a gelişi nasıl oldu? En büyük etken ne idi? Porto’da Quaresma’yı tanıyordu, onun bir etkisi oldu mu? Transfer sürecini anlatır mısın?

Ricardo Quaresma’yı tanıyordum, Talisca’yı da... Ama bunlar Beşiktaş’ı seçmemdeki öncelikli etken değildi. Buraya gelmemdeki en önemli neden Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde oynayacaktı.

Türkiye Ligi’ni tanımıyordum. Beşiktaş ile ilgili bilgilerim sınırlıydı. Derbileri biliyordum, izlemiştim. Ama Şampiyonlar Ligi benim için çok önemliydi.

‘WEST BROMWİCH İSTEDİ, GİTMEDİM’

- Porto’dan neden ayrıldın? Beşiktaş dışında başka takımlarla temasın oldu mu? Hoca ile sorunlar yaşadığı konuşulmuştu, doğruluk payı var mı?

O dönemde teknik direktör bana ihtiyaç duyulmadığını, kadroda yer bulamayacağını söyledi. Gitmemi istedi. Premier Lig’den West Bromwich teklif yaptı ama Beşiktaş daha cazip geldi.

Çünkü Şampiyonlar Ligi benim hayalimdi. ‘İyi ki bu tercihi yapmışım’ diyorum kendime. Avrupa da çok iyi işler yaptık. İyi sezon geçirdik.

‘KUPA KALDIRMAK BİR ALIŞKANLIKTIR’

- Afrika Kupası’nı kazandınız ve sonrasında bambaşka bir Aboubakar izledi herkes. Bu durumu neye bağlıyorsun?

Performansımın yükselmesinde bence en önemli etken, ülke olarak Afrika Kupası’nı almak oldu. Şampiyon olmak, kupa kaldırmak bir alışkanlıktır.

Şampiyon olursunuz, hemen tekrar kazanmak isterseniz. Afrika’da kazandık, Türkiye’de de lig şampiyonluğunun geleceğini hissettim, öyle de oldu.

‘EROL HOCA BANA ÇOK KATKI YAPTI’

- Sezon başında sıkıntılı gibiydin. Hoca da “Dil sorunu yaşıyor” demişti bir demecinde. Yalnızlık çektin mi? Takımda Fransızca bilen çok yok. Demba Ba geldikten sonra açıldın gibi. O da Fransızca konuşuyor. Ne yorum yapmak istersin?

Burada en büyük hakkı olan kişi Erol Hoca. Bana çok katkı yaptı, yol gösterdi. Hem iletişim hem de antrenman olarak. Ona çok teşekkür ediyorum.

Başlangıçta çok zorluk yaşadım. Porto’dan geldim, hazırlık kampına katılamadım. Oturmuş oyun sistemi vardı. Hocanın istedikleri ve oyun ile ilgili sistemi vardı. Bunlara ilk başta adapte olamadım.

‘GÜNEŞ ÇOK DENEYİMLİ’

İstanbul, Beşiktaş ve Şenol Güneş hakkında neler söylemek istersin?

Şenol Güneş kazanma ruhuna sahip bir hoca. Çok büyük deneyimi var. Oyunculardaki potansiyeli çıkarıyor. Oyuncularından her zaman gelişmelerini istiyor, talep ediyor.

Onunla çalışmak büyük ayrıcalık. İstanbul ise gerçekten eşine az rastalancak güzellikte. Beşiktaş da çok büyük bir kulüp.

‘TAMAMEN SPONTANE SEVİNÇTİ’

- Müzik aleti çalma şeklinde yaptığın gol sevinci hareketi planlı mıydı?

Tamamen spontane. Önceden böyle bir sevinç hareketi yapmayı düşünmüyordum.

‘İLK KULÜP ŞAMPİYONLUĞUM’

- İlk sezonunda şampiyonluğu yaşadın. Senin için ne anlam taşıyor?

Kulüp tarihi için ne kadar önemli ise benim için de öyle... Çünkü ilk defa böyle bir mutluluk tattım. İlk kulüp şampiyonluğum.

‘GOMEZ’E BÜYÜK SAYGIM VAR’

- Gomez’den sonra bu bölgenin doldurulması zor deniyordu. Baskı yarattı mı?

Gomez’e saygım büyük. Bir önceki sezon büyük katkı yaptı. Ama bu durum baskı yaratmadı. Buradaki oyun sistemine adapte olmak kolay olmadı tabii. En önemlisi başardım, takıma katkı sağladım ve hep birlikte şampiyon yaptık.

‘KALMAYI ÇOK İSTİYORUM’

- Beşiktaş taraftarı; Nouma, Amokachi ve senin gibi oyuncuları seviyor. Uzun vadede kalmak istiyor musun?

Ben bunu daha önce de söyledim. Burada kalmaktan çok mutluyum. Kalmayı çok istiyorum. Kulüpler arasındaki görüşmelerden sonra her şey netleşecek.

Benim için sorun yok. Ailece burada mutluyuz. Kararı verecek olan Beşiktaş Kulübü’dür.

‘İLKOKUL ÖĞRETMENİ OLMAK İSTERDİM’

- Futbolcu olmasaydın hangi mesleği yapmak isterdin?

İlkokul öğretmeni ya da yazar olmak isterdim. Bir çocuğu eğitmek kolay değildir. Ama çok anlamlı ve çok güzeldir. Sizin çocuğa öğrettiğiniz kadar, o da size bir şeyler öğretir. Futbolu bıraktıktan sonra ise kitap yazmayı düşünüyorum.

Hazırlığım da var. Sporla ilgili değil, hayatla ilgili. Herkesin bir tutkusu var. Benim tutkum da bu. Yazmanın en değerli şeyi; insan yazdıkça kendine doğru bir yolculuğa çıkıyor.

Yaptıklarını ya da yapmadıklarınızı sorguluyorsunuz. Bu çocuklarıma bırakacağım büyük bir miras. Kitap okumak beni sakinleştiriyor, huzur bulduruyor. Futboldaki konsantrasyonumu sağlıyor.