Beylerbeyi Sarayı'nda bulundu! 15 Temmuz'da FETÖ'cüler köprüden aşağı atmıştı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’nde aralarında 2’si polis 34 kişiyi şehit eden darbecilere ilişkin hazırlanan iddianame, teröristlerin delilleri karartmak için boş kovanları köprüden attıklarını ortaya çıkardı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Pak tarafından hazırlanan iddianamede yer alan detaylara göre 29 boş kovan Beylerbeyi Sarayı’nın bahçesinde bulundu. Bu kovanların yanı sıra Beylerbeyi Sarayı’nın önünde ve bir askeri araç içerisinde de 6 adet kovan bulundu.

SİLAHLAR BELİRLENDİ

Yeni Şafak'ın haberine göre, bu kovanların İstanbul Kriminal Polis Labavaratuvarı’nda balistik incelemesi yapıldı. İnceleme sonunda Beylerbeyi Sarayı bahçesinde bulunan kovanların Boğaziçi Köprüsü üzerinde, 12 ayrı silahtan ateşlendiği tespit edildi. İncelemede bir silahtan 9 kez, diğer silahlardan da farklı sayılarda atış yapıldığı belirlendi. Silahların kriminal eşleşmesi de yapılarak seri numaraları belirlendi. Ancak hangi seri numaralı silahın kime zimmetli olduğuna ilişkin bilgi iddianamede yer almadı. Söz konusu bilginin daha sonra mahkeme dosyasına gireceği tahmin ediliyor.

KATİLLERİN TESPİT EDİLECEK

Soruşturma kapsamında reklamcı Erol Olçok’un oğlu Abdullah Tayyip Olçok’un aralarında olduğu 14 şehit ile 20 gazinin vücudundan çıkan mermi çekirdeklerinin hangi birliklerce kullanılan silahlara ait olduğu da belirlendi. Çekirdeklerde tespit edilen silah izleriyle kovanlardaki izler karşılaştırılarak şehitlerin katilleri isim isim de tespit edilecek.

İddianamede köprüde şehit olan vatandaşlar Abdullah Tayyip Olçok, Recep Gündüz, Sevgi Yeşilyurt, Mustafa Kaymakçı, Muhammed Ambar, Muharrem Kerem Yıldız, Kemal Ekşi, Cemal Demir, Batuhan Ergin, Ayşe Aykaç, Akın Sertçelik, Şenol Sağman, Timur Aktemur ile polis memuru Münür Alkan ile 20 gazinin vücutlarından çıkan G3 ile HK33 model silahlara ait mermi çekirdeklerinin de incelemesine yer verildi. Bu çekirdeklerin hangi silahlardan ateşlendiği ise balistik incelemesinin neticesinde ortaya çıkarılacak.

ABDULLAH G3 İLE VURULMUŞ

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nda yapılan incelemede, 15 Temmuz şehidi Abdullah Tayyip Olçok’un da vücudundan çıkan mermi çekirdeğinin G3 tüfeğe ait olduğu tespit edildi. 15 Temmuz günü Kuleli Askeri Lisesi, 2. Zırhlı Tugayı ve Hava Harp Okulu öğrencilerinde G3 silah bulunuyordu. Söz konusu çekirdek üzerinde bulunan ve ateşlendiği silaha ait yiv-set izlerinin belirlenmesi için söz konusu çekirdeğin kovanlarla karşılaştırılması süreci için beklemeye alındığı kaydedildi. Erol Olçok’un vücudunda mermi çekirdeğine rastlanmadığı öğrenildi.

SİLAHLAR TSK’YA TESLİM EDİLDİ

Öte yandan İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nda incelemesi gerçekleştirilen ve her birinden örnek atışlar yapılarak namlu yiv set izleri kayıt altına alınan silahlardan alınan örnekler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emaneti’nde korumaya alındı. İşlemleri tamamlanan G3 piyade tüfekleri ise Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi. Bu arada iddianamede köprünün her iki ayağında bulunan ve tek tek numaralandırılan 18 kameranın yanı sıra vatandaşlarca çekilen görüntülerde ateş açtıkları tespit edilen darbeciler, FETÖ üyeliği, darbeye teşebbüsün yanı sıra kasten adam öldürme, öldürmeye teşebbüs ve yaralama suçlarından da ayrı ayrı cezalandırılacaklar.

Müdürün aracından yedi mermi çıktı

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın üzerine çıkarak darbecileri ikna etmeye çalıştığı 34 GH 320 plakalı Renualt marka araca isabet eden 7 mermi çekirdeği ve parçaları da kriminal laboratuvarında unda incelemeye alındı. Bu parçalardan izleri tespit edilen bir çekirdeğin G3 model tüfekten ateşlendiği belirlendi. Unimog olarak bilinen 195742 plakalı askeri personel taşıyan kamyonun içerisinde bulunan ve tek silahtan ateşlendiği tespit edilen 3 adet kovanın Hava Harp Okulu öğrencisi Muhammed Furkan Tepe’ye zimmetli G3 model silahtan ateşlendiği saptandı. Beylerbeyi Sarayı önünde bulunan üç adet kovanın Fatih Alp isimli darbeci tarafından kullanılan silaha ait olduğu belirlendi.