Beylikdüzü'nde kaçırılma iddiası!
Ekşi Sözlük yazarı "pokemonegitmeni" adlı kullanıcı dün gece tanık olduğunu iddia ettiği bir olayı gündeme taşıdı. Kullanıcı, "Adam kadını taşıyıp zorla arabaya bindirdi. Bu sırada kadın çırpınıyor ve bağırmaya çalışıyordu. arabaya bindirildikten sonra kadın hala çırpındığı için kapıyı zorla kapattılar. Araba gri renkli hatchback bir arabaydı. Medicana Hastanesi'nin önünden geçti ve nereye gittiğini sonrasında görmedim" dedi. Peki, Beylikdüzü'nde yaşanan kaçırılma olayı gerçek mi? Gerçekten yaşandı mı? Detaylar haberimizde...
Ekşi Sözlük kullanıcısının iddiasına devam ederken, "En son görüşmemden sonra arabaya binip Çağlayan Adalet Sarayı'na gittim. Amacım bu ihmalkar görevliler hakkında suç duyurusunda bulunmak ve durum hakkında ne yapabileceğimi öğrenmekti. Tam bu sırada 438'le biten telefon numarasından bir arama geldi. olayın polis tarafından araştırılıp herhangi bir sonuç alınamadığını anlattı ve karakola gidip tutanak tutturmamı söyledi" dedi. Peki, Beylikdüzü'nde yaşanan kaçırılma olayı gerçek mi? Gerçekten yaşandı mı? Detaylar haberimizde...
POLİSİN İLGİLENMEDİĞİNİ İDDİA ETTİ
pokemonegitmeni adlı Ekşi Sözlük yazarı dün gece tanık olduğu olayı, polisin ilgilenmediğini iddia ederek sözlüğe taşıdı. Gece 02. 00 sularında bir kadının kaçırıldığını, evinin balkonundan gördüğünü söyleyen yazar yaşadıklarını şöyle anlattı:
Beylikdüzü'nde Medicana Hastanesi'nin yakınında oturuyorum. Evimiz Barış Manço Parkı'na bakıyor. Saat 2 civarları odamda yatarken bir çığlık sesi duydum fakat etraftaki mekanlardan çıkan insanların kavgası olarak düşünüp çok üstüne düşmedim. 5 dakika sonra sigara içmek için balkona çıktığımda parkın karanlık köşelerindeki bir çalının arkasında bir hareket farkettim. Işıklı bölgede bir kişi olaya bakıyordu sonrasında o kişinin gözcü olduğunu anladım. Kadınla çalı arkasında benim şahit olduğum 3 dakika boyunca oyalanan adam, daha sonrasında kadını kucaklayıp başka bir bölgeye götürdü. 2 dakika sonra parkın yanındaki karanlık sokaktan bir araba gelip kornaya bastı. Adam kadını taşıyıp zorla arabaya bindirdi. Bu sırada kadın çırpınıyor ve bağırmaya çalışıyordu. arabaya bindirildikten sonra kadın hala çırpındığı için kapıyı zorla kapattılar. Araba gri renkli hatchback bir arabaydı. Medicana Hastanesi'nin önünden geçti ve nereye gittiğini sonrasında görmedim.
Olaya şahit olduktan sonra derhal polisi aradım. 155' i ilk arama saatim 2:08. 2820 numaralarıyla biten telefonumla 155 hattındaki kişiyle 58 saniye görüştüm ve bana ihbarın oluşturulduğu söylendi. Ardından dışarıya çıktım. 2:32'de 155'i tekrar arayıp olayın akıbetini öğrenmek istediğimde böyle bir ihbarın bulunmadığı söylendi. Yani suçluların yakalanması için en kritik zamanlarda bir görevlinin işgüzarlığı ya da bilinçli ihmali sebebiyle, herhangi bir çalışma başlatılmamıştı. Çıkan kişiye durumun ne kadar abes olduğunu anlatıp cumhuriyet savcılığına şikayet edeceğimi söylerken, bana terslenip git nereye şikayet ediyorsan et dedi ve kapattı. Çok sinirlendim fakat daha sonrasında en azından ihbarın oluşturulması için 2:35 te 155' i tekrar aradım. 3 dakikalık görüşme sonunda bana ihbarın oluşturulduğu söylendi.
En son görüşmemden sonra arabaya binip Çağlayan Adalet Sarayı'na gittim. Amacım bu ihmalkar görevliler hakkında suç duyurusunda bulunmak ve durum hakkında ne yapabileceğimi öğrenmekti. Tam bu sırada 438'le biten telefon numarasından bir arama geldi. olayın polis tarafından araştırılıp herhangi bir sonuç alınamadığını anlattı ve karakola gidip tutanak tutturmamı söyledi. Yani ihbar kayıdını yaptıktan 10 dakika sonra olay araştırılmış ve sonuç alınamamıştı.
Çağlayan'a gittiğimde nöbetçi savcıların 9-10 gibi ayrıldığı ve sadece cinayet gibi suçlara bakan savcıların kaldığı güvenlik tarafından bana iletildi.
Tekrar Beylikdüzü'ne dönüp karakolda durumu anlatmaya karar verdim. Bu arada olayın yaşandığı park ile karakol arası maksimum 150 metre. Karakolda durumu anlattığım insanlar arka binadaki asayiş büroya gitmemi söyledi. Dediklerini yapıp büroya gittiğimde uyuyan sivil giyinimli sakallı ve esmer polisi uyandırıp durumu anlattım. Arabanın plakası soruldu fakat görmediğim için bilgi veremedim. Böyle bir durumda herhangi bir tutanağın tutulamayacağını ve ihbar alındıysa bunun yeterli olduğunu söyledi. 3 saattir bu olayı polislere anlatmak için uğraştığımı söyleyip, yaptıkları işi eleştirince de beni kaba bir dille tehdit etti. O kadın ve ailesi bile şikayet etmiyormuş bana ne oluyormuş!