Son dakika... Bilim Kurulu Üyesi Ceyhan: Pnömokok aşısı, koronavirüsün ağır geçmesini önleyen faktörlerden

Son dakika... Çok ucuza, çok zararsız bir şekilde 13 hastalığa karşı yapılan rutin aşıların insanları koruduğunu belirten Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Pnömokok aşısı koronavirüs geçiren hastaların durumunun ağırlaşmasını önleyen faktörlerden bir tanesi. Grip aşısı da risk grubu varsa, grip sezonundaysa yapılması yarar olan bir aşı" diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşısı olmayan bir hastalığın başladığı zaman tüm dünyaya yayılıp salgın oluşturabildiğini belirterek, aşının önemine dikkat çekti.

"AŞIYI YAPMAZSAK YARIN BUNA BENZER HATTA DAHA KÖTÜ SALGINLAR YAŞAYABİLİRİZ"

Prof. Dr. Ceyhan, Türkiye'de 13 hastalığa karşı aşı yapıldığını bildirerek "Biz bugün çocuklara görmediğimiz hastalıkların aşılarını yapmazsak, onların hepsi de salgın potansiyeli taşıyan aşılar. Difteri, tetanos, boğmaca bunların hepsini aşı ile önlüyoruz. Aşıyı yapmazsak yarın yine buna benzer hatta daha kötü salgınlar yaşayabiliriz. Koronavirüs bunu hatırlattı bize. Bir salgın yaşıyoruz ve hastaları tedavi etmek için dünya kadar emek, para sarf ediyoruz. Aşı hem hastalandırmıyor insanları, öldürmüyor, sakat bıraktırmıyor, hem de harcadığınız minimal bir para ile bunlara gerek kalmadan yaşayabiliyorsunuz. Herkes mutlaka özellikle çocukluk aşılarını yaptırmalı. Yetişkinler için olan ve risk gruplarına yapılan aşıları yaptırmalı" dedi.

'RUTİN AŞILAR, İNSANLARI KORUYOR'

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, salgın ve hastalık riskleri ortadan kalktığı zaman birtakım insanların çıkıp sadece ilgi çekmek için aşıların aleyhinde konuştuğunu söyleyerek, "Bundan etkilenen bir kesim de tereddüt yaşıyor. Ama biz hep bunları anlatıyoruz. Aşıların kesinlikle onların anlattığı gibi bir yan etkisi yok, öldürücü bir etkisi yok. Çok ucuza, çok zararsız bir şekilde ülkemizde 13 hastalığa karşı yapılan rutin aşılar insanları koruyor. Aşı kararsızlığına yol açan kişiler, aleyhinde konuşan kişiler bu tip salgınlarda yok olurlar. Çünkü halk aşı konusunda hassastır bu dönemlerde. Halkın üzerindeki etkisi ortadan kalkınca konuşurlar. Şu anda kimse dünyada aşının aleyhinde konuşmuyor" diye konuştu.

'AŞI, KORONAVİRÜSÜN AĞIR GEÇMESİNİ ÖNLER'

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, pnömokok, grip ve koronavirüsün risk gruplarının birbirine çok benzediğine dikkat çekti. Koronavirüste diğerlerinden farklı olarak hipertansiyonun risk grubu olduğunu belirten Ceyhan, "Diğer iki hastalıkta hipertansiyon bir risk faktörü değilken, bunda risk faktörü, diğer böbrek, karaciğer hastalıkları, şeker hastalıkları bunların hepsi ortak. Bu gruptakilerden birisi bu hastalığı geçirdiği sırada üstüne diğer hastalık eklendiğinde daha ağır seyrediyor. Örneğin bu salgın tam gribin ağır olduğu dönemde başladı, ocak başında. O sırada grip de çok yaygın. Hastaların büyük bir kısmı hem grip hem de koronavirüs geçirerek, hayatlarını kaybetti. Pnömokok bakterisi ise zatürrede en sık görülen. Bu koronavirüslü hastaların bir kısmı virüsün akciğeri harap etmesiyle ölürken bir kısmı da üzerine bağışıklık baskılandığı için virüs nedeniyle bakterilerin eklenmesiyle kaybetti. Pnömokok aşısı koronavirüs geçiren hastaların durumunun ağırlaşmasını önleyen faktörlerden bir tanesi. Grip aşısı da risk grubu varsa, grip sezonundaysa yapılması yarar olan bir aşı" ifadelerini kullandı.

'VEREM AŞISI KANSERDE TEDAVİYE YARAR SAĞLAR'

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, verem aşısının gelişmiş ülkelerin hiçbirinde ulusal aşı şemasında yer almadığını, gelişmekte olan ülkelerin çok büyük bir kısmında ise çocukluk yaşında yapıldığına işaret etti. Prof. Dr. Ceyhan, "Biz Türkiye'de 1997 yılına kadar herkese 4 verem aşısı yaptık. O yıldan sonra tek bir verem aşısı yapmaya başladık; olay verem aşısından çok verem mikrobu, çok enteresan bir mikrop. Kendisi bakteri olmasına rağmen bağışıklık sistemine virüsler gibi etkisi var. Dolayısıyla virüsler için gerekli olan bağışıklık kısmını uyarıyor. Örneğin Türkiye ya da diğer verem aşısı uygulayan ülkelerde aynı zamanda verem de yaygın. Yani verem mikronunun kendisi verem aşısından çok daha fazla uyarıyor bunu; ama siz insanlara bir hastalıktan korunmak için verem mikrobu veremezsiniz. Onun yerine verem aşısı yapılıyor. Verem aşısı içinde de sığırda vereme neden olan mikroplar veriliyor, insanlara daha az zararlı olduğu için. Verem aşısının bağışıklığı aktide ederek bazı kanserlerde de tedaviye yarar sağladığı gösterildi. O yüzden verem aşısının bilinen böyle bir torik etkinliği var. Ama bunun araştırmalarla ortaya konması lazım. Şimdilik sadece bir gözlem olarak gidiyoruz. Henüz 'koronavirüs tedavisinde ya da korunmada verem aşısı yapılsın' diye bir görüş yok ortada. Ama bu gözlemi de dikkate almak lazım" dedi.

DHA

Zara Kasım indirimleri ne zaman? Zara Black Friday ne zaman başlayacak 25 Kasım Pazartesi Okullar Tatil Mi? İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa Survivor 2025'in ilk yarışmacısı belli oldu! İşte o isim...
Sonraki Haber