Bilim Kurulu üyesinden dezenfektan açıklaması: 40 kez sıkıyorum
İlk olarak Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Bilim Kurulu'nun üyeleri arasında yer alan Prof. Dr. Hasan Tezer, dezenfektan kullanımına ilişkin çarpıcı bir açıklamada bulundu. Tezer, hastalarıyla temas öncesi ve sonrasında el dezenfektanı kullandığını belirterek, "Bugün elime 40 defa dezenfektan sıkmışımdır ve 4 defa da sabunlu suyla yıkadım. Bunun azı yok belki daha fazlası da olabilir" dedi.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyonları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, pandemi sürecinde hastanede ve evinde virüse karşı nasıl korunduğunu anlattı.
Prof. Dr. Tezer, her sabah 08.00'de hastaneye geldiğini, ardından kıyafetini değiştirip, ellerini yıkayıp, maskesini ve gerekirse gözlüğünü takarak serviste yatan hastaları ziyaret ettiğini söyledi.
''AZI YOK FAZLASI DA OLABİLİR''
Prof. Dr. Tezer, hastanede şu anda koronavirüs ve normal hastalarının bulunduğu iki kısmın yer aldığını belirterek, bundan dolayı gün içerisinde baktığı toplam hasta sayısının değiştiğini ifade etti. Prof. Dr. Tezer, hastayla temasının hem öncesi hem sonrasında muhakkak el dezenfektanı kullandığını kaydederek, "Bugün şuana kadar elime, hastaları gezme esnasında 40 defa dezenfektan sıkmışımdır ve 4 defa da sabunlu suyla yıkadım. Bunun azı yok belki daha fazlası da olabilir" diye konuştu.
'KIYAFETLERİMİ BALKONDA BIRAKIYORUM'
Günün ardından kıyafetini hemen çıkardığını belirten Prof. Dr. Tezer, "Aynı kıyafetlerle eve gitmiyorum. Hastanenin bize verdiği kıyafetleri çıkarıp teslim ediyoruz. Onlar geceleri yıkanıyor ve temiz bir şekilde biz de sabahları giyme şansını yakalıyoruz. Eve gittiğimde ayakkabılarımı kapının önünde bırakıyorum. Zaten yoğun bakım kıyafetlerimizi hastanede yıkamaya bıraktığımız için kendi kıyafetlerimle eve gidiyorum. Ancak yine de riski azaltmak amacıyla özellikle ceketlerimi balkona bırakıyorum. Değiştirerek eve geldiğim kıyafetlerimi de yine balkonda bırakıyorum ya da kirlendiğini de düşünüyorsam çamaşırlığa atıp en az 60 derecede yıkanmasını sağlıyorum. Eğer tekrardan o kıyafetleri giyeceksem 5-8 saat balkonda duruyor" ifadelerini kullandı.
''60 derecede pişirince ölüyor''
Marketlere maske takarak girdiğini ve görevlilerin istedikleri ürünü artık poşetle verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tezer, "Fakat marketlerde başka poşetlerle temas ederken burada ilk kural, bunu hastayla temas ediyormuş gibi düşüneceksiniz. Elinizi nasıl yıkayacaksanız, nasıl dezenfektana götürecekseniz aynı işlemi yine yapacaksınız. Bunu sanki hastaymış gibi düşünüp, ardından temastan sonra aynı işlemi yapmanız gerekiyor. Meyveleri de aldıktan sonra iyice yıkamamız gerekiyor ki yıkadıktan sonra zaten bulaşma şansı da yok. Yine kıyafetler gibi 60 derecede pişirme işlemi yaptığımızda mikroorganizmaların da tamamen öldüğünü biliyoruz. Bu açıdan herhangi bir problem yok" dedi.
'SEBZE, MEYVE, SPOR VE UYKU ÇOK ÖNEMLİ'
Prof. Dr. Tezer, virüsle mücadele ettiği bu zorlu dönemde herhangi bir ek takviye almadığını ifade ederek "Dışarıdan herhangi bir ek takviye almaya gerek olmadığını zaten her yerde vurguluyoruz. Mevsimin sebze ve meyvelerini düzenli bir şekilde tüketmek gerekiyor. Uyku düzenine dikkat edeceksiniz. Fakat bizim bu dönemde yoğun bir şekilde çalışmadan dolayı bunu sağlayamadığımızı açıkça söylemem gerekiyor. Spor yapmak burada çok önemli. İnsanlar 'dışarıya çıkamıyoruz' diye üzülmesinler. Evde bunu yapabilirler. Evin belirli alanlarında, koridorlarında gidip gidip gelebilirler. Kol, bacak, bel germe hareketlerini evde kendileri de pratik olarak yapabilirler. Yani sebze, meyve, spor ve uyku olmak üzere bu dörtlü çok önemli" diye konuştu.
(DHA)