Bilirkişi raporu ortaya çıktı! İBB'nin ihmali 17 yaşındaki Emirhan'ı canından etti!

Bir kaç gün önce çıkan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, kardeşim Emirhan; -18 yaşından küçük olmasından dolayı ailesinin muvafakatı alınması gerektiği halde muvafakatı alınmadan usülsüz olarak spor kompleksine kaydı yapılmamış olsaydı, Yönetmelik gereği sadece profesyonel sporcuların kullanımına açık olması gereken ve derinliği 4,35 m olan bu havuz yüzmeye gelen diğer vatandaşların kullanımına kapalı veya en azından bir uyarı levhası olsaydı Bu ve benzeri muhtemel olaylara müdahale etmek üzere spor kompleksinde daha önce görevlendirilmiş olan sağlık ekibi ve ambulansın buradaki görevine olaydan önce son verilmemiş olsaydı. Biri Olimpik Atlama Havuzu olmak üzere yan yan bulunan (2) adet havuzda, sadece (1) eğitmen değil yine yönetmelik gereği “derinlik fark etmeksizin asgari her bir havuz için ayrı bir cankurtaran bulundurulur” şeklindeki talimata aykırı hareket edilmeyerek gerekli teçhizata sahip her bir havuz için ayrı ayrı birer cankurtaran görevlendirilmiş olsaydı, Boğulma olayında kardeşimin suyun dibinde nefessiz / hareketsiz tam olarak ne kadar kaldığını bilen yok, suyun dibinde sırt üstü yattığının fark edilmesiyle kurtarması için haber verilen ve olay sonrası “cankurtaran” olmadığı halde bu görevi yerine getirmek üzere görevlendirildiği anlaşılan görevlinin de diğer havuzun en uzak noktasında değil, yerinde (gözetleme kulesinde) daha duyarlı görevini yapıyor ve boğulma olayını ilk anında fark ederek müdahalesini daha erken yapmış olsaydı, Ambulans gelene kadar geçen yaklaşık 20 dk süre içerisinde yapılan ilk müdahale esnasında, yüzmeye gelen diğer vatandaşlardan “aranızda doktor var mı” diye sorularak medet umulmadan, ilk yardım kursunu almış, gerekli teçhizata sahip uzman kişiler tarafından müdahalesi yapılmış olsaydı, Olay sonrası çağrılan ambulans 20 dakika sonra değil de daha erken süre içerisinde gelmiş olsaydı, zira Emirhan'ın kaldırıldığı hastane tesise sadece 600 metre, yürüyerek götürülse bile daha hızlı müdahale edilirdi, şu an aramızda olabilirdi.

Özün özü, tesiste cankurtaran değil, lisansı bitmiş bir eğitmen var ve orada bulunan yüzücülerden olası bir boğulma halinde bu kişilerden medet umması bekleniyor. Orada yönetmelik gereği bulunması gereken ekipmanları ve sağlık görevlileri saymıyorum bile. Yani biri boğulma tehlikesi geçirirse kendi imkanlarıyla çıkması bekleniyor tesis tarafından. Sorumlulara gelince tesis müdürü, müdür yardımcısı, yöneticisi her kimse, kimse bu sorumluluğun altına imza atmıyor, istifa edenler işten çıkarılanlar.. Herkes bir şekilde kurtulma derdinde. Ama giden bir can ve kardeşimin canı. Sonuç ne olursa olsun hiçbir şey kardeşimi geri getiremez, bunun farkındayım. Ama insan bu şekilde yaşayamıyor. Bu olayın bir daha başka aileler için yaşanmayacağının garantisini verebilecek misiniz? Bizler aile olarak bu büyük acıyı yaşadık yaşamaya da devam edeceğiz ve seni hiçbir zaman unutmayacağız canım kardeşim.

Dünyayı onlar yönetiyor: İşte dünyanın en güçlü 50 Yahudi'si! Peki hangi ülkeler hayatta kalacak hangi ülkeler yok olacak? Narin Güran'ın sol avucundaki saç ve kıl kime ait? Münevver'in babası konuştu! Gerçekten öldü mü? 22 Kasım yarın okullar tatil mi? Cuma hangi şehirlerde tatil Çömez’in Niğde manipülasyonu ve gerçekler