Belediyeden danışmanlık nasıl kapılır?

Oray Eğin'den, Sunay Akın, Nebil Özgentürk ve Yekta Kopan'ı çok kızdıracak sözler...

Yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu bir süre önce tatile çıktı. İmamoğlu, Bodrum'da ailesi ile birlikte seçim yorgunluğunu atıyor.

Diğer yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde de taşlar yerinden oynamaya devam ediyor.

İBB Başkanı İmamoğlu, tatilde olsa da belediyenin yeni yönetim kadrolarını oluşturmaya devam ediyor. Dün yeni bir atama daha yapan İmamoğlu, Medya A.Ş. Genel Müdürlüğü'ne Elif Ayşe Artaman'ı getirdi.

Diğer yandan Habertürk yazarı Oray Eğin CHP'li belediyelerin "danışmanlık" kadrolarıyla ilgili çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı.

Sunay Akın'ın geçtiğimiz günlerde İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in danışmanı olmasına ve Yekta Kopan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki “Kültür AŞ”ye yönelik beklentisine değinen Eğin, bu isimlere alaycı bir üslupla yükledi.

"Belediyeden danışmanlık nasıl kapılır" başlıklı yazısında Sunay Akın ve Nebil Özgentürk gibi isimleri "her devrin adamı" olmakla eleştiren Oray Eğin, "Sunay Akın ve Nebil Özgentürk’ün AK Parti belediyelerinde de benzerleri var, elbette. Ama liyakatin tartışıldığı bir dönemde, akraba, eş-dost kayırmacılığından bıkan seçmenin karşısına muhalif partilerin bu isimlerle çıkmasının umuda ihanet olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Oray Eğin bu isimlere CHP tarafından görev verilmesine, "Hani bu düzen değişecekti?" sorusu ile eleştirdi.

İşte o köşe yazısı;

- Belediyeden danışmanlık nasıl kapılır

Kısa süre önce iki gazeteci Silikon Vadisi’ni dolaşırken son 10 yılda bizim de mesleğimizi etkileyen teknolojik yeniliklerden nasıl geri kaldığımızı konuşuyorduk. Her talebe bir app. yazılan çağda en azından ikimizin bu devrimin ön saflarında olmamız gerekirdi.

Dünyadaki meslektaşlarımız video mu infografik mi, ‘data visualization’ mı diye gazeteciliğin geleceğini tartışırken biz ‘survival’ mücadelesi verdik, ayakta kalabilmekten başka bir önceliğimiz olmadı.

Yine ben şanslı olanlardanım. Uzakta olmanın avantajını kullandım, akademiye döndüm, ‘coding’ öğrendim, video’yla ilgilendim. Ama ayakta kalabilme mücadelesi hep baskın geldi.

Tutuklanmaktan, tehditlerden, baskılardan nefes alıp da yeniliklere, mesleki devrime odaklanamadım. Gerçi neye yaradı ki; kurnaz olsam şimdi böyle dertlerim olmazdı.

Belki de Sunay Akın ve Nebil Özgentürk’ten bu işin sırrını öğrenmeye başlamam gerek. Çünkü en azından ben kendimi bildim bileli rejim değişse de, deprem olsa da, insanlar hapse girse de, medya el değiştirse de ayakta kalabilmeyi bu ikisi kadar beceren bir başka medya figürü daha tanımıyorum. Üstelik tek bir bedel ödemeden “saygın” ve “muhalif” olarak algılanıyorlar. Araya iki Atatürk sıkıştırmak yetiyor ne de olsa. Aslında bir yandan hayranım onlara; işin sırrını çözmüşler.

İZMİR’DE ARTIK ÇÖPLER TOPLANMAZ

Sunay Akın geçenlerde İzmir belediye başkanı Tunç Soyer’in danışmanı oldu. Bundan sonra İzmir’de hiçbir iş yapılmayacak, çöpler bile toplanmayacak demek ki. Çünkü Akın sabah erkenden Soyer’in makamına gidecek, ağzını açacak ve eski İstanbul, Osmanlı, mistisizmden girip sonu mutlaka bir şekilde Atatürk’e bağlanacak ve sadece taşradaki liseli kızların Facebook hesaplarından paylaşacakları bir hikaye anlatacak. O kadar çok konuşacak ki Soyer’in başını kaşımaya, hatta bisikletini bile sürmeye vakti olmayacak. Derken de gün bitecek. Akın daha önce de Beylikdüzü Belediyesi’nden gösteri işleri kapmıştı; yeter ki CHP’li belediye olsun, herkes ona danışabiliyor demek ki.

Son seçimde CHP’ye geçen Adana belediyesi ise Nebil Özgentürk’e danışmayı tercih ediyor.

Yaz başında kentin film festivali Altın Koza yönetimine atadı onu CHP’li başkan.

Özgentürk’ün medyadaki varlığı ise Zafer Mutlu’nun Sabah’ındaki Kemal Yıldırım, Aydın Öztürk ve Sedat Sertoğlu gibi ne iş yaptığı bilinmeyen onlarca yan karakterden biri olması, Hıncal Uluç’la aynı fotoğraf karesine girmesinden geliyor. Sinemaya katkısı Çiçek Bar’da aynı masada oturduğu Yeşilçam’cılarla olan arkadaşlığından ibaret. 80’li yıllarda Türk sinemasını öldüren bu tipler günümüz sinema dilinde ne kadar anlamlıysa Özgentürk de o kadar fayda sağlayabilir bir film festivaline. Özgentürk’ün bir başka özelliği ise her CHP’li belediye etkinliğinde istisnasız boy göstermesi. (Bir de Yekta Kopan var, Ekrem İmamoğlu daha mazbatasını almadan “Kültür AŞ”den iş bekleyen. Sanırım onu ben engelledim; burada hevesini deşifre edince.)

Sunay Akın ve Nebil Özgentürk’ün AK Parti belediyelerinde de benzerleri var, elbette. Ama liyakatin tartışıldığı bir dönemde, akraba, eş-dost kayırmacılığından bıkan seçmenin karşısına muhalif partilerin bu isimlerle çıkmasının umuda ihanet olduğunu düşünüyorum. O yüzden de daha fazla eleştiriyi hak ediyorlar:

Hani bu düzen değişecekti?

ISIRMAYAN ZARARSIZ TİPLER

CHP’li belediyeler ne kadar kolay kandırılıyor. Sanki piyasada başka danışman yok. Ama Sunay Akın’ın ve Nebil Özgentürk’ün en büyük özelliği zararsız oluşları. Isırmıyorlar, dahası karşılarındakini ağırlıyorlar. Onlar için kötü film, kötü yazar yok, tek bir eleştirel cümle çıkmıyor ağızlarından. Bunun en iyi örneğini “Bir Yudum İnsan” adlı televizyon programında görmek mümkün. Özgentürk’ün yıllarca sürdürdüğü bu programa belgesel demek zor, daha çok konu öznesine tapınan bir “hagiography.” Tek bir kusurunu, tek bir kötü işini görmek mümkün değil konu edilen bu insanların. Bir de ağdalı bir dil, teatral bir seslendirme var ki gülünç duruma düşmesi gerekirken rağbet görüyor.

Medyada ve siyasette zararsız olmak çok kapı açar. Özellikle siyasetçiler kendilerini eleştirmeyecek, aksine sabahtan akşama kadar övecek şakşakçıları etraflarında tutmayı çok sever.

Bu iki ismin en büyük yeteneği ise liyakat, mesleki kıdem falan değil, her zaman kendilerine bir ekmek kapısı bulabilmeleri oldu. Boşuna bunca sene her CHP’li belediyenin etkinliğine koşa koşa gitmemişler.

ORAY EĞİN'İN YAZISININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

https://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/2507158-belediyeden-danismanlik-nasil-kapilir?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral

2. el otomobil piyasasında talep arttı, fiyatlar düşmeye devam ediyor Çorluspor 1947'nin teknik direktörüne silahlı saldırı anı kamerada Vicenzo Montella: "Bizim için rakip fark etmez"
Sonraki Haber