Bir sonraki aşama not artışı olacak
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's’in, Türkiye'nin kredi notunu 'B3' olarak teyit etti. Not görünümünü ise 'durağan'dan 'pozitif'e çevirdi. Peki görünümün pozitife yükseltilmesi ne demek? Türkiye’ye faydası ne? İşte detaylar…
Moody’s, Türkiye ekonomisine ilişkin gecikmeli de olsa değerlendirmesini yaptı. Daha önceki değerlendirmesini iptal eden Moody’s sonunda kararını açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye’nin kredi notunun “B3” olarak teyit edildiği, daha önce “durağan” olan not görünümünün ise “pozitif”e yükseltildiği bildirildi. Görünümün pozitif olması bir sonraki değerlendirmede not artışının yüksek olasılık olacağı anlamına geliyor. Bilindiği gibi şirketler ve kamu parasını toplayan emeklilik fonları gibi kurumlar hangi ülkeye yatırım yapmak isterse o ülkenin kredi notuna bakıyor. Fithc, S&P ve Moody’s gibi kurumlar genellikle siyasi bakış açısından not verdikleri için Türkiye genel olarak hak ettiği kredi notunu çok zor alıyor. Buna örnek olarak Yunanistan verilebilir. Yunanistan, 10 milyon nüfusa sahip Yunanistan, 300 milyar Euro’nun üzerinde dış borcu ile yatırım yapılabilir seviyede kredi notuna sahip. Oysa Türkiye gibi 80 milyon nüfus, 255 milyar doların üzerinde ihracat ve güçlü bankacılık sistemine rağmen hala daha kredi notu olarak spekülatif ülke seviyesinde bulunuyor. Akıllara gelen ilk neden ekonomik sıkıntılar olabilir. Ama temeldeki neden Türkiye’nin batıya biat etmemesi. Askeri açıdan Türkiye’ye ceza kesemeyenler ekonomik açıdan not silahını kullanıyor.
Bu nedenle Türkiye, olumlu kredi notlarını, adeta ‘söke söke’ almak zorunda. Aslında piyasalar not şirketlerinin önünde hareket ediyor. Yoksa ülkeye yabancı yatırım ya da mali piyasalara nakit girişi olmazdı.
Notun düşmeyeceği garanti artış kapıya dayandı
Peki not artışı olduğu zaman ne olacak? Ülkeye kaynak girişi artacak. Daha çok yatırım yapılacak ve kur dengeye oturacak. Kurun dengede olması ise ihracatın artması anlamına geliyor.
Moody’s dün yaptığı açıklamada görünümün pozitife çevrilmesinin ana nedenini ise şöyle açıklıyor: “Ekonomi politikasındaki belirleyici değişiklik, özellikle de ortodoks para politikasına dönüş.”
Manşet enflasyonun yakın vadede artması muhtemel olsa da enflasyon dinamiklerinin değişmeye başladığına dair işaretler olduğu kaydedilen açıklamada, bunun da ‘para politikasının güvenilirliğini ve etkinliğini yeniden kazandığının göstergesi olduğu’ ifade edildi.
Açıklamada, ‘parasal sıkılaştırmanın aynı zamanda Türkiye’nin büyük dış dengesizliğinin azaltılması ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervlerinin yeniden yapılandırılması olasılığını da artırdığına işaret edilerek, her iki durumun da ülkenin dış şoklara karşı kırılganlığını azaltacağı’ kaydedildi.
Ülkenin dış açığındaki azalmanın 2024’te daha da hızlanmasının beklendiği bildirilen açıklamada, açığın yıl toplamında 40 milyar doların altında olmasının beklendiği aktarıldı.
Açıklamada, Türkiye’nin kredi notunu etkileyebilecek faktörlere değinilerek, mevcut para politikası duruşunun yaklaşan yerel seçimler sonrasında da sürdürülmesi ile büyümenin yavaşlaması, enflasyonun düşmesi ve makroekonomik dengesizlerin azalmasına ilişkin kanıtlar görülmesi durumunda, ülkenin notunun yükseltilebileceği belirtildi.
Derecelendirme kuruluşunun açıklamasında, pozitif görünüm dikkate alındığında ülkenin kredi notunun düşürülmesinin pek olası gözükmediği ifade edildi.