Ehli keyif bir baba, evde tangolar söyleyerek sofralar kuran bir anne...
Eski yazlık sinemalarda, Halit Ziya Uşaklıgil’in çalışma odasında, oturdukları köşkün arkasındaki çayırlıkta geçen neşe içinde bir çocukluk...
Derken öğrencilik yılları, ablası vesilesiyle yutulan ilk sahne tozu ve sanata adanan koskoca bir ömür...
Ama Türkiye onu tiyatro sahnesinde 16 yılda canlandırdığı onlarca karakterle değil, TRT ekranındaki “Domates Güzeli” olarak tanıdı.
Bir gecede gelen bu inanılmaz şöhrete, en çok da kendisi şaşırdı.
Bugün beyazcamda gözümüzü alamadan izlediğimiz Ertem Eğilmez filmlerinin çoğunda adı vardı. O bize, Yeşilçam’ın en güzel yıllarından yadigardı.
Biraz deli, çok neşeli, hayatı sanatla dolu bir usta, Ayşen Gruda...
Tanışma şerefine eriştiğim, engin zekasından istifade ettiğim bir büyük sanatçı, çok kıymetli bir dost, buram burak bu toprakların ruhunu yansıtan bir dünya insanı...
Ruhun şad, mekanın cennet olsun. Seninle büyüyen kuşaklar, seni hiç bir zaman unutmayacaklar...