"Biz olmasak bar ve pavyonlarda çalıp söylerlerdi!
Demirören Medya CEO'su ve Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal'dan bügün önemli bir tartışmanın fitilini ateşleyecek ifadeler geldi.
Bugün Milliyet gazetesindeki köşe yazısında "gazeteciliğin hukuki haklarını savunacak kimsenin kalmadığını" vurgulayan Soysal, sanatçıların telif hakları yasası ile ilgili dikkat çeken mesajlar verdi.
"Sanatçıların telif haklarını takip etmek için kurulan dernek gibi kuruluşlar hâlâ yayıncı kuruluşların kafasında boza pişirmeye devam ediyor. Ceza davalarıyla gazetecileri adliye koridorlarında süründürüyorlar." diyen Mehmet Soysal sözlerine şöyle devam etti;
“Düne kadar iki haberi, klibinin haberini yayımlatmak için medya kapılarında dört takla atarak gezenleri de biliyoruz ve unutmadık. Yayıncı kuruluşlar olmasaydı hepsi bar ve pavyonlarda hâlâ çalıp söylüyor olacaklardı...” ifadelerini kullandı.
Soysal'ın, Milliyet’te yayınlanan “Yolda uyduranlar” başlıklı yazısı şöyle;
- Yolda uyduranlar
Yapay zekâlı robotlar geliyor gibi.
İnsanlığı bekleyen tehlikeler kapıda bekliyor.
Ve hemen herkesin tılsımlı sarayları yıkılabilir.
***
Bir zamanlar daktilo makinesinin arkasında durup poz veren gazeteciliğin yerini bilgisayarlara bıraktığı günleri de yaşadık.
Şimdi de başka mecralara doğru sürüklendiğini de yaşıyoruz.
Teknolojik değişimlere karşı AR-GE’den uzak duran Türkiye’deki medya sabah akşam şarkıcı, türkücülere, aktörlere para kazandıracak, vur patlasın çal oynasın işleriyle uğraştı.
***
Sanatçıların telif haklarını takip etmek için kurulan dernek gibi kuruluşlar hâlâ yayıncı kuruluşların kafasında boza pişirmeye devam ediyor.
Ceza davalarıyla gazetecileri adliye koridorlarında süründürüyorlar.
Gazeteciliğin hukuki haklarını savunacak hiç kimse yok.
Cemiyetler bile kim kime dum duma olmuş.
***
Yazarların yazıları çalınır, yayımlanır...
Gazetecilerin fotoğrafları, haberleri çalınır yayımlanır...
Hukuki altyapısı hâlâ sıfır...
***
Beş saniyelik parçalarını izinsiz çalan taksiler, otobüsler, minibüsler ve büfelere kadar takip ederek ceza davalarıyla milleti uğraştıranlara bu hukuki sopayı verenler utansın...
Sanatçı lobisine yenik düşenler de...
İşleri güçleri göz boyamak, tribüne oynamak olan siyasilere de yazıklar olsun...
***
Ve düne kadar iki haberi, klibinin haberini yayımlatmak için medya kapılarında dört takla atarak gezenleri de biliyoruz ve unutmadık.
Yayıncı kuruluşlar olmasaydı hepsi bar ve pavyonlarda hâlâ çalıp söylüyor olacaklardı...
TBMM’de bu yasa değişmeli...
Medyanın yüz karasıdır bu kanun...
***
Ve medyaya bir kez daha diyoruz ki yakın bir gelecekte birçok sektörde çalışanlar yerlerini robotlara devredecek...
Kervanı yolda dizmeye alışkın olan bizler bu tehlikenin farkına varmalıyız.
Yazar John Pugliano ise gelişmiş sanayi ülkelerini bekleyen tehlikenin sinyalini vererek diyor ki:
- Rutin ve önceden öngörülebilir her türlü iş önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde matematik işlemlerle yapılabilir hale gelecek.
***
“Robotlar Geliyor” kitabının yazarı Pugliano, teknolojik gelişmelere dayanıklı olduğu düşünülen tıp ve hukuk dalındaki mesleklerin de eskisi kadar kalıcı olmayacağını düşünüyormuş!
Konuyla ilgili olarak BBC’ye açıklamalarda bulunan Pugliano, doktorluk ve avukatlığın ise devam edeceğini ama çalıştıkları alanların daralacağını vurgulamış...
Ve medya hâlâ yolda uyduranların başını çekmeye, başkalarının haklarını korumaya ama kendine sıra geldiğinde ise uyumaya devam ediyor...
İyi uykular!