Borsada yeni hafta tepki alımlarına sahne olabilir

Son dönemlerde özellikle döviz kurunun çok düşük olmasından şikayet eden yatırımcıların son günlerde ise kurun neden yukarı gittiği yönünde serzenişte bulunmaya başladığı görülüyor.

Hisse senetleri cephesinde var olan satıcılı hava geçen hafta biraz daha sertleşti. Cuma günü FED Başkanı Powell sonrası küresel piyasalarda dolar zayıflığı ve artan risk iştahı ana tema olurken, içeride ise hisse senetleri üzerindeki satış baskısı kuvvetlendi.

SON 5 HAFTADA DÜŞÜŞ YÜZDE 14’E ULAŞTI

BIST100 endeksi haftanın son iş gününü %2,6 düşüşle tamamlarken, bankacılık hisselerinde düşüş %3 olarak gerçekleşti. Daha geniş bir açıdan bakılırsa, son beş haftada Borsa İstanbul ana endeksinde düşüş yaklaşık %14 oldu. Kıbrıs İktisat Bankası analizinde, “Döviz kuru cephesinde ise dolar, Türk Lirası karşısında %3,3 değer kazanırken, parite etkisini de dâhil edersek, TL'nin sepet kura karşı değer kaybı ise %5'e yaklaştı. TL'nin reel anlamda faiz getirisini üzerinde olan bu gerçekleşmeler sonrasında geçen hafta hatırlanacağı üzere var olan 'huzursuzluğu' kalem almış hatta Türk Lirası finansal varlıklara karşı artan ilgi azlığının altını çizmiştik” denildi.

Analizde şu bilgiler verildi: “Geçen bir yılı aşkın bir zaman diliminde, TCMB'nin uygulamış olduğu yerinde tedavi ile rezervler neredeyse eksi 75 milyar dolardan artı 21 milyar dolara kadar iyileşirken, yerli para biriminden uzaklaşma olarak adlandırılan dolarizasyon eğiliminde de benzer bir şekilde ciddi mesafe kat edilmiş, büyük bir kambur olarak görülen Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından ise çıkış ivme kazanmıştı. Gelinen noktada, KKM dâhil yabancı para mevduatın toplam mevduat havuzunda yeri %72 seviyesinden %47'li seviyelere kadar gerilediğini not edelim. Burada ciddi bir başarının elde edildiğinin altını çizmek gerekiyor. Neredeyse yerel seçimler ardından geçen beş aylık zaman diliminde yatırımcısına enflasyon ve kur cephesinde yaşanan gelişmelere paralel tatminkâr bir getiri sunan Türk Lirası'nın, yılın son dört aylık döneminde benzer getiriler sunamayacağını, TCMB'nin hastayı 'yoğun bakımdan' çıkarması sonrası kurun faiz ve enflasyon kadar artmasına bundan sonraki dönemde izin verecek gibi görünüyor.

ALTIN NE OLACAK?

Altının son dönemlerde 'başka' bir ışıldaması ile altını finansal bir yatırım aracı olarak gören Türk insanının alıma geçmesi dolar kuru üzerinde de belirleyici oldu. Artan talebe paralel, fiziki dolar fiyatının (Kapalı Çarşı) dijital dolar (bankalararası piyasa) fiyatının üzerine yükseldiğini geçen hafta bültenimizde kaleme almıştım. Bir tarafta altın etkisi, diğer tarafta ihracatçı ve turizmciden gelen rekabet avantajını kaybediyoruz yönünde serzenişler, hatta içeride üretim yapmayıp ithal etmenin daha avantajlı hâle geldiğini söyleyen üreticinin de feryadı ile, TCMB'nin kurun yükselmesine enflasyon veya faiz kadar izin vermeye başlayacağını düşünüyoruz. Özellikle, zayıf dolar temasının dünyada güç kazandığı son haftaların ışığında, Türk Lirası'nın EUR ve GBP gibi para birimlerine karşı değer kaybının bir tık da olsa hızlanabileceğini, TL'nin artık dövize oranla reel anlamda daha cazip getiri sunma ihtimalinin azaldığını, sene başı bilanço çalışma kuru olarak belirlediğimiz 40 seviyesi her ne kadar uzakta görünse de, 37-38 seviyelerinin makûl olduğunu düşünmeye devam ettiğimizin altını çizmek isteriz.

Yukarıdaki paragraftaki görüşümüzü desteklemek adına, TCMB'nin analitik bilançosu, döviz talebindeki artışı teyit etmeye 22 Ağustos tarihinde de devam etti. Bu bağlamda, Çarşamba ve Perşembe günü TCMB'nin döviz pozisyonu yaklaşık 3,8 milyar dolar kötüleşti. USDTRY kuru haftayı psikolojik 34 seviyesinden tamamlarken, hisse senetleri cephesinde ise Sn. Bakan Şimşek özelinde etkili olan istifa dedikoduları ardından bizzat Sn. Bakanın kendi resmî sosyal medya hesabından yalanlama yönünde tweet atarak ekonomide gidişatın yolunda olduğunun altını çizdiğini gördük. Akabinde, bürokratik kesimden de destek mesajları gelirken, yeni haftanın tepki alımlarına sahne olacağını düşünüyoruz. Eğer dipten dönüşün başladığına ikna olursak, hisse senetleri cephesinde ağırlık da artırılabileceğini düşünüyoruz.”

Yaş sınırı da yok! Yeni yasa TBMM’de Türk milletine hakaret eden Fatih Altaylı'ya hapis cezası! Serdal Adalı Serveti Ne Kadar? Serdal Adalı Ne İş Yapıyor?
Sonraki Haber