"Bu adam acımadan dünyayı ateşe atar!..."

Trump yönetiminin Türkiye’ye yönelik başlattığı ekonomik savaş tüm dünyayı tehdit ederken, ekonomik yaptırımlarla dünyayı dize getirmeyi planlayan Trump liderliğindeki Cumhuriyetçiler, şimdi de ABD halkını felaket senaryoları ile korkutmaya çalışıyor.

Peki bundan sonra ne olacak? Başkan Trump görevinden azledilirse, ABD yönetimi dünya ekonomilerini ateşe atan çılgınca yaptırımlarından geri adım atacak mı? Sabah'tan İsa Tatlıcan, merak edilen bu soruları Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Göksel Aşan'a sordu:

-Hocam ABD'de artık ciddi ciddi Trump'ın azledilmesi konuşuluyor. Bunun gerçekleşme ihtimali nedir?

ABD'de bu azil mekanizması çok zor çalışıyor. Nixon örneği veriliyor ama o kendisi istifa etmişti. Ama şu olabilir. Trump biraz daha sıkıştırılırsa ' ben çekiliyorum' diyebilir. Ama Trump bunu diyecek bir adama da benzemiyor.

PENCE DÜNYAYI ATEŞE ATAR

-Trump giderse ABD'nin politikalarında ne değişir?

Trump'ı oraya getirenler Trump'ın yerine kesinlikle yardımcısı Pence'i tercih ederler. Yarın seçim yapılıyor olsa tamam diyeceğim. Ama Trump gidecek Pence gelecek derseniz burada durmak gerekir. Allah korusun Pence denilen adam dünyayı gözünü kırpmadan ateşe atacak bir adamdır. ABD medyasını biraz takip ederseniz Pence'in halinden tavrından tedirgin olursunuz. Ayrıca Pence Evangelistlerin fanatik bir üyesi olduğunu da artık kendisi de gizlemiyor.

-Evangelistler başta olmak üzere birçok iddiaya komplo teorisi gözüyle baktık. Ama sonunda gerçek oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bugüne kadar neye komplo teorisi dediysem gerçekleşti. O yüzden artık temkinli yaklaşıyorum. En büyük komplo teorisini biz 15 Temmuz'da yaşadık. Birileri bize 4-5 yıl önce FETÖ tarafından böyle bir ihanetin yapılacağını inanmazdık. Ama gerçek oldu. ABD'de artık hiçbir şeye olmaz demiyorum. Evangelistlerin Ortadoğu'yu yakıp yıkacak yeni bir savaş teorilerini hala düşük görüyorum. Ama olur mu? Hiçbir şey için hayır diyemiyorum. Çünkü öyle bir dönemden geçiyoruz.

KÜRESELLEŞME ABD'Yİ TEHDİT EDİYOR

-ABD yönetiminin bütün dünyayı karşısına almasının altında yatan nedenler nedir sizce?

ABD artık dünya ekonomisini domine edemeyecek noktaya geldi. Küreselleşme denilen süreç ABD'ye rakip olacak yeni aktörler ortaya çıkardı. Bunların başında Çin ve Hindistan geliyor. Çin bu süreci son derece başarılı bir şekilde kullandı. Amerikalılar işi uyandıkları zaman küreselleşmeyi de sorgulamaya başladılar. ABD'de bir grup tüm olumsuzluklardan küreselleşmeyi sorumlu tutmaya başladılar. Bunun bayraktarlığını da Trump yaptı. Trump aslında küreselleşme karşıtlarının adayıydı. ABD çok keskin bir ayrıma gitti. Bu çok derin bir çatlak. O yüzden bir Başkan bu kadar göklere çıkarılıyor ve bu kadar yerin dibine sokuluyor.

-Trump neden bu kadar agresif?

Birincisi Trump'ın kişisel durumu önemli burada. Özel hayatının bu kadar ortaya dökülmesi, eşiyle durumu, porno yıldızları vs Trump'ı hırçınlaştırdı. Bir de tabi küreselleşmecilerin üzerine gelmesi de onu agresif hale getirdi. Şunu unutmayalım. Trump yönetiminin dünyanın birçok ülkesine yönelik başlattığı bu ekonomik savaşın ABD'de hala çok büyük bir destekçisi var.

-Peki ABD Çin'i durdurabilir mi?

ABD Çin'i nasıl durduracak? Teknolojide ve üretimde ABD'nin Çin ile yarışma şansı artık yok. Çin'i askeri olarak durdurmanız da mümkün değil. Çin, Irak gibi üzerinden geçebileceğiniz bir ülke değil. Geriye bir tek enerji kalıyor. Çin'in kendisine yetecek enerji kaynağı yok. Çin o yüzden Afrika'ya gidiyor. İkincisi Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri. Bütün hikaye Çin'in enerji yolları üzerinde dönüyor. Biz de burada çok kritik bir roldeyiz. Türkiye enerji yollarının üzerinde. Türkiye bu yüzden ABD için de önemli bir hedef.

TRUMP YİNE KAZANIR

-Yarın seçim olsa Trump yeniden kazanabilir mi?

Ben kazanma ihtimalinin hala yüksek olduğunu düşünüyorum. ABD'nin son 1-2 yıldır yaşanan ekonomik gelişmelerden Trump'ı sorumlu tutuyorlar. Bunun yanında Trump karşıtları da gelişiyor. Demokratlar güçlü bir aday bulamadıkları sürece Trump'ın yine kazanacağını düşünüyorum.

-Birçok ülke ABD'nin yaptırımlarına boyun eğmediği gibi tepki sesleri giderek yükseliyor. Bu ABD'nin beklediği bir durum mu?

Şu anda yaşanan süreç ABD'nin gücünü her gün kemiriyor. Şunu söylemek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın buradaki payını da söylemeden geçemeyeceğim. Bundan 20 sene öncesindeki Türkiye'si ABD'ye kafa tutamazdı. Bunda Türkiye'nin güçlenmesinin elbette önemli bir payı vardır ama ABD'nin gücü de ciddi erozyona uğradı. Biz yolu açtık arkamızdan çok gelenler oldu.

ABD İLE YENİ NORMALİMİZ BU

-ABD ile normalleşme ihtimalimiz kalmadı mı?

Şöyle söyleyelim. ABD ile başka bir normalleşme sürecimiz başladı. Artık ABD ile yeni normalimiz bu. ABD ile yeni normalimizde eski stratejik ortaklık meseleleri kapandı. Zaten dünyanın geri kalanıyla ABD'nin normalleşmesi çok zor. Trump yönetimi kendi ülkesini tehdit eder noktasına geldi.

-ABD'de Kasım seçimlerinden sonra normalleşmenin başlayacağını düşünenler de var.

Ben buna katılmıyorum. Trump'ın Kasım seçimleri için böyle malzemelere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum.

-Brunson serbest bırakılırsa?

Rahip bırakılsa ne olacak? Bizim artık ABD'den bir beklentimiz yok. O defter kapandı

-Bu süreç AB ile ilişkilerimizi nasıl etkiler?

Elbette olumlu etkiler ama Türkiye'nin Avrupa ile kalıcı bir yakınlaşma olacağını düşünmüyorum. AB'de toplu olarak ABD'ye karşı çıkabileceğine inanmıyorum. Avrupa da ABD ile mücadele sırasında çatırdayacaktır.

DOLARDA 4.50'DEN ÜSTÜ KÖPÜK

-Uzun bir bayram tatilinden sonra piyasalar bugün açılacak? Türkiye bu zor dönemden nasıl çıkacak?

Bakın Türkiye tarihinde o gece ilk kez bir şey yaşandı. Sidney Borsası açılmadan kur üzerinden atak yaşadık. O gece 7.40'ları görmeyebilirdik. Ben bugün piyasalar açısından bir tehlike görmüyorum. Bayrama girerken gereken önlemler alınmıştı. Kurda çok büyük hareketlilikler beklemiyorum. Bir süre 5-6 lira aralığında dalgalanan bir dolar kuru göreceğiz.

-Doların düşebileceği yer yani kurdaki köpüğün dip seviyesi neresi?

Bundan 1-2 hafta önce sorsaydınız 4.20'nin üstü köpüktü. Şimdi ise 4.50'nin üstü hala köpüktür diye düşünüyorum. Burada şuna dikkat çekmek istiyorum.

-Bundan sonra ne yapmamız lazım?

Reel sektörle ilgili atacağımız adımlar çok önemli. Bunu gözden kaçırmamamız lazım. Reel sektörün derdini çözebilirsek ben Türkiye'nin önünün çok açık olduğunu düşünüyorum. Üreten kesimin üretimden bir adım bile geri adım atmaması gerekir. Kimse bankaların batmasına izin vermez. Ama üretimin durmaması gerekir. Buna izin vermemeliyiz. Kobiler gittiği zaman ekonomi biter. Kobilere gözümüzün ışığı gibi bakmamız gerekir. Kobiler bu süreçte hiç kimsenin olmadığı kadar devletin arkasında. Şimdi yeni günah keçisi KGF (Kredi Garanti Fonu) oldu. Eğer biz bu KGF'yi devreye sokmasaydık sanayi üretimimiz bu kadar toparlanmazdı. Birçok küçük ölçekli firma KGF sayesinde ayakta kalmıştır.

TÜRKİYE'DEN SON DERECE ÜMİTLİYİM

-Rahmetli Güngör Uras'ın deyimiyle soralım. Ayşe Teyze'nin Türkiye ekonomisi hakkında artık içi rahat olabilir mi?

Kurda, dövizde ne olur diye bakmasınlar. Kalıcı olmayacağını bilsinler yeter. Kur onları ilgilendirmiyor. Onları ilgilendiren şey enflasyon. Geliriniz enflasyon kadar artıyorsa sorun yoktur. Dolar borcunuz yoksa, kiranız dolarla ödenmiyorsa endişe duymanıza gerek yok. Bu hareketlenme fiyatlar üzerinde bir etkisi varsa o zaman gelirinizdeki artışa bakarsınız. Bir de hatırlatmada bulunayım. Bakın bu ülkenin bir lideri var ve bir ekonomi bakanı var. Resmi açıklamalar dışında Whatsapp'tan gelen dedikodu mesajlarını ciddiye almayın. Herkesten ricamız ekonomi konularında Cumhurbaşkanımız ve Bakanımızın açıklamaları dışında sosyal medyada dolaşan dedikodulara kulak asılmasın.

-Son soru. Türkiye ekonomisinin geleceğinden ümitli olanlardan mısınız?

Ben hiçbir zaman Türkiye'ye ümidimi kaybetmedim. Sadece ben ümitli değilim. Etrafımızdaki coğrafyanın da ümidi burası. Türkiye, içinde yaşayan insanların anlayamadığı kadar önemli bir ülke. Dışarıdan bakınca bunu daha iyi anlıyorsunuz. Biz ne badirelerden çıktık. Türkiye'nin inanılmaz bir reel sektörü var. Türkiye'de yaşayan insanlar üretim yapmaya aç. Önleri açıldığında her şeyi yapabilirler. 15 Temmuz ihanetini yaşadıktan iki gün sonra bütün işyerleri açıktı bu ülkede. Bu ülkede sosyoloji çok değişti. Üretim yapan insanlar artık eskisi gibi değiller. Kendi değerlerine bağlı insanlar. Ben bu insanlara sonuna kadar güveniyorum. Finans çevreleri Kobiler kadar bu topraklara bağlı olurlarsa önümüz çok açıktır. Ayak bastığımız yer burası. Sahip çıkmamız gerekir. Bu zorlukları nasıl olsa atlatırız bu mesele değil. Asıl çabamız Türkiye'nin olması gereken yere yükseltmek ve geleceği kurmamız gerekir.

Hangi araç ne kadar vergi ödeyecek? Arsenal'da Bukayo Saka uzun süre sahalardan uzak kalacak Kızının bağış paralarıyla alem yaptığı iddia edilince intihar etmişti
Sonraki Haber