Bu hikayeyi bilmeyen Barış Pınarı'nı anlayamaz!

Barış Pınarı Harekatı'nın büyük bir bölümünü sınır bölgesinde takip eden SuperHaber programcısı Nedim Şener, Posta gazetesindeki köşesinde 100 yıllık bir hikayeyi okurları ile paylaştı.

Akçakale'de kendisine anlatılan bir aile öyküsünü kaleme alan Nedim Şener, “Meşhur ailesi ya da Meşhur aşireti”nin Urfa'nın Fransız işgali sırasında yaşadıklarını aktardı.

Sınırın iki ayrı yanına düşerek parçalanan Meşhur aşiretinin akıbetini "Bir ihanet ve vatanseverlik hikayesi" olarak tanımlayan Nedim Şener, "Evet, Ortadoğu emperyalistlerin oyun alanı, ihanet ve vatanseverlik destanlarının yazıldığı coğrafya. Emperyalistler her dönem satın alacak birilerini buluyor. Ve maalesef tarih hep tekerrür ediyor." ifadelerini kullandı.

İşte o köşe yazısı;

- 100 yıllık hikaye; ihanet ve vatanseverlik

Mondros Antlaşması’ndan sonra emperyalist Avrupa ülkeleri Anadolu topraklarının her bölümünü tek tek işgal eder. Fransızlar da yaptıkları anlaşmayla 15 Eylül 1919 günü İngilizler’den Urfa’yı teslim alır. Urfa’nın 12 ay 5 gün sürecek düşman işgali başlamıştır.

O günlerde Tel Abyad’ın Türkçesi “horoz” anlamına gelen Dik köyünde büyük bir aile yaşamaktadır; “Meşhur ailesi ya da Meşhur aşireti” Urfa Akçakale ile yürüme mesafesinde olan Tel Abyad’daki Meşhur aşiretinde 1919 yılında iki kardeş vardır; Ahmet ve Ömer. 11 Nisan 1920 tarihine kadar süren Fransız işgali sırasında Ömer, işgalci Fransız güçleriyle işbirliğine girer, Ahmet, Osmanlı askerlerine yardım eder.

Son olarak dört Osmanlı askerini evinde sakladığını öğrenen Fransızlar Ahmet’in peşine düşer. Öldürüleceğini öğrenen Ahmet, ailesini ve kendine bağlı aşiret üyelerini alıp Dik köyünden Akçakale’ye geçer. Orada bugün adı “Öncül” Arapçası “İlle” olan köyü kurar.

‘İlletleri olacağım’

Anadolu direnişini örgütleyen Mustafa Kemal, ona haber gönderip, sınırdan daha içeride bir yerleşim alanına geçmesini önerir. Ahmet ağa, “Tam burada kalıp onların karşısında ‘İllet’ olarak kalacağım” der.

Ahmet ağa, kanunun çıkmasıyla “Meşhur” soyadını alır. Torunları bugün hâlâ Akçakale’de; tam sınırda 7 köyde, 2 bin 700 kişilik nüfusa ulaşmış. Fransızlarla işbirliğine giden ve Suriye tarafında kalan Ömer ve ailesinin köylerinin sayısı da artmış.

Bugün Tel Abyad merkezi ve çevresindeki 67 köyde 42 bin kişi bu ailenin üyeleri. Tüm bunları bana Barış Pınarı Harekatı nedeniyle gittiğim Akçakale’de, 100 yıl önce buraya yerleşen Ahmet Meşhur’un aynı ismi taşıyan torunu Ahmet anlattı.

Sonra “Tarih tekerrür ediyor” dedi. “Nasıl?” diye sorduğumda şu yanıtı verdi: “Suriye topraklarında kalan Ömer amcamızın torunları var ya, işte onların 7 bin 500’ü önce DEAŞ sonra PKK/YPG’li teröristlerin baskısından Türkiye’ye göçtü. Biz, tabii ailemizdir diye destek olduk. Gelenlerle sohbet ederken, ‘Dedem Ahmet, Fransızlarla işbirliği yapmaktansa şerefiyle Tel Abyad’dan çıktı.

Bugün siz, dedelerinizin 100 yıl önceki hatası yüzünden oradan kaçarak geldiniz’ dedim.”

Evet, Ortadoğu emperyalistlerin oyun alanı, ihanet ve vatanseverlik destanlarının yazıldığı coğrafya. Emperyalistler her dönem satın alacak birilerini buluyor. Ve maalesef tarih hep tekerrür ediyor.

İŞ TURKCELL Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan CHP Sözcüsü Yücel'e tepki Türkiye'nin en seksi 4. kadını olmuştu! Melis Sezen'den şok sözler...
Sonraki Haber