BU KADARI TESADÜF MÜ? NE PLANLANIYOR?

Son birkaç günde Türkiye sınırında yaşanan saldırılar ve Hatay’a yönelik terörist saldırı girişimiyle, ABD ve Fransa ile yaşanan gerilimler dikkat çekiyor. Bunlara son olarak Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’da yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik terbiyesizce hakaretler içeren bir karikatür de eklendi.

Türkiye’nin Ermenistan’ın işgali ve saldırılarına karşı mücadelesini sürdüren Azerbaycan’a yönelik desteğini ortaya koyduğu, Mavi Vatan konusunda haklarını takip ettiği, terör örgütlerine yönelik operasyonlarını gerek içeride gerekse sınır ötesinde sürdürdüğü bir dönemde yaşanan bu gelişmeleri bir bütün olarak değerlendiren Ceyhun Bozkurt, ülkemizin karşı karşıya olduğu tehdide dikkat çekti.

BOZKURT:  TÜRKİYE'NİN GARDINI DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR!

Bozkurt, "ABD'yi bir tarafa, Fransa'yı bir tarafa ve batı dünyasını bir tarafa koyuyoruz. Rusya’nın da bölgede bazı hamleleri var, onu da bir tarafa koyuyoruz. Terör örgütlerinin hareketliği, provokasyonlar, çıkışlar, manevi anlamda İslam dünyasına yönelik, İslam’ın peygamberine yönelik saldırılar. Arkasından da tepki gösteren Türkiye’yi yeniden hedef almalar ve terör örgütlerinin eylemleriyle karşı karşıyayız. Sevr Antlaşması’nın çöpe atılmasıyla günümüzde de karşımıza çıkan tabloda, önce Büyük Orta Doğu projesi dediler, Güney Doğu'yu almak istediler, FETÖ üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirmek istediler, DEAŞ üzerinden mezhep çatışmalarını ve farklı politik dinamikleri çatıştırarak mezhep çatışması çıkartmak istediler. Çok sayıda dinamiği harekete geçirmelerine rağmen başarılı olamadılar. Türkiye bu büyük saldırıyı püskürttükten sonra Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’ın genelinde, Suriye’de, Irak’ta ve son olarak Azerbaycan’ın hamlesiyle beraber Türkiye’nin de manevi desteğiyle, aynı zamanda ikili anlaşmalar çerçevesinde verdiği silahlarla ve eğitimlerle beraber Azerbaycan’ın hamlesi gelince bu kuvvetlerin küresel anlamda bölgenin dizaynı konusundaki hayalleri çöpe gitti. Bu sefer de Türkiye’nin belli konularda gardını düşürmeye çalışıyorlar. O hayallerinden biri Suriye’nin kuzeyinde PKK üzerinden bir ‘kürt devleti’ kurmak. Bugün Fransa’ya tepki gösteren kürtlere PYD saldırıyor. İslam’a saldırdığı için Fransa cumhurbaşkanına tepki gösteren kürtlere saldıran kuvvet, kürtleri savunduğunu söyleyen PYD/YPG terör örgütü. Kıbrıs’taki seçimde Ersin Tatar’ın kazanması bir anlamda batının yenilgisi. Mavi Vatan’da da yenilgi aldılar. Orada da kaybeden bir kuvvet var, orayı da dizayn etmek istiyorlar. Kıbrıs’ın tamamını Rumlar’ın kontrolüne vermek istiyorlar. Ermenistan’ın işgalini devam ettirmek istiyorlardı, o planları da bozuldu. Irak’ta bir kukla devlet kurmak istiyorlardı, o da bozuldu. Ege’de de öyle. Burada farklı farklı operasyon dinamiklerini yeniden kuvvetlendirmeye başladılar. 15 temmuz öncesinde de benzer şekilde DEAŞ ile birbirine karşı olduğu söylenilen terör örgütleri bir anda harekete geçerek bir anda Türkiye’yi hedef alan saldırılar gerçekleştirmeye başlamışlardı. Şimdi de aynı şekilde birbirine karşı olduğumuz kuvvetler sahada bakıldığında aslında aynı hedefe yönelmiş görülüyor. Bu yüzden Cerablus’ta hareket geçirilmesi, Afrin’deki terör saldırıları, İdlib’e yönelik hava taarruzu ve aynı dönemde Afrin, İdlib ve sınırındaki Hatay’daki orman yangınlarında da PKK terör örgütünün parmağı olduğunu kendileri itiraf ettiler. Hatay’ın Anadolu, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz jeopolitiğinde son derece stratejik noktada bulunan bir ilimiz. O yüzden o saldırıların hiçbir şekilde boş olmadığını ve planlı olduğunu görüyoruz. Hatay’da farklı mezhepten insanlarımız Türk milleti çatısı altında kardeşçe yaşıyorlar. Yıllardır Hatay’da mezhep eksenli provokasyonlar yapılmaya çalışıldı. Ancak Hatay’da yaşayanlar son derece vatanperver bir tutum sergileyerek bu mezhep çatışmasına gelmediler. Aynı zamanda Arap kökenli insanlar da yaşıyor. Bu çerçevede de provokasyonlar yapılmaya başlandı ama yine tutmadı. O yüzden Hatay’a hala çok yükleniyorlar. Zeytin Dalı Operasyonu’ndan sonra terör örgütünün oradaki saldırı gücü azaldı. Azaldığı için de DEAŞ saldıramadı. Güvenlik harekatlarımız terör örgütlerinin gücünü, hareket ve eylem kabiliyetlerini kırdı. Hatay’a yüklenmelerinin nedeni Suriye’nin kuzeyindeki bölgede Türkiye’nin bir enerjisini içeri çekmek. Oradaki karşılıklı provokasyon sürecini derinleştirip böylece İdlib, Afrin, El Bab, oradan Fırat’ın doğusuna uzanan hatta kukla terör devletini tekrar güçlendirmek. Türkiye’nin buralara yönelik hamleleri onları rahatsız etti. Yeni teknolojik taktiklerle karadan geçemedikleri için paramotorlarla deniyorlar. Ancak hem kara hem SİHA ve İHA’larımız terör örgütüne darbeyi indiriyor." ifadelerini kullandı.

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!