Bu kez başkası için söylendi: 'Bizim çocuklar başardı!'
1994 yılında Taliban'ın henüz elinde ciddi bir güç yoktu ve çoğunlukla kurucusu Molla Ömer ve takipçilerinden oluşuyordu. O yıl, Taliban'ın, Afganistan'ın en büyük ikinci kenti olan ve Sovyetler'den kalma savaş jetlerine, saldırı helikopterlerine ve ağır silahlara sahip Kandahar'ı 'neredeyse savaşmadan' 48 saat içinde nasıl teslim alabildiği merak konusuydu. Dönemin Pakistan İçişleri Bakanı'nın Kandahar teslim olduğunda 'Bizim çocuklar başardı!' dediği ortaya çıktı!
Özellikle NATO'nun Afganistan'dan geri çekildiği ve Türkiye'nin Afganistan'da kalmasının konuşulduğu bugünlerde Taliban, giderek güçleniyor. Bugün itibariyle Afganistan'ın %70'ini kontrol eden Taliban, her gün alan kazanmaya devam ediyor.
Türkiye'nin savunma alanında birçok iş birliğine girdiği ve müttefik ülkelerimizden saydığımız Pakistan'ın, Taliban'a destek verdiğine dair işaretlere, özellikle Türk halkının dikkat etmesi gereken bir yenisi eklendi.
Afganistan'ın kalın perdelerinin ardında yaşananları ve ülkenin nasıl bugünlere geldiğini SuperHaber olarak sizler için araştırdık.
'BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI!'
BBC'nin aktardığı bilgide, Pakistan Gizli Servisi'nin ve dönemin Pakistan hükümetinin Taliban'ın kurulması ve güçlenmesindeki rolü vurgulanırken, bir de ilginç cümle geçti:
Taliban'ın Kandahar'ı şüpheli bir şekilde 48 saat içinde teslim aldığını öğrenen dönemin Pakistan İçişleri Bakanı'nın 'Bizim çocuklar başardı!' dediği ortaya çıktı.
Taliban'ı aynı zamanda Suudi Arabistan aracılığıyla ABD'nin de desteklediği biliniyor.
AFGANİSTAN'I BUGÜNE GETİREN SÜRECİN BAŞLAMASI
Vietnam savaşında Rusların kuzey Vietnamlıları desteklemesinin ve silahlandırmasının intikamını almak isteyen ABD, Sovyetler Birliği Afganistan'ı işgal ettiğinde Afgan halkını destekledi ve silahlandırdı. Soğuk savaşın son saha manevrası, Afganistan'da gerçekleşti.
Mücahid olarak anılan bu silahlı halk grupları, özellikle ABD'nin son teknoloji Stinger füzelerini Afgan milislere vermesinin ardından Sovyetler için durum giderek zorlaştı. Stinger füzeleri, Sovyetlerin Afganistan'dan çekilmesine ve dolaylı olarak da olsa Sovyetler Birliği'nin dağılmasına sebep oldu.
Sovyet askerlerini ülkeden kovan Afgan milis güçleri ise ülkede yabancı güç kalmayınca Kabil'in kontrolü için birbirine düşüp iç savaş çıkardı. Gayriresmi olarak 5 parçaya bölünen Afganistan'da eski savaşçılar, halkı feodal bir şekilde yönetmeye başladılar.
TALİBAN'IN ORTAYA ÇIKIŞI
Halka kötü davranan savaş ağaları Molla Ömer isimli Kandaharlı bir imamın direnişiyle karşılaştı. Halkı etrafında toplayan ve tek gözünü Ruslara karşı savaşta feda ederek efsaneleşmiş olan Molla Ömer, medreselerdeki gençleri kendisi için savaşçı yaptı ve savaş ağalarına savaş açtı.
Afganistan'ın kontrolünü ABD işgaline kadar elinde tuttu. İşte Taliban böyle kuruldu.
KANDAHAR, NASIL 48 SAAT İÇİNDE SAVAŞMADAN TESLİM OLMUŞTU?
Yeni kurulan Taliban güçleri, 3 Kasım 1994'te başkent Kabil'den sonra en büyük ikinci Afgan şehri olan Kandahar'ı neredeyse savaşmadan teslim aldı.
Sadece 48 saat süren çatışmaların ardından silah ve savaş uçaklarıyla dolu koca şehir bir anda düştü. Molla Ömerin genç takipçileri yani Taliban, şehri alırken sadece 12 asker kaybetti.
'Bir anda ayağa kalktılar ve kontrolü ele geçriverdiler.' diyor Eski CIA Pakistan Şefi. İnandırıcılığı çokça tartışılan ifadelerine göre, bunu nasıl başardılar 'o da bilmiyor'.
Molla Ömer'in henüz adı bile duyulmamış takipçileri sadece 12 kayıp vererek Sovyet ordusunun arkasında bıraktığı savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve ağır silahlara sahip Afganistan'ın en büyük 2. şehirini işgal etmesinin nasıl gerçekleşebildiği ise uzun süredir merak ediliyordu.
PAKİSTAN GİZLİ SERVİSİ TALİBAN'IN ARKASINDA
Güvenilir kaynaklara göre, Pakistan Gizli Servisi (ISI), Kandahar'ın komutanına savaşmadan Taliban'a teslim olması için rüşvet verdi.
'Bizim çocuklar başardı!'
Dönemin Pakistan İçişleri Bakanı Nasrullah Babar, Taliban'ın Kandahar'ı neredeyse savaşmadan teslim aldığını öğrendiğinde ise 'Bizim çocuklar başardı!' dedi.
'ABD de destekliyordu...'
Pakistan Gizli Servisi yetkililerinin yaptığı açıklamada ise 'ABD dahil herkes destekliyordu, biz de destekliyorduk.' demesine rağmen suçlamalar reddedildi.