"Bulaşık da yıkarız köprüleri de yaparız!"

Bulaşık yıkarken, aklını durulayan kadınlara selam olsun.

Akıl duru olduktan sonra varsın elin köpük içinde kalsın. Bugün yazarken dip köşe girmeyi düşünüyorum. Yazının ara kablosu mizah. Yazının arka fonu, ince kıyılmış gülümseme, raf ömrü bitmiş kelimeleri de şöyle süpürgeyle çektim mi al sana zihin hijyeni. Hiç uzatmaya gerek yok, yan yolları bugün trafiğe kapatıp bismillah diyelim.

Geçen hafta Ulusal Bingöl Kadın Girişimcileri kongresindeydim. 81 ilden gelen iş kadınlarının muazzam fikirleriyle patinaj halinde olan zihnimi yola getirdim diyebilirim. 998 999 1000 göl dolusu yeni düşüncelerle İstanbul'a döndüm. Bu yazıyı Tebdili mekandaki ferahlıkla tıka basa dolarak kaleme alıyorum. Dedim ki belki iş kadını olamam lakin düş kadını olabilirim. Girişimciliği önemsiyorum kendi imkanlarıyla iyi şeylere girişen o güzelim kadınlara kim çıkışabilir ki.. Maşallah hepsi de kendi ürettiği fikrin askeri gibi rütbeleriyse azim ve sabır..

Özlem Zengin’i tanır mısınız? Ben tanıyorum, dost haznemdeki Top 10 listesine birinci sırada. Hani yağmurun yağacağını anladığınızda çamaşırları toplamaya girişirsiniz de kurtarıp derin bir oh çekersiniz. İşte Özlem abla da benim için öyledir ne zaman kalbimde bir gök gürültüsü hissetsem son anda kırıkları toplayıp bu kalp yine de iş görür ferahlığında göğüm olmuştur.

Söze dalgasız başlayıp bir anda birden fazla yelkeniyle denize açılan ufuk sahibi. Onun ağzından çıkan lafın gediği ıskaladığına hiç şahit olmadım. Kibir lekesinden azade elbisesi içinde, şıklığını hiç kaybetmemiş, üstenci dil rüküşlüğüne hiç düşmemiş can yeleği.

Bingöl’deki Kadın Girişimciler Kongresinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin de vardı. Konuşmasından bir bölüm “Kadınlar konuşulurken, kalıplarla konuşuluyor. 'Kadın Emeği' mesela. Terminoloji olarak kadın emeğini geçtiğimizi düşünüyorum. Artık kadın fikri, kadın fikriyatı çok öne çıkıyor. Kadın fikrini öne çıkaran işlere imza öncülük etmemiz lazım. Artık dünya pırıltılı bir şeyler arıyor. Orijinal bir fikir arıyor. Bu orijinal fikri bulmaya kadınlar bence çok yakın. Neden yakınlar? Kendi hayatımda hep gözlemlemişimdir. Fikirler kolay zamanda gelmez. Hep zor zamanda gelir. Kadınların hayatı da hep böyledir. Samimiyetle söylüyorum, en iyi fikirlerim hep bulaşık yıkarken aklıma gelir.

Özlem abla bu konuşmasında kadınların badireleri tırmalayarak aştığına değinmiş. El emeğinin yanında fikirleriyle de ön safta yer almalarının önemini belirtmiş. Lakin Yüksek cımbızlama kurulu medya “En iyi fikirlerim hep bulaşık yıkarken aklıma gelir” kısmıyla ilgilenmiş.

Kötü mü olmuş asla. Hatta yüksek dozda sempatik cümle hazneme attım Özlem ablanın bu konuşmasını. Ne yani kadınlar Tencere tava çalarken çift sarılı slogan üretebiliyor da bulaşık yıkarken üretemiyorlar mı? (Ki slogan kreatif olduktan sonra her şekilde saygı duyarım)

Siyasette, akademide, fikir köpürten kadın, bulaşık köpüğüne sos niye fikir üretemesin. Entelektüel rötuşlar yapan, dip köşe akıl hijyenine önem veren kadın, niye elektrik süpürgesiyle ev içini çektirmesin. Burada ancak “En iyi fikirlerim bulaşık yığarken aklıma gelir” cümlesi kullanılsaydı bana tuhaf gelebilirdi. Kadının yığması değil yıkaması normal olan değil midir? Allah aşkına.

Özlem Zengin bu konuşmasında doğallığını içtenliğini samimiyetini oscarlık bir cümleyle taçlandırmış, kadını konumundan ibaret sayıp, doğasından al aşağı eden fikir züppelerine de muhteşem bir gol atmıştır.

Bu yüzden klavyenin sesini açarak buyursunlar;

Kadın bulaşık da yıkar önüne koyulan duvarları da.

Kadın bulaşık da yıkar, köprüler de yapar.

Kadın, bulaşık da yıkar, aklını da durular.

Kısacası kadın bulaşık da yıkar ÖNYARGILARI DA.