Bülent Arınç: Kendimi bir muhalif olarak nitelendirmiyorum
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Manisa'da düzenlenlediği mitingde yaptığı konuşma sonrası ilk kez açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin "evi" olduğunu da kaydeden Arınç, "Kendimi bir muhalif olarak nitelendirmiyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Manisa'da düzenlenlediği mitingde bir sürpriz yaşandı.
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı.
Daha önce AK Parti'ye yönelik tepki toplayan açıklamaları ile gündeme gelen Arınç'ın mitingde konuşma yapması tartışmaları da beraberinde getirdi.
Arınç, sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklama ile o konuşmanın perde arkasını anlattı.
Davetin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldiğini belirten Arınç, "Manisa mitinginden de iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanı arayarak mitingine katılmamı arzu ettiklerini ifade ettiler. Ben de bu davete -diğer tüm davetlere olduğu gibi- icabet ettim."dedi.
Arınç, AK Parti tarafından memleketi Manisa'da davet edildiği her programa katıldığını ifade ederken olaylara sadece siyah-beyaz bakanlar tarafından haksız eleştirilere maruz kaldığını söyledi.
AK Parti'nin "evi" olduğunu da kaydeden Arınç, "Kendimi AK Parti'nin milyonlarca sahibinden birisi olarak görüyorum. Bugüne kadar AK Parti'nin doğrularına ve doğru yaptıklarına her zaman sahip çıktım, bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
Muhalefet cephesinden kendisine yönelik eleştirelere de yanıt veren Arınç şöyle devam etti;
"Belli bir mensubiyetin içerisinde ama doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyi ve bu yanlışları yerinde zamanında ve güzel bir biçimde aktarmam gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla eleştiri yaptığım zaman 'ne kadar güzel' diyerek alkışlayanların bunun aksini yaptığımda da 'çark etti' demelerini esefle karşılıyorum."
"MUHALİF DEĞİLİM"
Kendisini muhalif olarak nitelendirmediğini de dile getiren Arınç şu ifadeleri kullandı;
"Diğer bir husus ise şudur: Bizim Sayın Cumhurbaşkanı ile bir kader arkadaşlığımız var. 1978’den beri birlikteyiz ve ben onun yanında oldum. Bugüne kadar farklı söylemlerimden çıkarılan sonuç ancak şu olabilir: Başkalarından farklı olarak eleştiri yapma gereğini her zaman duymuşumdur. Faydalı işlerde takdir ederken, yanlış işlerde de eleştirinin dozu en yüksek olanını yapmaya çalıştım. Bu devirde bunu anlayamayanlar mutlaka muhalif olunması gerektiğini düşünüyorlar. Hayır! Bu fikre katılmıyorum ve kendimi bir muhalif olarak nitelendirmiyorum. Belli bir mensubiyetin içerisinde ama doğruya doğru, yanlışa da yanlış demeyi ve bu yanlışları yerinde zamanında ve güzel bir biçimde aktarmam gerektiğini düşünüyorum. Dolayısı ile eleştiri yaptığım zaman “ne kadar güzel” diyerek alkışlayanların bunun aksini yaptığımda da “çark etti” demelerini esefle karşılıyorum. Bu mensubiyetimi ve aidiyetimi her zaman açıkladım ama şunu da ifade etmek gerekir. İnsan doğası gereği değişen, değiştikçe gelişen bir varlıktır. Buradan yola çıkarak ben de daha önce vermiş olduğum mülakatlarda da altını çizdiğim üzere, önemli kararlar arifesinde günün şartlarını göz önünde bulundurarak milletimizin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak her türlü görüşü değerlendirmeye açık olduğumu belirtmiştim."
ERDOĞAN'IN BABACAN VE DAVUTOĞLU'NA MESAJI
Arınç ayrıca, AK Parti'nin kuruluş yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partiden ayrılan siyasetçilere yönelik mesajlarına da atıf yaptı.
Eski TBMM Başkanı, ""Sayın Cumhurbaşkanı da partimiz kuruluş yıl dönümünde bu arkadaşlarımız için “Geçmişteki hizmetleri adına onlara teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı. Bu bile çok önemli bir gelişmedir. Biz böyle olmalıyız." dedi.