"Bundan bir kötüsü Türk Malı’ydı"
Gülse Birsel'in merakla beklenen dizisi 'Jet Sosyete' geçtiğimiz akşam ilk bölümüyle ekranlara geldi. Birsel, yıllar sonra ekranlara dönünce beklenti büyüktü. Fakat dizi istenileni veremedi, sosyal medyadan eleştiri yağmuruna tutuldu.
Gülse Birsel'in 3 yıl aradan sonra ekranlara döndüğü 'Jet Sosyete' dizisi ilk bölümüyle geçtiğimiz akşam izleyiciyle buluştu. Dizi yayınlandığı andan itibaren sosyal medyayı ikiye böldü. Diziyi beğenenler olduğu kadar beğenmeyenler de oldu.
SuperHaber yazarı İzzet Çapa, sosyal medya hesabından "Benim için tam bir sükut-u hayal... Bundan bir kötüsü Türk Malı’ydı." yorumunda bulundu.
Çapa, bu yorumun ardından diziyle ilgili 'Sen Yaz Biz İzleriz Yine Her Şekilde Ama Keşke Biraz Güldürse Be Gülse' başlıklı şu yazıyı kaleme aldı:
Ata Demirer’siz, Engin Günaydın'sız ve Binnur Kaya’sız bu kadar oluyor demek ki...
Demek ki ancak standartların çok çok üzerinde oyuncular varsa elinizde güldürebiliyorsunuz seyirciyi...
Evet, Gülse Birsel’in dün gece ilk bölümü yayınlanan dizisi Jet Sosyete’den bahsediyorum...Bir mizah denemesi olarak fena değildi diyeceğim; efsane Avrupa Yakası’na ayıp olacak...
Bu ortamda gayet neşeli bir sit-com’du işte diye geçiştireceğim, onca kalbürüstü işe imza atmış ekibin mazideki görkemli başarılarına haksızlık edeceğim.
Velhasıl hiç gülmedim; fondaki o susmayan, geçen yüzyıldan kalmış kahkaha efektlerine bir kez bile eşlik edemedim...Kopuk kopuk, tamamen karikatürize, canlandırdıkları tiplere kendileri bile inanmayan, olmamış bir halde çıktılar karşımıza...
Avrupa Yakası’nın 2018 sürümünü beklerken heyecanla, Türk Malı’nın vasatın da vasatı bir taklidini seyrettik beyazcamda...Yapmacık, iğreti, pişmemiş, üzerinde yeterince çalışılıp, düşünülmemiş, adeta kostümlü prova havasında bir ilk bölüm vardı ekranda...
Avrupa Yakası’nın Burhan Altuntop’lu en vasat bölümü bile Jet Sosyete’nin yanında sekiz Oscar’lık film kalır hiç kusuruma bakmasınlar...Ve çok üzgünüm ama Gülse de, geçen yıllarda o müthiş kalemini neden gram geliştiremediği; daha da vahimi, nasıl bu kadar gerilediği sorusuyla baş başa kalır bu performansla...
Tempo yerlerde sürünüyor, diyaloglar hiç yürümüyor, hikaye bayat mı bayat, hele de Gülse’nin oyunculuğu iyice vahim, içler acısı, fecaat...
BKM’ciler bu tip hiç olmamış filmlerle sinema seyircisini avlayıp, hasılatı toplamaya alıştılar yıllardır...Medyadaki iliştirilmiş gazeteci ekürileriyle iyice şişiriyor, tek satır kötü yazı çıkmasını da engelliyorlardı...
Başıma geldi, oradan biliyorum...
Ve fakat içinde bulunduğu her projeye çok titizlenen Gülse, bu kadar aceleye getirilmiş, bir işe nasıl rıza gösterdi anlamak mümkün değil! Ancak bilirsin hem seni çok severim, hem de o muzip kalemini... Umarım önümüzdeki haftalarda daha güzel şeyler yazarak heyecanlandırırsın bizi…
Umutla bekliyorum.