Bunlara izin verildiği müddetçe terör biter mi?

Ceyhun Bozkurt oceyhunb@gmail.com

8 Ocak 2022: Dönemin HDP Milletvekili Semra Güzel'in, terör örgütü KCK-PKK'nın dağ kadrosundan sevgilisi Volkan Bora ile fotoğraflarını yayınladık ve Semra Güzel'in terörist ailesi kontenjanından milletvekili yapıldığını yazdık. (HDP'de 'Değer Ailesi' kontenjanından vekil- Bkz. https://www.superhaber.com/hdpde-deger-ailesi-kontenjanindan-vekil-makale-375027 )

9 Ocak 2022: Semra Güzel'in terör örgütüyle hiyerarşik bağı olma ihtimalini yazdık. (O kamplara herhangi bir sivil giremez - Bkz. https://www.superhaber.com/o-kamplara-herhangi-bir-sivil-giremez-makale-375128 )

10 Ocak 2022: Semra Güzel hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığına gönderildi.

11 Ocak 2022:  Fezleke Adalet Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi.

12 Ocak 2022: Fezleke TBMM Başkanlığı'na gönderildi. Başkanlık, Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılmasını görüşmek üzere fezlekeyi Adalet Anayasa Karma Komisyonu'na gönderdi.

24 Ocak 2022: Semra Güzel hakkında 'terör örgütü üyeliği' ve 'terörün finansmanı' suçundan hazırlanan yeni bir fezleke TBMM'ye gönderildi.

3 Şubat 2022: TBMM Hazırlık Komisyonu, Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar verdi.

8 Şubat 2022: Hazırlık Komisyonu, Semra Güzel hakkındaki raporunu Anayasa Adalet Karma Komisyonu'na sundu.

17 Şubat 2022: TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar aldı.

24 Şubat 2022: TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu, Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılması yönünde hazırladığı raporu, TBMM Genel Kurulu'na havale etti.

1 Mart 2022: HDP'li Semra Güzel'in yasama dokunulmazlığı, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamayla kaldırıldı. Yapılan oylamada 327 kabul, 52 ret oyu kullanıldı. Oylanan bu dosya ile birlikte Güzel için de yargı yolu açılmış oldu.

4 Mart 2022: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dokunulmazlığı kaldırılan Semra Güzel hakkında soruşturma başlattı.

22 Mart 2022: Anayasa Mahkemesi, Semra Güzel'in, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin TBMM kararının iptali istemiyle yaptığı başvuruyu reddetti.

24 Mart 2022: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkındaki soruşturma kapsamında ifade alınmak üzere çıkarılan davetiyeye cevap vermeyen ve adresinde bulunamayan Güzel hakkında sulh ceza hakimliğinden "yakalama kararı" çıkarılmasını talep etti. Talebi yerinde gören hakimlik, Güzel hakkında yakalama emri çıkardı.

2 Eylül 2022: Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dokunulmazlığı kaldırılan HDP Milletvekili Semra Güzel'in, sahte pasaport ve A.G. isimli göçmen kaçakçısıyla Edirne'ye giderken yakalandığını açıkladı.

3 Eylül 2022: Semra Güzel, ifadesi alındıktan sonra sevkedildiği mahkeme tarafından tutuklandı.

8 Kasım 2022: Meclis Hazırlık Komisyonu, tutuklu bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in vekilliğinin DEVAMSIZLIK  nedeniyle düşürülmesi yönünde görüş bildirdi.

22 Aralık 2022: Semra Güzel'in milletvekilliği TBMM Genel Kurulunda, "DEVAMSIZLIK" gerekçesiyle düşürüldü.

Şimdi bu kronolojiyi neden yazdım?

Terör örgütüyle hiyerarşik ilişkisi olduğuna yönelik çok ciddi bulgular ve (yargılaması devam ettiği için) iddialar bulunan bir kişinin dokunulmazlığının kaldırılması ve düşürülmesi bu kadar uzun sürüyor.

Üstüne üstlük "terör bağı" nedeniyle nedeniyle değil de, yaklaşık bir yıl ortadan kaybolmasına rağmen ancak Aralık ayında "devamsızlık" nedeniyle vekilliğini düşürebiliyorsunuz.

Bunun üstüne Anayasa Mahkemesi'nin bir türlü kapatamadığı HDP davasını ele alın. Mart 2021'den itibaren başlayan bir süreç var ve bu süreç 2,5 yılı geçti. Daha öncesinde örneği olmayan bir süre.

Üstüne üstlük, seçime girmeyen bir partiye seçim desteğiyle beraber hazine yardımı da verildi. Hem de 539,5 milyon TL.

Şimdi denilebilir ki, süreç bu şekilde işletilmek zorunda.

Olabilir.

Ama benim gibi birçok insan da "terör iltisakına bu faaliyetleri nedeniyle hızlı bir şekilde neden ceza verilmiyor?". Elbette hukuk sonuna kadar işletilmeli. Ama hızlı ve caydırıcı bir şekilde işletilmeli. Özellikle Anayasa Mahkemesi'nin kararı uzadıkça HDP Yeşil Sol Parti de olur, 15 Ekim'de başka bir ad da alır. Teröristin, destekçisinin faaliyeti bu kadar hızlıysa hukukun yanıtı da demokrasiye, hukuka, insanlarımızın hakkına, birliğimize, bütünlüğümüze uygun hızlı olmalıdır.

Bunu yapmazsanız, teröre ve teröristlere destek son hız sürer. Sadece son bir haftada Yeşil Sol Parti'nin vekillerinin, yöneticilerinin açıklamalarına bakarsanız, örgüt yandaşlığının nasıl yapıldığını görürsünüz. YSP'lilerin ve terörist elebaşlarının yaptığı açıklamaların benzer olması da cabası... Buyrun siz okuyun:

- 1 Ekim 2023: Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Meclis Kürt sorununun çözümünde tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya. Sayın Abdullah Öcalan'ın misyonunu oynayacağı koşullar sağlanmalı" dedi. Uçar şunları söyledi: Sayın Öcalan’ın, Kürt sorununun çözümünde güçlü ve etkili varlığına ve sözüne karşılık halen savaş (terörle mücadeleyi kastediyor) ve yoksullaştırma siyasetinde ısrar edilmesi; Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü isteyenlerin, savaştan medet umanların hesabını ve çıkarlarını gösteriyor.

-30 Eylül 2023: Terör örgütünün elebaşlarından Sabri Ok, örgütün yayın organına yaptığı açıklamalarda şunu söyledi: "(Teröristbaşı) Apo’nun fiziki özgürlüğü için verilen her mücadele bizler için hem yaşamsal hem de en onurlu mücadele olmaktadır. Bunun için kesinlikle örgütlü olmak gerekiyor. İlgili örgüt ve kurumlarımızdan tutalım genel olarak tüm halkımız ve dostlarımız bu konuda sürekli bir yoğunlaşma ve arayış içinde olmalıyız."

- 30 Eylül 2023: Terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık, örgütün bir başka yayın organına, teröristbaşı Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün, yani serbest kalmasının önlerindeki esas mücadele olduğunu söyledi.

- 25 Eylül 2023: Terör örgütünün yayın organına konuşan Yeşil Sol Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, hem Yeşil Sol Parti milletvekilleri hem de (KCK terör örgütünün kadın örgütlenmelerinden olan) TJA aktivistleri olarak Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğüne kavuşması için bir kampanyanın startını verdiklerini açıkladı.

Sadece son bir haftadaki 4 açıklamadan Kandil ile HDP-YSP'nin nasıl koordineli çalıştıklarını anlıyoruz.

Peki önümüzde bizim görevimiz ne?

Demokrasiyi, insanlarımızın en temel hakkı olan yaşam hakkını, hukuku, birliğimizi, bütünlüğümüzü terör elebaşlarına ve yandaşlarına karşı korumak mı yoksa süreçleri uzatarak insanlık düşmanlarına zaman kazandırmak mı?

Dün Ankara'da yapılan saldırıya bir de bu açıdan bakalım. Teröriste, terör yandaşına taviz hukuk dahil birçok şeye zarar vermiyor mu?

Tüm yazılarını göster