Hep diyorum kendimi bildim bileli, üllkemizde belki de isim olarak iki numaralı derbidir ama bence tek futbol derbisidir Beşiktaş-Fenerbahçe arasında oynanan maçlar...
Dün gece yine bu tezimin sağlaması yapıldı. Maç öncesi konjonktür gereği ligdeki durumları sebebiyle sonucu kestirmek zordu. Geçtiğimiz haftadan Ersun Yanal'ın derbiye hangi dizilişle çıkacağını belirtip, o dizilişle Fenerbahçe'nin üzgün ayrılmayacağını belirtmiştim. Nitekim de ilk 11 o şekilde oldu ama maçı çeviren dokunuşu Ersun hocanın devredeki iki hamlesiyle gerçekleştirdi...
Maça herkesçe mutlak favori olarak çıkan Beşiktaş, fırtına gibi başladı. Arkasında da taraftar gücü ve rüzgar etkisi olunca goller peş peşe geldi. Devre bitiminde deplasman tribünündeki Fenerbahçe taraftarı harici kimsenin umudu kalmamıştı... Hüzün içinde soyunma odasına giden Fenerbahçe takımı, Ersun Yanal'ın hamlesiyle büyük bir risk aldı sahaya çıkarken...
Hocanın cesur taktiği karşılığında Şenol Güneş'ten bir cevap gelmeyince bu kez Fenerbahçe rüzgarı esmeye başladı. Ve sezon başından beri yerden yere vurulan Fenerbahçe takımı sadece beraberliği yakalamadı, 90+5'te rakip sahada gol arıyordu...
HASAN ALİ'DEN TARİHE GEÇECEK GOL
Hasan Ali Kaldırım attığı golle tarihe geçti. O vuruşu Ayew yapsaydı eğer dün gece Alex'in heykelinin yanına bir heykel daha gelirdi. Fakat bizim cefakar yerli futbolcular olunca nedense aynı tepkiyi görmüyorlar ve bu beni çok üzen bir tutum...
Maç önünde, maç esnasında özellikle Fenerbahçe kanadında devamlı yerli ve kalbi Fenerbahçeli futbolculara ağır hakaretler, aşağılamalar beni çok üzüyor... Onların neler yaşadığını ne acılar ile savaşmaya devam ettiklerini bildiğimden dolayı camianın bu denli ayrılmasına üzüntüm büyük.
Orta sahada Tolgay, Mehmet Topal ve Zajc ikinci yarıda uyum içinde hem savaştı hem de ayağa oyunlarla takıma güç kattı. Bir derbide maçı her zaman orta saha direnci ve kalitesi kazanır diye düşünenlerdenim. Dün gece de özellikle ikinci yarı Fenerbahçe orta sahası Dirar'ın ve Valbuena'nın da müthiş yardımları ile rakibe büyük üstünlük sağladı.
FENERBAHÇE'DE HER ŞEY YENİ SEZONDA SAKLI
Hep dedik, anlattık, söyledik Fenerbahçe asla düşmez diye. Dün gece bir kez daha ispatladı bunu sahaya koyduğu yüreğiyle. Fenerbahçe'de her şey yeni sezonda saklı. Umut da inanç da kenetlenme de, hepsi yeni sezonda tam olacaktır diye düşünüyorum.
Bu sevgi bağı ve inanç elbet başarı ile sonlanır lakin, ben inanıyorum ve ben gibi milyonlarımız olduğuna da eminim. Maç sonrası Fenerbahçe takımının oyuncuları söylemleriyle doğru mesajlar verdiler spor severlere. Her şeyden öte Fenerbahçe ile dalga geçilmeyeceğini sahadaki duruşlarıyla ispatladılar...
Rizespor maçında 52 bin sarı-lacivertli yürek yine takımının yanında olacak. Bir Rizeli olarak memleketimin takımına da başarılar dilerim. Devre sonunda belirtmiştim. Rizespor asla düşmeyecek, Fenerbahçe asla düşmeyecek diye. Yanılmayacağımdan eminim. Zor maç olacak ama favorim müthiş seyircisinin desteğiyle Fenerbahçe...
GÖKHAN GÖNÜL
Geceye dair bir kalbi alkışım daha var... Attığı gol sonrası sevinmeyerek saygısını ve sevgisini göstererek 'adamca' duruş sergileyen Gökhan Gönül kardeşime tebrikler...
BUNU SADECE FENERBAHÇELİLER ANLAR...
Fenerbahçe büyüktür, beraberliğe sevinmez... Bu geceki sevinç ortaya çıkan ruh adınadır. O duruş ile de her Fenerbahçe sevdalısının mutluluğu ve sevinmesi bunadır. Bu maç 0-0 bitse kimse sevinmezdi ama 3-0'dan geri geliş Fenerbahçe'ye hüznü dağıttıran umuttur.
Bizim ömürlerimiz diğer insanlar kadar çok olmaz... Çünkü biz Fenerbahçeliyiz... Ömürden ömür alır bu sevda... Kızmamız da güzel, sevincimiz de güzel... Hüznümüz bile bambaşkadır çünkü biz Fenerbahçeliyiz. Bunu sadece Fenerbahçeliler anlar...
İlk yarı sonrası hepimizi yanıltan şanlı Fenerbahçe takımının en küçüğü Elif'inden en büyüğü Volkan'a kadar sahada savaşan formanın hakkını veren tüm futbolcu kardeşlerimin gözlerinden öpüyorum.
Fenerbahçe'yi yere değdirmediler.
Saygılarımla...