Büyük hareketlilik! Sayıları 4 milyona ulaştı
Dünya kamuoyunun son günlerde yakından takip ettiği Esed rejiminin İdlib'e yönelik olası operasyonu, Türkiye'yi alarma geçirdi. İdlib'in nüfusu, rejim kontrolüne giren bölgelerden kaçanların sığınmasıyla birlikte 4 milyona ulaştı.
Muhaliflerin son kalesi olarak bilinen İdlib'e yönelik rejimin olası operasyonunun engellenmesi için diplomasi trafiği devam ederken, sahadaki hareketlilik de her geçen gün artıyor. Kenti kontrolü altında tutan silahlı gruplar, İdlib'in çevresine hendekler kazıyor. Türkiye operasyon durumunda 4 milyona yakın sivilin sığınmak isteyeceği adres olduğu için çok bilinmeyenli İdlib denkleminin masada çözülmesi için çaba harcıyor. Çatışma durumunda sınır hattına yönelebilecek sivillerin ilk etapta Türkiye sınırına yakın noktada, Suriye tarafındaki Atme kampı ve civarında tutulması hedefleniyor.
Suriye’nin kuzeybatısında yer alan Hatay'ın karşısındaki İdlib kenti, ülkedeki iç savaşın başlamasıyla birlikte muhaliflerin kontrolüne girdi. 1,5 milyon nüfusa sahip Lazkiye, Halep ve Hama ile komşu olan tarım kenti İdlib'in nüfusu, rejim kontrolüne giren bölgelerden kaçanların sığınmasıyla birlikte 4 milyona ulaştı.
REJİM KARŞITLARININ SON KALESİ
Fırtına öncesi sessizliğin hakim olduğu İdlib, şu anda ülkede muhaliflerin son kalesi olarak biliniyor. Birçok grubun bulunduğu kentin kontrolünü HTŞ olarak adlandırılan Heyet Tahriri Şam elinde bulunduruyor. Bünyesinde 70 bin civarında savaşçı barındıran radikal dinci örgüt HTŞ'nin yanı sıra kentte diğer muhalif grupların oluşturduğu Suriye Ulusal Özgürleştirme Cephesi'nin de 30 bin civarında silahlı gücü bulunuyor.
REJİM SALDIRISI AN MESELESİ
Suriye rejiminin kontrolü sağladığı bölgelerdeki muhaliflerle yapılan anlaşmalar ile sivillerin gönderildiği kent olan İdlib, Dera'da kontrolü sağlayan Esed rejimi tarafından yeni hedef olarak belirlendi. Astana mutabakatı kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen İdlib, muhtemel operasyon nedeniyle dünyanın gözünü çevirdiği adres oldu. Zaman zaman havadan ve karadan ateş altına aldığı kentin çevresine askeri yığınak yapan rejim güçleri, 9 Ağustos günü İdlib kırsalına havadan; 'Suriye Arap Ordusu ile işbirliği sizi militan ve teröristlerin hakimiyetinden kurtaracak, sizin ve ailenizin hayatını koruyacak. Suriye'de diğerlerinin yaptığı gibi siz de yerel uzlaşıya katılın' yazılı bildiriler atarak operasyonun her an olabileceği mesajını yinelemiş oldu.
OPERASYON 'KATLİAMA YOL AÇAR' ENDİŞESİ
Suriye rejimi tarafından 'terörist' ilan edilen çoğunluğu HTŞ üyesi, 100 bin civarında silahlı unsurun bulunduğu İdlib'e yönelik olası operasyon, kentteki 4 milyon sivili de tehdit ediyor. Esed rejimi terörist olarak tanımladığı muhalifleri hedef alacağını duyursa da silahlı güçlerin sivillerin bulunduğu kent merkezinde yer alması, yapılacak operasyonda terörist-sivil ayırımı yapılamayacağı ve bunun da katliama yol açacağı belirtiliyor. Ağır sonuçları olabilecek operasyonun yapılmaması için Astana süreci ile İdlib'de garantör ülke olarak yer alan Türkiye, Rusya ve İran operasyon seçeneği dışındaki çözüm yolları için diplomasi trafiği yürütüyor.
SAHADA DA HAREKETLİLİK YOĞUNLAŞTI
Rejimin olası operasyonuna karşı kentte, HTŞ ve diğer silahlı gruplar da teyakkuza geçti. Silahlı gruplar, kentin etrafına hendekler kazarak rejimin olası kara operasyonuna karşı hazırlık yapıyor. Muhalif gruplar, ellerindeki son kale olan ve etrafında savunma hattı oluşturulan İdlib'in kaybedilmemesi için farklı bölgelerden de kente takviye güç kaydırıyor.
TSK'NIN 12 GÖZLEM NOKTASINA TAKVİYE YAPILDI
Astana mutabakatı kapsamında varılan anlaşmayla Türkiye, Rusya ve İran; dünyanın yakından takip ettiği İdlib'de, askeri güç bulunduruyor. 'Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü' olarak İdlib'de şu anda Türkiye 12, Rusya 10 ve İran 7 gözlem noktası inşa etti. Çatışmasızlık bölgesi ilan edilen İdlib'de, 3 ülke askerleri ateşkesin etkinliğinin artırılması, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşü için uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulmasına destek sağlanması amacıyla inşa edilen gözlem noktalarında görev yapıyor. Afrin'in güneyi, Halep’in batısı, Hama’nın kuzeyi ve Lazkiye’nin güneyindeki 12 noktada TSK tarafından kurulan gözlem noktalarına, yaşanan son gelişmelerin ardından takviyeler yapıldı. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinden sınırı geçen zırhlı araç ve personeller, sevk edildikleri alarm durumuna geçilen gözlem noktalarında görev yapmaya başladı.
OPERASYON BAŞLARSA SİVİLLERİN KAÇIŞ NOKTASI TÜRKİYE
Askeri harekat seçeneğinin devre dışı bırakılması için diplomatik çalışmalar sürerken, en kötü senaryoda rejimin başlatacağı bir operasyonda hedef olabilecek sivillerin tek kaçış noktası ise Türkiye. Çatışma durumunda kentte yaşayan 4 milyona yakın Suriyeli'nin, Hatay sınırına dayanması kaçınılmaz gözüküyor. Türkiye bu nedenle rejimin İdlib'e yönelik operasyona karşı çıkıyor. TSK hem İdlib'deki gözlem noktalarında, hem de sınır hattında teyakkuz durumuna geçerken, diğer resmi kurumlar da oluşabilecek göç dalgasına karşı çalışma yürütüyor. Olası operasyonla sınır hattına yönelebilecek sivillerin ilk etapta Türkiye sınırına yakın noktada Suriye tarafındaki Atme kampı ve civarında tutulması hedefleniyor.
İDLİB'DE BEKLENTİ VE UMUT: TSK
Fırtına öncesi sessizliğin hüküm sürdüğü İdlib'de 4 milyona yakın sivil, rejimin olası operasyonunu nedeniyle tedirgin. İdlib'de milyonlarca insanın endişe içerisinde olduğunu ifade eden siviller, kentte çözümün TSK tarafından sağlanmasını istiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile Carablus ile Afrin arasındaki bölgenin terör örgütlerinden arındırılarak özgürleştirildiğini anlatan kentteki siviller, benzer bir harekat ile İdlib'in de HTŞ ve diğer silahlı unsurlardan temizlenerek huzura kavuşturulmasını arzuladıklarını ifade ediyor.