'Çalışmayan eş maddi tazminat öder mi?'

Ünlü boşanma avukatı Yasin Girgin, SuperHaber okurlarının sorduğu soruları yanıtlıyor. Boşanma ile ilgili aklınıza takılan her türlü soruyu editor@superhaber.tv adresinden bize iletebilirsiniz. İşte bu hafta sorulan sorular ve yanıtları...

BOŞANMA DURUŞMASININ GİZLİ YAPILMASI İSTENEBİLİR Mİ?

-Eşime zina sebebiyle dava açacağım, duruşmada söyleyeceklerimi özellikle çocuklarım olmak üzere kimsenin duymasını istemiyorum, ne yapabilirim?

Hukukumuzda sözlü yargılama, basit yargılama ve yazılı yargılama olmak üzere üç çeşit yargılama şekli vardır. Aile mahkemelerinde açılacak olan boşanma davalarında sözlü yargılama değil yazılı yargılama usulü uygulanır. Yazılı yargılama, davacı ve davalının mahkemeye anlatacaklarını yazılı bir şekilde, dilekçe ile paylaşmaları anlamına gelir. Taraflar her türlü olayı, taleplerini mahkemeye hitaben yazacakları dilekçe ile bildirirler. Bu usulde, taleplerin ve beyanların bildirilmesinin de sınırları bulunmaktadır. Taraflar beyanlarını süresi içinde vermekle yükümlüdürler.

Aile mahkemelerinde duruşmaların gizli olması istenebilirse de davalı aleyhine yapılacak bir isnadın yazılı olması gerekir; hatta tanıklık yapacak kişilerin dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak belirtilmemiş bir olaydan bahsetmelerinin bile önemi yoktur. Hakim, sadece dava dilekçesindeki iddiaların ispat edilip edilmediğine bakar.

Bu nedenlerle, eğer anlatacağınız, araştırılmasını istediğiniz bir olay söz konusu ise duruşmaya kadar beklememenizi ve dilekçeniz ile anlatmanızı tavsiye ederim.

ALDATMAYI PEŞİNEN AFFETMEK MÜMKÜN MÜDÜR?

-İlk evlendiğimizde eşime beni aldatsa bile onu affedeceğimi söylemiştim. 5 yıllık evliyiz ve şimdi hayatında başka biri olduğunu öğrendim. Bana yıllar önce söylediğim şeyi öne sürerek açacağım davada haksız olacağımı söylüyor. Bu doğru mu?

Evlilik birliğinin taraflara getirdiği sadakat yükümlülüğü cinsel sadakat yükümlülüğünden çok daha fazlasıdır. Taraflar, birbirlerini korumalı, birbirlerine karşı dürüst olmalı ve üçüncü kişilere karşı bir diğerinin haklarını korumalıdır.

Eşlerin sadakat yükümüne aykırı davranışının diğer eş tarafından affedileceğini düşünmesi halinde dahi ortada bir kusurlu davranış söz konusu olur. Bu kusurlu davranışın ne olursa olsun affedileceğinin söylenmiş olması ise herhangi bir sonuç doğurmaz. Kusur olarak kalmaya devam eder.

Aldatılan eş, zinayı affetmiş olsa dahi evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanma davası açabilir. Af, sadece zina nedeniyle dava açılmasının önünde engeldir. Yine eşin affı nedeniyle, kusurlu davranışı işleyen aleyhine manevi tazminat yüklenmez.

ÇOCUĞUN KAÇIRILMASINI ENGELLEMENİN YOLU NEDİR?

-Biz eşimle ayrılmaya karar verdik. Dava açacağız ama ben biz ayrılmadan onun çocuğumu benden alıp kaçacağından korkuyorum. Bunu engellememin hukuken bir yolu var mı?

Boşanma davasının açılmasına ve hakimin çocuğun geçici velayetinin kimde olacağına dair karar vermesine kadar velayet her iki eşte bulunur.

Bu nedenle, velayet bir tarafa bırakılmadıkça çocuk kaçırma söz konusu olmaz. Çocuğun anası ya da babası çocuğu istediği yere götürebilir. Bu hak, kısıtlanamaz.

ÇALIŞMAYAN EŞ MADDİ TAZMİNAT ÖDER Mİ?

-Merhaba ben eşimden ayrılacağım. Ona çalışıp, evin geçimine katkı sağlamadığı için dava açacağım. Eşim şu anda bir işte çalışmadığı için maddi tazminat alamayacak mıyım?

Maddi tazminata hak kazanabilmenin ilk şartı, boşanma davasında diğer tarafın daha ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesidir.

Eğer eşinizin daha ağır kusurlu olduğu tespit edilirse, çalışmadığına bakılmaksızın lehinize, az da olsa bir maddi tazminata hükmedilir.

TANIK KORKUTULUP TANIKLIKTAN ÇEKİLİRSE NE YAPILMALI?

-Eşimden bir süredir şiddet görüyorum. Ondan ayrılmaya karar verdim. Kayınvalimdem de mahkemede şiddet gördüğüm için tanık olacağını söyledi. Fakat eşim onu tehdit etmiş ve şimdi tanıklık yapmayacağını söylüyor. Başka bir tanığım da yok. Nasıl bir yol izlemeliyim?

Bir olayın maddi dünyadaki varlığı ile hukuk dünyasında varlığı birbirinden çok farklıdır. Mahkeme önünde, usulüne uygun bir şekilde ispat edilmemiş bir olay yok sayılır. Olayın tek tanığının tanıklık etmemesi ya da bir delilin hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş olması halinde bu ispat yerine getirilememiş olur. Yani bir delilin varlığı dahi yeterli olmaz, hukuka uygun elde edilmiş olması da gerekir. 

Size tavsiyem, kayınvalidenizi yine de tanık olarak göstermeniz, mahkemeye çağrılmasını sağlamanızdır. Bunun dışında, bir davanın tanıklarının korkutulması, tehdit edilmesinin de suç olduğunu belirtelim.

Tüm yazılarını göster