Çavuşoğlu'dan Irak'ta kritik mesajlar!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Dışişleri Bakanı Caferi ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısından konuştu.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Bugün Bağdat'ı ziyaret etmekten ve mevkidaşım Caferi'yi bir kez daha görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bugün, kardeşim Caferi'yle Irak ve Türkiye'nin ortak gündeminde yer alan konularda faydalı bir görüş alışverişinde bulunduk.
PKK'NIN IRAK'TAN TEMİZLENMESİ İÇİN...
DEAŞ karşı verdiği zorlu mücadele sonrasında, özellikle Musul'un kurtarılmasından dolayı Türkiye olarak memnuniyetimizi bugün bir kez daha ilettik. Telafer'de de DEAŞ karşı operasyonların başlamasında mutluluk duyuyoruz. Diğer bölgelerden de DEAŞ'ın temizlenmesi konusunda Irak'ı desteklemeye devam edeceğiz. Telafer'in Türkmen kimliğinin korunması yönündeki beklentileri de değerli kardeşimle bugün paylaştım. Türkiye olarak, DEAŞ ile mücadelede olduğu gibi, DEAŞ sonrası Irak'ın ve Irak'ın şehirlerinin yeniden imarı ve Irak'ta ulusal uzlaşma çabalarına desteğimizi vermeye güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Ve tüm imkanlarımızla kardeş Irak halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bugün buraya Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne verdiği önemi bir kez daha vurgulamak için geldim. Biraz önce de söylediğim gibi, Irak'ın birlik ve beraberliğinin korunması için yanlarında olduğumu vurgulamak için buradayım. Ve tabiki terörün her türlüsüne karşı mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. PKK da DEAŞ gibi Irak'ın huzuru, birliğine karşı bir tehdittir. PKK'nın Irak'tan temizlenmesi için birlikte hareket edeceğiz ve her türlü desteği vereceğiz. Irak'la ilişkilerimizi her alanda geliştirmek istiyoruz. Ekonomik işbirliğimizi güçlendirip, ikili ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bunun için de mevcut mekanizmalardan faydalanmamız lazım. Kardeşim Caferi ve Başbakan İbadi'yi de en kısa zamanda ülkemizde görmekten mutluluk duyacağız. Sayın başbakanımız Binali Yıldırım ve sayın cumhurbaşkanımızın davetlerini de bugün ileteceğim. Türkiye ve Irak'ın kaderleri ortaktır. Aynı coğrafyayı ve aynı kaderi paylaşıyoruz. Bu anlayış üzerine ilişkilerimizi güçlendireceğiz. Kardeşim Caferi'ye hüsnü kabulü için, dostluğu ve kardeşliği için şükranlarımı sunuyorum.
REFERANDUM KARARI YANLIŞTIR
Erbil ile Bağdat arasında tüm sorunların Irak'ın sınır ve toprak bütünlüğü içerisinde karşılıklı anlayışla çözülmesini temenni ediyoruz. Tabi ki, Erbil'in Irak anayasasında sağlanan haklarının verilmesi de önemli. Ama Irak'ın sınır ve toprak bütünlüğü içerisinde yer alarak bu haklardan faydalanılmalı. Biz de, IKBY'yi her zaman destekledik. DEAŞ'a karşı Peşmerge'ye destek verdik. Fakat Erbil'in attığı yanlış adımları da kendilerine söyledik. Kerkük'te resmi kurumlara bölgesel yönetim bayrağı çekilmesi yanlıştı. Aynı şekilde referandum kararının da yanlış olduğunu kendilerine bugüne kadar söyledik, bugün Erbil'de de bunu söyleyeceğiz.
BAŞİKA KONUSU
Başika konusunu da kardeşim Caferi ile samimi bir şekilde değerlendirdik. Başika, Irak'ın toprak bütünlüğünü ihlal etmek için kurulmadı. Ve burada Irak'ın öz evlatları, DEAŞ'a karşı eğitildi, donatıldı. Ve 700'den fazla DEAŞ mensubu terörist bu kamptaki mevcudiyetimiz tarafından etkisiz hale getirildi. Bu güçler Musul operasyonuna da katkı sağladı. Ve şimdi de Irak yönetiminin verdiği görevleri yerine getiriyorlar. Diğer taraftan Başika kampının iç siyasette yarattığı hassasiyetin de farkındayız. Sayın Başbakanımız Yıldırım'ın ziyaretinde de Başika kampının geleceği ile ilgili kararı beraber vereceğiz dedik. Bu konuda özel temsilcilerimiz teknik görüşmeleri sürdürüyorlar.
ERBİL'DEN BEKLENTİMİZ SON DERECE SADE VE NET
Hem DEAŞ hem PKK, Türkiye ve Irak'ın ortak düşmanlarıdır. Gerçek anlamda Irak'ın istikrar ve huzura kavuşabilmesi için bu terör örgütlerinden kurtulması lazım. Biraz önce de vurguladığım gibi, bu konularda da Türkiye, Irak'ın en büyük destekçisi olacaktır. Erbil'den beklentimiz son derece sade ve nettir. Bu referandum kararının iptal edilmesidir. Fakat, bölgenin istikrarı, birliği çok önemli. Kürt kardeşlerimizin menfaati de bölgenin birliğidir.