"Cemal Kaşıkçı'nın eski eşi de saray efradından!"
Haber 7 yazarı Esra Elönü, akıbeti hala sır olan kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı yazdı... Kaşıkçı'nın eski eşinin de saray efradından olduğunu ve Cemal Kaşıkçı'yı muhalif tavrı nedeniyle terk ettiğini belirten Elönü, "Çocuklarının da bu kayboluşun ardından sarayı aklayacak açıklamalar yapmaları durumu aşikar kılıyor." ifadelerini kullandı.
İşte o satırlar:
"Yine iç sesimi hoparlöre verdiğim bir yazı..
Gündem, bir kaşık suda mazlumlara sahip çıkan bir adamı boğup boğup bırakıyor yine, çok konuşulan konuları yazmak tarzım değildir lakin iyi adamları zalimlerin ağzında meze etmemek de kalemin farzıdır.
Sadece Suudi Gazeteci deyip geçiştirilemeyecek bir insan Cemal Kaşıkçı. Keyfin ve hevanın göbekten göbeğe fink attığı zamanlarda nargile dumanlarının oluşturduğu zevki sefa bulutlarına “Yemen” yazıp boşluk bırakmayan vicdan sahibi. Ağırlığı, Kral Selman’ın tuttuğu kaşık kadar olmayan Yemen’li çocukların hesabını soran merhametli bir entelektüel.
Cemal Kaşıkçı’nın Türkiye sevgisi ve bunu dillendirilişi kalleşliği kardeşlikten üstün tutanlara karşı muazzam bir siperdi. Bu durumda Peygamberin Veda Hutbesine vefa etmeyen münafık bir devlete muhalif olmanın şerefini varın siz düşünün. Ki buna bırakın muhalifliği Saraya karşı tek, lakin gönlü mazlum ve Müslüman kardeşlerinin mahşeri Ebuzer duruşu denir.
Kervan sahibiysen o kervana taş yağdıran itin bol olur. O da tek başına bir Türkiyeydi atılan taşlara rağmen kervanını zayii ettirmeyen bir garip savaşçı. Kime ait olduğunu hatırlamıyorum lakin bir düşünür “Savaş kanlı bir siyaset, siyaset de kansız bir savaştır”. Diyerek Türkiye topraklarında kendi siyasi emellerini afilli bir kan torbası içinde çözmeye çalışan amatör kasapların, salyalı pusucuların garabetini anlatmaya yetiyor.
Peki biz Cemal Kaşıkçıyı kimden dinledik. Ak Parti Danışmanı eski sözcüsü Yazar Entelektüel Yasin Aktay’dan. Yasin Aktay tek başına Cemal Kaşıkçı’nın sesi oldu ve sözünde ve dürüstlüğünde detone olduğuna hiç şahit olmadım. Bir televizyon programında bu vahşeti anlatırken altını çizdiği “Derin Devlet” uyarısı, münafıkların ve nargile sarhoşu sosyal medya otlakçısı Arap Troller tarafından Manipüle edildi. Sanki Türkiye’de bir derin devlet var bu vahşeti onlar yapmıştır demiş gibi bir operasyona maruz bırakıldı.
Arap Kanalı zahmet edip bu konuşmanın kaydını vermedi ki algıda keçiciler bu operasyona devam etsin. Oysa ne söylediği çok açık, Suud Derin Devletinden bahsediyor.
Haber 7’nin Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Adnan Gayhan’a verdiği röportaj da Suudi Arabistan’ın Türkiye olan ilişkilerindeki ihtilafı ve bu ihtilafa Muhalif Cemal Kaşıkçı’yı anlatıyor. Anlamaya Yeni başlayanlar için bir başucu röportajı dersek daha doğru olacak .
O kesit;
"Suudi Arabistan ve Türkiye ilişkilerinin kötü olmasını isteyen bir kanadın olduğu sır değil. Ne yazık ki bugünün Suud yönetimi de ilişkilerin kötüye gitmemesi için hiçbir çaba sarf etmiyor, aksine bozmak için elinden geleni yapıyor. Aramızda son zamanlarda ihtilaf konularımız ittifak konularından daha fazla. Arap Baharı, Mısır darbesi, Katar meselesi ve en son YPG’ye açıkça destek vermeleri, Türkiye’yi dengelemek için büyük Kürdistan devletinin kurulmasına stratejik bir vizyon olarak bakan yetkili ağızlardan açıklamalar. Bütün bunlara rağmen Türkiye işlerin daha kötüye gitmemesi için çaba sarfediyordu. Bir yandan BAE-Mısır ile kurulan eksen, bir yandan ABD’nin Yüzyılın Planı dediği Kudüs’ün işgalini oldu bittiyle tamamlamaya verilen destek, Suud yönetimini Türkiye’ye giderek yabancılaştırıyordu."
Peki, Cemal Kaşıkçı’nın ailesi nerede? Bildiğim kadarıyla Cemal Kaşıkçı’nın eşi Kaşıkçıyı Saraya muhalif olduğu için terk etmiş. Eşi de saray efradından. Çocuklarının da bu kayboluşun ardından sarayı aklayacak açıklamalar yapmaları durumu aşikar kılıyor. (Bu durum Sarayın yoğun baskısından da kaynaklanıyor olabilir. ) Kaşıkçı’nın son zamanlarda Türkiye’ye sık gelmesinin sebebi de Hatice Cengiz’le olan nişanlılık durumu.
Bu durumda bize vahşetse de, kaçırılmaysa da olayın aydınlanmasını istemekten başka bir şey kalmıyor.
Ha bir de Türkiye’den başka ailesi yokmuş diyerek en azından bu topraklara olan vefasının kardeşliğinin hatrına adaletle sonucu beklemek sanırım en güzeli.."