Edebiyatın usta kalemi: Cemil Meriç

Türk edebiyatının usta kalemlerinde Cemil Meriç aramızda yarılmasının 31.yıl dönümünde anılıyor. Eserleri ile Türk edebiyatına damgasını vuran usta yazar çevirmen ve düşünür kimliği ile de adından söz ettiriyor.13 Haziran 1987 yılında yaşamını yitiren Meriç'in hayatı merak ediliyor. Peki Cemil Meriç kimdir? Kitapları nelerdir? Detaylar haberimizde...

12 Aralık 1916 yılında hayata gözlerini açan Cemil Meriç; tarih, edebiyat ve diğer sosyal bilimler alanlarında çeşitli çalışmalar yapmış ve Türk edebiyatına eserleri ile imzasını attı. Ölümünün üstünden 31 sene geçen yazar hala büyük bir saygı ile anılıyor. Usta edebiyatçının yaşamı merak ediliyor.Peki Cemil Meriç kimdir? Kitapları nelerdir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...

AA'nın haberine göre; Yazar, çevirmen ve düşünür Cemil Meriç, kaleme aldığı eserleri ve tercümeleriyle Türk edebiyatında önemli bir yer edindi.

Hüseyin Cemil Meriç, Balkan Savaşı sırasında Yunanistan'dan Türkiye'ye göçmüş bir ailenin çocuğu olarak 12 Aralık 1916'da Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde dünyaya geldi.

İlk ve orta eğitimini Reyhanlı Rüştiyesi'nde tamamladıktan sonra Antakya'ya giden Meriç, Fransız idaresindeki şehirde, Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi'nde okudu. Eğitimi sırasında gözlerinin 6 numara miyop olduğu anlaşıldı.

Cemil Meriç'in "Geç Kalmış Bir Muhasebe" başlıklı ilk yazısı, 1933'te yerel Yenigün gazetesinde yayımlandı. Milliyetçi tutumunun yanı sıra yayımlanan bir yazısında bazı hocalarını eleştirmesi yüzünden 12. sınıfta liseden ayrılmak zorunda kalan Meriç, 1936'da Nurullah Ataç ve Reşat Ekrem Koçu'nun öğretmenlik yaptığı İstanbul’daki Pertevniyal Lisesi'ne geçti.

Meriç aynı yıl Nazım Hikmet ve Kerim Sadi gibi isimlerle tanıştı.

Geçim sıkıntısı nedeniyle 1937'de İskenderun’a dönen Meriç, Haymaseki köyünde dokuz ay kadar ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra kısa bir süre İskenderun'da Tercüme Bürosu’nda reis muavini olarak görev yaptı.

İLK ÇEVİRİ KİTABI 1943'TE YAYIMLANDI

Cemil Meriç, 1938'de çeşitli geçici işlerde çalıştı, 1939'da ise Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya'ya götürüldü. İdam talebiyle yargılanan Meriç, iki ay sonra beraat etti. Aynı yıl 29 Haziran’da Hatay Türkiye’ye katıldı.

Yazıları 1941'den itibaren İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yayımlanan Meriç, İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’na burslu olarak kabul edildi ve 1944'te Fransız Filolojisi Bölümü'nden mezun oldu.

Fevziye Menteşeoğlu ile 1942'de tanışıp evlenen Meriç'in 1945’te oğlu Mahmut Ali, ertesi yıl ise kızı Ümit dünyaya geldi. Yazarın ilk çeviri kitabı, Balzac'ın "Altın Gözlü Kız" romanı 1943'te yayımlandı.

Usta edebiyatçı, 1944-1974 arasında Elazığ Lisesi ve İstanbul Işık Lisesi'nde öğretmenlik, İstanbul Üniversitesi'nde ise Fransızca okutmanlığı yaptı.

Görme yetisi 1954'te zayıflayan Meriç, başarısız göz ameliyatlarının ardından, 1955’te görme yetisini tamamen yitirdi.

Cemil Meriç, çevresindekilere okuttuğu Fransızca ve İngilizce metinleri sözlü olarak çevirdi ve yardımcılarına yazdırdı. Basılmamış olan Fransızca grameri hazırladı. Dikte etmek suretiyle makaleler yazmaya devam etti.

İLK TELİF KİTABI "HİNT EDEBİYATI" 1964’TE YAYIMLANDI

Yazar Meriç'in ilk telif kitabı "Hint Edebiyatı" 1964’te yayımlandı. Doğu medeniyetlerine karşı olan önyargıları yıkmayı amaçlayan ve dört yıllık bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan eser, "Bir Dünyanın Eşiğinde" başlığıyla iki kez daha basıldı.

Batı düşüncesinin önemli bir yönünü aydınlatmayı amaçlayan Meriç, bu düşünceyle sosyalizmin temelini atan ve sosyolojinin kurucusu olan Saint Simon hakkındaki eser 1967’de Çan Yayınları tarafından basıldı.

Meriç'in yazı ve çevirileri 1965-1973 arasında çeşitli dergilerde yayımlandı. Hisar dergisinde "Fildişi Kuleden" başlığıyla denemeler yazdı.

"Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülâkata bu kitabı yazmak için geldim." dediği "Bu Ülke" adlı kitabı Ötüken Yayınevi tarafından 1974'te yayımlandı. Aynı yıl, medeniyet kavramını tartıştığı “Umran’dan Uygarlığa” adlı eseri okurla buluştu.

Cemil Meriç, edebiyat ve düşünce tarihi niteliği taşıyan "Kırk Ambar" adlı eseriyle 1980'de Türkiye Milli Kültür Vakfı Ödülü'ne layık görüldü.

Sağlığında basılan son eserleri "Işık Doğudan Gelir" ile "Kültürden İrfana" oldu
Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 1981'de "Yılın Yazarı" seçilen Meriç, aynı yıl basılan yarı derleme, yarı telif "Bir Facianın Hikayesi" adlı eserde ise yakın tarihi ele aldı. Kayseri Sanatçılar Derneği'nden 1982'de inceleme dalında, 1986'da ise fikir dalında ödül aldı.

1983 yılında İletişim Yayınları’nın çıkardığı “Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi"ne makaleler yazan Cemil Meriç, 1986 yılında yine aynı yayınevinin “Tanzimattan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi”nde makaleleriyle yer alır.

Eşi Fevziye Hanım'ı 1983'te kaybeden Meriç, aynı yıl beyin kanaması geçirdi ve sol tarafına felç indi. Sağlığında basılan son eserleri "Işık Doğudan Gelir" ile "Kültürden İrfana" oldu.

Cemil Meriç, 3 Haziran günü, kendisini yatağa mahkûm eden uzunca bir hastalıktan sonra 13 Haziran 1987'de, 71 yaşında hayata veda ederek, Karacaahmet Mezarlığına eşinin yanına defnedildi.


Cemil Meriç, 2015'te Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü.

Kendine has üslubu ve temiz Türkçesiyle dikkati çeken Meriç'in eserleri, 40 kadar derginin yanı sıra ansiklopedide yayımlandı. Cemil Meriç'in çevirileri başta İnsan, Amaç, 19. Asır, Gün, Yeni İnsan, Hisar, Hareket, Yirminci Asır, Türk Edebiyatı, Kubbealtı Akademi, Köprü ve Gerçek olmak üzere birçok dergiyle Yeni Devir ve Orta Doğu gazetelerinde okuyucuyla buluştu.

Meriç, deneme-incele türünde "Balzac", "Hint Edebiyatı", "Saint Simon/İlk Sosyolog-İlk Sosyalist", "Dillerin Yapısı ve Gelişmesi", Sosyalizm ve Sosyoloji Tarihinde Pierre Joseph Proudhon:1809-1865", "İdeoloji", "Bu Ülke", "Umrandan Uygarlığa", "Kırk Ambar", "Bir Facianın Hikayesi", "Mağaradakiler", "Işık Doğudan Gelir", "Kültürden İrfana", "Jurnal I-II" ile "Sosyoloji Notları ve Konferanslar" adlı eserleri kaleme aldı.

Usta edebiyatçının Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğduğu ev, 2014 yılında müzeye dönüştürüldü.

Venom serisi bitti mi? Venom: Son Dans final mi? Venom 4 olacak mı? Hizbullah'tan İsrail'e misilleme! Onlarca füze fırlatıldı! Sabiha Gökçen'de kuvvetli rüzgar sebebiyle uçaklar havada kaldı....
Sonraki Haber