Cemile Bayraktar, Kemal Sunal için ne dedi? Ali Sunal ne cevap verdi?
Gazeteci Cemile Bayraktar, Kemal Sunal'ın oynadığı filmler hakkında tepki çeken bir yorumda bulundu. Söz konusu mesaja kayıtsız kalamayan Ali Sunal, Twitter hesabından Bayraktar'a yanıt verdi. Cemile Bayraktar, Kemal Sunal için ne dedi? Ali Sunal ne cevap verdi? Detaylı bilgileri bu haberde bulabilirsiniz.
Eski Yeni Şafak yazarı Cemile Bayraktar, Kemal Sunal filmlerini eleştirdi. Tepki çeken paylaşımı Ali Sunal'ı da rahatsız etmiş olacak ki, ünlü oyuncu babasıyla ilgili konuşan Bayraktar'a yanıt verdi. Cemile Bayraktar, Kemal Sunal için ne dedi? Ali Sunal ne cevap verdi? O açıklamaları ve konuyla ilgili bilgileri haberimizde bir araya getirdik.
Gazeteci Cemile Bayraktar Kemal Sunal filmlerine ilişkin "Bu ülkeye zihinsel anlamda yapılmış büyük bir kötülük. Bu filmler resmen insanın zekâsına hakaret" ifadelerini kullandı.
Eski Yeni Şafak yazarı Cemile Bayraktar Türk Sineması'nın önemli ismi Kemal Sunal 'ın rol aldığı fimler hakkında tepki çeken açıklamalarda bulundu.
Bayraktar sosyal medya hesabından Sunal'a ilişkin, "Çünkü alternatifi yoktu. Yoksa birkaçı hariç çok iyi yapımlar değiller. Sunal elbette bizim markamız,değerli, rahmet olsun ancak bu ülkeye zihinsel anlamda yapılmış büyük bir kötülük. Bu filmler resmen insanın zekâsına hakaret. Linç için hazırım ama doğrusu bu, beğenmeseniz de" dedi.
ALİ SUNAL'DAN YANIT GELDİ
Bayraktar'ın sözlerine Kemal Sunal'ın oğlu Ali Sunal'dan yanıt geldi. Sunal sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ''Cemile Bayraktar babamın filmlerini beğenmiyormuş olabilir çokta önemli değil. Ama bu filmlerin kötü olduğunu halka hakaret olduğunu belirtecek bilgisi nereden acaba? Neyse ya o da hiç önemli değil #KemalSunal sırtını halka dayamış harika bir insandır tek gerçek bu.'' ifadelerini kullandı.
KEMAL SUNAL
Ali Kemal Sunal, 10 Kasım 1944'te İstanbul'da doğan, 3 Temmuz 2000'de yaşamını yitiren Türk televizyon, sinema ve tiyatro oyuncusudur.
Hayatı
Oynadığı karakterlerle önemli çıkış yakalayan Kemal Sunal, Türk sinema tarihine damga vuran oyunculardandır. Tiyatro ile sanat hayatına başlayan sanatçı, Ertem Eğilmez'in kendisini fark etmesiyle sinema filmlerine yönelmiştir. İlk amatör tiyatro oyunu, Vefa Lisesi'nde okurken rol aldığı "Zoraki tabip"tir. Kenterler, Ulvi Araz, Ayfer Feray ve son olarak Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda profesyonel olarak rol aldıktan sonra Ertem Eğilmez'in kendisini fark etmesiyle, 1972 yılında Tatlı Dillim filminde rol alarak sinemaya ilk adımını atmıştır. Filmlerinde oynadığı "iyi, saf adam" rolleriyle beğeni kazanmıştır. Sanatçı, komedi filmleri ağırlıkta olsa da, dram türündeki filmlerde de rol almıştır. Oynadığı filmlerdeki karakterlerin genel özelliği haksızlıkların karşısında duran, iyiliği ve saflığı yüzünden başına sürekli iş açılan, zekasıyla kötülerle mücadele eden ve insanlara doğru yolu gösteren, daima "gülen" adamdır. Kendisini "çok az konuşan, çok soğuk bir adamım" diyerek tanımlayan Kemal Sunal'ın sinema izleyicileri tarafından benimsenmesi ve sevilmesinin en büyük sebeplerinden birisi, filmlerin çekildiği dönemlerde yaşanan sosyolojik-sosyo ekonomik ve siyasi gelişmelerin filmlerinde yer almasıdır. Zamlar, insanları dolandıran kişiler, geçim sıkıntısı, işsizlik, göç ve töre gibi konuların sinemasında işlenmiş olması, filmlerine birçok anlam daha kazandırmaktadır. Bunlar, güldürü içerisinde sosyal mesajlar vermek ve bazı konuları mizahi dille eleştirmektir. Sanatçı, güldürü filmlerinin yanı sıra dram filmlerinde yer almış, ancak oynadığı tüm filmlerde "halkın içinden" "içimizden biri" imajını hiçbir zaman bozmamıştır. Aynı zamanda Kemal Sunal, öğretmenden bekçiye, kapıcılıktan çöpçüye kadar birçok karakteri oynayarak, beğeni kazanmıştır. Yüksek lisansını "TV ve sinemada Kemal Sunal güldürüsü" isimli tezi ile yapmıştır. 82 filmde rol almış sanatçının son filmi 1999 yılında vizyona giren Propaganda'dır. 3 Temmuz 2000 tarihinde, Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği uçakta, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. Sanatçı, "Gülen adam" lakabıyla anılmaktadır.
İstanbul Küçükpazar semtinde Malatyalı bir ailenin çocuğu olarak doğan oyuncunun babası Migros'tan emekli Mustafa Sunal, annesi Saime Sunal'dır. Ailenin büyük çocuğu olan Kemal Sunal'ın, Cemil ve Cengiz isminde iki kardeşi vardır. İlkokulu Mimar Sinan İlkokulu'nda okuyup, Vefa Lisesi'nden mezun olmuştur. Liseyi 11 yılda tamamlayan sanatçı, "bu benim tembelliğimden, salaklığımdan ileri gelen bir şey değildi. 15-20 kişilik bir grubumuz vardı. Beraber geçiyorduk, beraber kalıyorduk. Anlaşmış bir gruptu. Bir nevi haylazlıktı tabii… " sözleriyle açıklamıştır. Yüksek tahsiline Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünde başlasa da, bu bölüme devam edememiştir. Eğitim hayatı boyunca çeşitli işlerde çalışan sanatçı, Emayetaş Fabrikasında çalışmış, ayrıca elektrikçide çıraklık yapmıştır. İş yaşantısını,"Ekonomik durumumuz iyi değildi. Babam Migros'tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım" diye açıklamıştır. 35 yaşında askere giden sanatçı, diğer askerlerin kendisini görünce gülmeye başlaması sebebiyle, "birliğin düzenini bozuyor" denilerek, eğitimlere katılmamış, kademede görev almıştır. Usta birliğinde "armoni mızıkası" isimli moral grubuna dağıtımı olmuş, bu vesile ile Türkiye'nin birçok bölgesinde askerlik yapmıştır.[9] Sanatçı, Devekuşu kabare tiyatrosundayken, 1972-1973 tarihindeki Ankara turnesi sırasında sonradan eşi olacak Gül Sunal ile tanışmış, 1975 Nisan ayında Beyoğlu evlendirme dairesinde evlenmişlerdir. Bu evlilikten Ali ve Ezo isimli iki çocukları olmuştur. 12 Eylül döneminde yarım bıraktığı üniversiteyi, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nden mezun olarak 1995 yılında bitirmiş ve ardından yüksek lisans yapmıştır. Yüksek Lisansını "TV ve sinemada Kemal Sunal güldürüsü" isimli teziyle yapmıştır.
Sanatçı kendi profilinin, oynadığı karakterlere göre farklı olduğunu şu sözlerle belirtmektedir; "Ben özel hayatımda çok az konuşan, çok soğuk bir adamım" "aynı zamanda iş ve ev yaşamında titizim" sözleriyle dile getirmiştir. Eşi tarafından yazılan anı kitabında, ev halkına sanatçı olduğunun ağırlığını hiç hissettirmemiş, eşinin tanımına göre "aile babası" profilini hiçbir zaman bozmamıştır. Akşam yemeklerine daima vaktinde yetişen, aile ilişkilerine önem veren ve bu düsturda çocukları ile çok iyi arkadaş olan, iş, aile ve komşuluk ilişkilerinde daima sohbeti aranan, herkes tarafından sevilen sanatçı; filmlerinin aksine, çok fazla gülmeyen ve sululuktan hoşlanmayan bir yapıya sahiptir. Dinlemeyi anlatmaya tercih eden sanatçı, kendi iç dünyasında da duygusal bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda çok da iyi bir arşivci olan sanatçı, kendisi ve ailesiyle ilgili belge, fotoğraf, anı yazısı, kendisine gelen mektuplar gibi manevi değeri olan eşyaları, büyük bir titizlikle ve düzenle saklamış, çocuklarının çizdiği resimlere kadar her şeyi titizlikle ve özenle saklamıştır. Renkli kıyafetler giymeyi seven sanatçının, kıyafet alışverişlerini çoğu zaman eşi yapmıştır. Kendisine gelen mektupların hepsini okuyan sanatçı, yine aynı özenle bu mektuplara cevaplar vermiş ve bizzat kendisi postaneye götürüp gönderimlerini yapmıştır. Kemal Sunal, hem yüzünün fizik yapısı hem de mimik ve jestleriyle Fransız komedyen ve şarkıcı Fernandel'e benzetilmektedir. Fernandel 1930'lu yıllardan 1960'lı yıllara kadar tıpkı onun gibi sayısız komedi filmi çevirmiştir. Kendisiyle yapılan bir röportajda Sunal, kendisi için 'at suratlı' gibi benzetmeler bile yapıldığını, ama en çok Zeki Müren'in kendisini 'Fernandel'le Jean-Paul Belmondo karışımı' diye tanımlamasının hoşuna gittiğini belirtmiştir..
Vefa Lisesindeki felsefe hocası Belkıs Balkır'ın sanatçıyı Müşfik Kenter ile tanıştırmasının, Kemal Sunal'ın kariyerinde önemli yeri vardır.
Kariyeri
Tiyatro dönemi
Sanat hayatı, Vefa Lisesi'nde amatör olarak "Zoraki Tabip" adlı tiyatro oyunuyla başladı. Lise öğrenimi sırasında oynadıkları bir oyunla, "Akşam Gazetesi Liselerarası tiyatro yarışması"nda "En iyi karakter oyuncusu" seçilmiştir. Belkıs Balkır'ın kendisini Müşfik Kenter ile tanıştırmasıyla, Kenterler Tiyatrosu'nda profesyonel oyuncu olarak çalışmaya başlayan sanatçının, bu tiyatrodaki ilk rolü "Fadik kız"dır. Burada 150 lira maaş alan sanatçı daha sonra aynı tiyatroda "Deli İbrahim" rolünü oynamış ve maaşı 300 lira olmuştur. Buradan ayrılıp, Ulvi Uraz Tiyatrosu'na geçen sanatçı bu tiyatroda 4 sene sahneye çıkmıştır. Bu tiyatroda Orhan Kemal'in İspinoz isimli eserindeki "taşkasaplı" karakterini canlandırmıştır. Daha sonra "Bekçi Murtaza" isimli oyunda bekçiyi, oyunun ikinci perdesinde ise bir kahveciyi oynamıştır. Bu tiyatrodan ayrılarak Ayfer Feray Tiyatrosu'na geçen sanatçı burada bir sene çalışmıştır. Son tiyatro deneyimi olan Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda 1500 lira maaşı olan sanatçı, artık daha büyük rollerde oynamaya başlamıştır. "Dün-bugün" isimli bir oyunu oynadıkları sırada, kendisinden daha önce sinemaya geçmiş olan Zeki Alasya, Ertem Eğilmez'in yeni filmi için aradığı oyuncuları seçmesi için kendisini bu tiyatroya davet etmiştir. Bu oyun sırasında, Kemal Sunal'ı çok beğenen Ertem Eğilmez, sanatçının ilk sinema deneyimi olan Tatlı Dillim'de rol almasına karar vermiştir. Sanatçı, sinema kariyerine 1972 yılında başlamıştır.
Kemal Sunal kendi ağzından, ilk yıllarını ve komediye yönelişini şu sözlerle dile getirmektedir; "Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu'ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum; ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum."[15] Tiyatroya neden devam etmediniz sorusuna, "Film, tiyatro provalarına engel oluyordu. Aksatmaya başlayınca, bırakmamın daha iyi olacağını düşündüm." diyerek cevap vermiştir.
Bilinen tiyatro oyunları
1966 - "Fadik Kız" - Kent Oyuncuları. İki-üç değişik rolde.
1967 - "İspinozlar" (Orhan Kemal uyarlaması) - Ulvi Uraz Tiyatrosu. Taşkasaplı rolünde.
1967 - "Deli İbrahim" (Yazan: Turan Oflazoğlu, reji: Şükran Güngör) - Kent Oyuncuları. Cellât Hamal Ali rolünde.
1968 - "Yalova Kaymakamı" - Arena Tiyatrosu, Ulvi Uraz Topluluğuç
1968 - "Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım" - Arena Tiyatrosu, Ulvi Uraz Topluluğu.
1968/69 - "Fermanlı Deli Hazretleri" - Arena Tiyatrosu, Ulvi Uraz Topluluğu.
1969 - "Murtaza" (Orhan Kemal uyarlaması) - Ulvi Uraz Tiyatrosu. Bekçi ve Kahveci rollerinde.
1969 - "Yaz Bitiyor" - Arena Tiyatrosu, Ulvi Uraz Topluluğu.
1972 - "Gergedan" (Yazan: Eugène Ionesco) - Devekuşu Kabare Tiyatrosu. Bakkal ve Mösyö Papiyon rollerinde.
1972 - "Dün Bugün" (Yazan: Haldun Taner) - Devekuşu Kabare Tiyatrosu.
1973 - "Dev Aynası" (Derleyen: Haldun Taner) - Devekuşu Kabare Tiyatrosu (Ankara Nergis Sineması'nda sahnelendi).
Filmleri
Kemal Sunal filmografisi, Türk tiyatrocu, komedyen ve sinema sanatçısı Kemal Sunal'ın rol aldığı film ve dizilerin listesidir. Sunal, oyunculuk kariyeri boyunca seksen iki filmde rol almıştır. Bunlardan ilki 1972 yapımı Tatlı Dillim, sonuncusu ise 1999 yapımı Propaganda filmidir. 3 Temmuz 2000 tarihinde Necati karakterini oynayacağı Balalayka adlı filmin çekimlerine başlamak için Trabzon'a gitmek üzere bindiği uçakta kalkıştan hemen önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. Hababam Sınıfı filminde canlandırdığı İnek Şaban karakterinin çok sevilmesi üzerine toplamda yirmi bir filmde Şaban rolünü oynamıştır. Ancak 1985 yapımı Gurbetçi Şaban filmi bu rolü oynadığı son film olmuştur.
Kemal Sunal filmlerinde genellikle saf, şanslı ve iyi yürekli karakterleri canlandırmıştır. Ayrıca Kemal Sunal filmleri genelde güldürü türünde olmasına rağmen verdiği bahsettiği toplumsal olaylar ve verdiği toplumsal mesajlarla bilinmektedir. Salak Milyoner, Köyden İndim Şehire ve Boynu Bükük Küheylan filmlerinde köyden şehre göçe ve yaşanan zorluklara, Kibar Feyzo filminde ağalık düzenine ve başlık parasına, Şark Bülbülü filminde bir gecede ünlü olan şöhretlere, Zübük ve Koltuk Belası filmlerinde yozlaşmış siyaset ve siyasetçilere, Davaro filminde kan davasına, Atla Gel Şaban filminde umudunu şans oyunlarına bağlayanlara, Katma Değer Şaban filminde 1985 yılında uygulamaya konan Katma Değer Vergisi'ne, Gurbetçi Şaban ve Polizei filmlerinde yurtdışındaki Türklerin durumuna, Davacı filminde hantal adalet sistemine, Öğretmen ve "Düttürü Dünya" filmlerinde ise büyükşehirlerdeki yaşamın zorluklarına dikkat çekmektedir.
Başrollerinde yer aldığı Yüz Numaralı Adam, İnek Şaban, Dokunmayın Şabanıma ve Bekçiler Kralı filmlerinin yapımcılığı üstlenmiş; Çarıklı Milyoner ve Sosyete Şaban filmlerinin ise senaryosunu yazmıştır.
Sunal kariyeri boyunca bir Altın Portakal Ödülü kazandı. Bu da, Kapıcılar Kralı'nda canlandırdığı Kapıcı Seyyit karakteriyle 1977 yılında değer görüldüğü En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'dür. Ayrıca bu ödülü bir komedi filminde oynayarak kazanan ilk oyuncu olmuştur.
Filmlerin yanı sıra dört televizyon dizisinde oynamıştır. 1993 yılında Şaban Askerde ve Saygılar Bizden, 1994 yılında Bay Kamber ve 1997 yılında Şaban ile Şirin dizilerinde rol almıştır. Ancak filmlerde yakaladığı başarıyı dizilerde devam ettirememiş, oynadığı dört dizi de uzun soluklu olmamıştır.
TV dizileri
Kemal Sunal bazı dizilerde rol almıştır. Bu diziler düşük bütçeli olup, dönemin çeşitli kanallarında gösterilmiştir. Sanatçı sık sık, dizilerin çok çabuk çekildiğinden, senaryoların çabucak oluşturulduğundan ve dizilerin sanatçıların yeteneklerini körelttiğini söylemiştir. Bu diziler, 1992'de, Saygılar Bizden, 1993 Şaban Askerde, 1994 Bay Kamber ve son olarak 1997'de Şaban ile Şirin dizileridir.
Kitapları
1998 TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü Sel Yayınları
2001 Kemal Sunal Güldürüsü Om Yayınevi
Aldığı ödüller
1977 14. Antalya Film Festivali En İyi Erkek Oyuncu Kapıcılar Kralı Kazandı
1998 35. Antalya Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülü Kendi Kazandı
1989 2. Ankara Film Festivali En İyi Erkek Oyuncu Düttürü Dünya Kazandı
Ölümü
Sunal, kişisel yaşamı ve kariyeri boyunca yaptığı yolculuklarda daima kara taşıtlarını tercih etmiş, uçak ve deniz taşıtlarından korktuğunu dile getirmiştir. Çeşitli festivallerde, ödül törenlerine kara taşıtıyla yetişemeyen[9] sanatçının uçak fobisi yaşamı boyunca yenemediği bir korkusu olarak kalmıştır. 3 temmuz 2000 tarihinde, Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında kalp krizi geçirmiştir. Ölümüne bir dizi ihmaller zincirinin neden olduğu düşünülmektedir.
İETT Durağı
Sanatçının vefatının 15. yılı sebebiyle, İETT, aynı ismi taşıyan durağı "vefa durakları" kapsamında düzenlemiştir. Durak, Sunal'ın rol aldığı filmler ve sanatçının fotoğraflarıyla kaplanmıştır.
Hakkındaki kitaplar
Gül Sunal, Kemal Hadi Gel, Bi Kahve İçelim, Doğan Kitap
Feriha Karasu Gürses, Kemal Sunal Film Başka Yaşam Başka, Sel Yayınları
Nuran Turan, Kemal Sunal Çocukken, Önel Yayınevi
Vadullah Taş, Kemal Sunal Filmlerini Anlatıyor, Esen Kitap
Vakıfbank Kemal Sunal Sanat Merkezi
İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesinde kurulmuş Özel Sektöre Bağlı Kültür Merkezi olan Vakıfbank Sanat Merkezi Kemal Sunal’ın ismini taşımaktadır.
Kemal Sunal Kültür ve Sanat Ödülü
Mezun olduğu Vefa Lisesi’nde Kemal Sunal anısına bir anket düzenlenmiş ve anket sonucunda başarılı ve sevilen sanatçılara "Kemal Sunal Kültür ve Sanat Ödülü" verilmesi kararlaştırılmıştır.