Cemre Birand FETÖ'cüler için cansiperane çalışıyor
Merhum gazeteci Mehmet Ali Birand'ın eşi Cemre Birand bir süredir, FETÖ'cü askeri öğrencilerin aklanması için olağanüstü bir çaba harcıyor. Hapis cezası alan söz konusu öğrenciler hakkında manipülasyonlara destek veren Cemre Birand kamuoyunda da tartışmalı kimliği ile tanınıyor...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde rol aldığı gerekçesi ile müebbet hapis cezasına çarptırılan askeri öğrencilerin anneleri son olarak başlattıkları oturma eylemi ile gündeme geldi.
Hain darbe girişiminin gerçekleştiği gün, Yalova’da eğitim gören yaklaşık 350 askeri öğrenci 15 Temmuz darbe teşebbüsü için Yalova’dan İstanbul’un beş farklı bölgesine getirildi.
Yalova’da kampta olan öğrenciler, Binbaşı Ferhat Günay’ın emriyle iki ayrı otobüse bindirilip Sabiha Gökçen Havaalanına doğru yola çıktıklarında Orhanlı gişelerinde trafiğe takılıp araçtan inmek zorunda kaldı.
Polisin ve sivillerin bulunduğu bölgede çıkan çatışmada dört kişi öldü, 33 kişi yaralandı.
O gece silahları ile birlikte teslim olan çok sayıda askeri öğrenci tutuklu yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
NEDEN CEZA ALDILAR?
Darbe günü Orhanlı gişelerinde bulunan Hava Harp Okulu öğrencilerinin yargılandıkları davada 63 sanıktan dört öğrenciye ve iki komutana ağırlaştırılmış müebbet hapis verilirken, geri kalan öğrencilere müebbet hapis cezası verildi.
Darbe girişimi sırasında Sultanbeyli'de ve Mehmetçik Vakfı mevkiindeki olaylarla ilgili davada ise 3 subay hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Hava Harp Okulu'nun aynı cezaya çarptırılan 116 öğrencisi de "iyi hal" indirimi uygulanarak müebbet hapse mahkum edildi. Sanıklar arasındaki askeri araç şoförü 3 er ise beraat ettirildi.
Uzun süredir, yargı kararına karşın çocuklarının "masum" olduğunu savunan anneler ise müebbet hapis cezası alan FETÖ'cü askeri öğrencilerin serbest bırakılmasını talep ediyor.
HER ASKERİ ÖĞRENCİ CEZA ALMADI!
Aileler çocuklarının masum olduğu konusunda çeşitli argümanlar ortaya koyarken, kamuoyunda tüm askeri öğrencilerin ceza aldığına dair bir algı oluşturma gayreti içine de girmeleri dikkat çekti.
Ancak, aralarında askeri öğrencilerin de olduğu 307 sanıklı Kara Harp Okulu davasında toplam 194 sanık ceza alırken askeri öğrenciler beraat etmişti.
Mahkeme heyeti, askeri öğrenciler hakkında "kaçınılmaz bir hataya düştükleri" gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
FETÖ'CÜ ASKERİ ÖĞRENCİDEN İTİRAF: FETÖ SAYESİNDE HARBİYE'YE GİRDİM!
Diğer yandan bugüne kadar yürütülen soruşturmalarda bazı askeri öğrencilerin hiç de sanıldığı kadar "masum" olmadığını gözler önüne serdi.
Örneğin, FETÖ'ye yönelik İstanbul merkezli 271 asker hakkında gözaltı kararı verilen soruşturma kapsamında, askeri öğrencilerin de darbeci askerler gibi 'mahrem imamları'ıyla ankesörlü telefonlarla görüştüğü ortaya çıkarıldı.
Diğer yandan, itirafçı olan Kara Harp Okulu öğrencisi H.G., örgütün yardımıyla Harbiye’ye girdiğini belirterek, savcılığa, “Örgüte yakın olmayanlar askeri okula giremezdi” şeklinde ifade verdi.
FETÖ'CÜ ASKERİ ÖĞRENCİLERİN ANNELERİNE "ORGANİZE" MEDYA İLGİSİ
Mahkeme kararı ile suçlu bulunan ve müebbet hapis cezası alan söz konusu öğrencilerin ailelerinin AK Parti binası önünde başlattığı provokatif oturma eyleminin ardından konu özellikle uluslararası destekli dış basın tarafından yeniden gündeme getirildi.
Ülke içinde de bazı muhalif medya organları bu konuyla ilgili özel yayınlar gerçekleştirdi.
Saadet Partisi'nin kanalı TV5'te "Düşünme Vakti" isimli programı hazırlayıp sunan gazeteci Suat Toktaş, müebbet hapis cezası alan FETÖ'cü askerlerin anneleri ve avukatları ile program yaparak argümanlarını ekrana taşıdı.
Toktaş'ın saatler süren programda, ailelere, oğulları ile FETÖ arasında bir ilişki olup olmadığı, örgütle hangi seviyede bağlantıları bulunduğu ya da bulunmadığı konusunda tek bir soru sormaması da dikkat çekti.
Söz konusu programda bir anneni merhum gazeteci Mehmet Ali Birand'ın eşi Cemre Birand'a özel bir parantez açarak teşekkür etmesi ise gözden kaçmadı.
CEMRE BİRAND NEYİN PEŞİNDE?
Bu özel teşekkür, "Peki aslında kim Cemre Birand ve nasıl bir amaca hizmet ediyor?" sorusunu da gündeme taşıdı...
Hakkında ilginç iddialar ve suçlamalar bulunan Cemre Birand, özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında takındığı tutum ve sosyal medyada paylaştığı mesajlar ile sivrilen bir isimdi.
Çocuk yaştaki kahramanların da aralarında bulunduğu 251 şehit ve 2 binin üzerinde gazinin haklarını ve acılı ailelerini görmezden gelen Cemre Birand darbenin ilk saatlerinden itibaren FETÖ'cülerden yana tarafını seçti!
Birand, vatanını ABD destekli hain FETÖ örgütünden kurtarmak için kurşunların üzerine yürüyen kahramanlarla empati kurmak yerine, 15 Temmuz Şehitler köprüsünden devletin verdiği silahla kendi halkına kurşun sıkan kansızları savundu.
Sosyal medyada yaptığı "Asker kırbaçlayan, linç eden kişiler niye hala tutuklanmadı? Doğrusu budur" paylaşımı ile, darbe sabahı darp edilen FETÖ'cü askerin haklarını aramak için kollarını sıvadı.
TEKBİR'E KARŞI, DEMOKRASİ NÖBETLERİNE KARŞI, YERLİ VE MİLLİ HER ŞEYE KARŞI!
FETÖ'cü darbenin geri püskürtülmesi ile yaşanan zafer coşkusuna (nedense bilinmez) karşı çıkan ve Milli İrade Platformu çağrısıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yapılan yürüyüşe dil uzatan Birand, "Demokrasi şöleni yapılacağına ölen o kadar insanımıza yas tutmamız gerek. Sonunda titreşimden köprü yıkılacak! Biz laik ülke değil miyiz? Mısır, Pakistan, Arabistan mıyız ki caddeler tekbirle inliyor?" ifadelerini kullandı.
Cemre Birand ayrıca, terörist başı Fetullah Gülen'in darbe sonrası imha edilen kitaplarına sahip çıkmak için de inisiyatif aldı.
Gülen'in kitaplarının suç unsuru oluşturmadığını savunan Cemre Birand, "Gülen kitaplarını yakanlar 1971 Mart'ta solcu kitapları yakanlara benziyor. Neticede Gülen kitapları yıllardır bir çok yerde var. Evinde zamanında makbul diye alınmış kitaplar niye bugün suç olsun? Çok kişi "Nedir bu?" diye almıştır. Keza vaaz CD'leri vardı." dedi.
ŞİMDİ DE FETÖ'CÜ ASKERLERİ ÖĞRENCİLER İÇİN DEVREDE
FETÖ'cü darbeden bu yana geçen süre zarfında sık sık sosyal medyada firari FETÖ üyeleri, örgüt medyası ve sempatizanlarının paylaşımlarını yayarak örgüte psikolojik destek veren Cemre Birand son olarak FETÖ'cü askeri öğrenciler için kollarını sıvadı.
Türk yargısının aldığı kararı tanımayan ve paylaşımları ile tartışmaya açmak isteyen Cemre Birand'ın, müebbet cezası alan şahısları kamuoyuna "masum" gibi sunmak için özel bir çaba harcadığı gözlendi.
Birand, söz konusu şahıslar hakkında sık sık, "Aldatılmış 14-17 arası çocuklara yazık, kabahatleri yok", "Meclis’te anne, anneanne, babaanne, abla olan milletvekilleri yok mu? Hapisteki bebekler, hastalar ve askeri öğrenciler sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Ne bekliyorsunuz? Niye susuyorsunuz? Sizin başınıza gelse ne yapardınız?", "Sayın milletvekilleri, halkın sesine kulak verin, hapisteki hastalar, bebekler, askeri öğrencilere çare bulun. İşiniz bu" şeklinde paylaşımlar yaptı.
Bugüne kadar bir kez bile olsun alçak darbe girişimi sırasında mağdur olan vatandaşların haklarını korumak için çaba göstermeyen Cemre Birand'ın FETÖ'cüler hakkında neden bu kadar hassas davrandığı merak konusu oldu.
HİÇ ARA VERMEDEN FETÖ'ÜCÜLERİN PROPAGANDASINI YAPIYOR
Cemre Birand son olarak "MASUM ASTSUBAY ÖĞRENCİLERİ" ismini taşıyan ve FETÖ'cü askerlere destek vermek amacıyla kurulan bir Twitter sayfasında yayınlanan mesaja destek verdi.
Birand, "Müebbet verilen 26 Astsubay MYO Öğrencilerinden Hakan kardeşimizin annesi, sebahat annemizin, "3 sene 3 ay oldu, ben devletten sadece yavrumu istiyorum" çağrısı" şeklindeli mesajını paylaşarak FETÖ'cüleri aklama girişimlerine devam etti.
KİM BU CEMRE BİRAND? ARKASINDA NASIL BİR YAPI VAR?
Türk yargısına karşı belli bir kesimi provoke etmek için gösterilen bu çabanın perde arkasında nasıl bir motivasyonun yattığını ise bir süre önce gazeteci Reha Muhtar kamuoyunun gündemine taşımıştı.
Bu çerçevede, Cemre Birand'ı "NATO Gladyosu"nun Türkiye'deki uzantısı olmakla itham eden Reha Muhtar'ın dikkat çeken iddiaları bir kez daha hafızalarda tazelendi.
Reha Muhtar, Cemre Birand'ı "NATO’da önemli bir rütbede bulunan kişi" olarak tanımlamış ve "derin operasyonlar yürüttüğünü" belirttiği Birand'ı "etki ajanı" olmakla suçlamıştı.