Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi'nde yaşanan kazada ölen bebeğin ailesi konuştu
“PREMATÜRE OLDUĞU İÇİN ÇOK HASSAS TAŞINIYORDU"
Anne Büşra Şentürk, “2 senelik evliliğimizde normal yollardan çocuğumuz olmadığı için tüp bebek tedavisine başladık. Özel bir klinikte özel bir doktorla başladık bu sürece. Çok uzun, zorlu bir yoldan geçtik. Hem maddi hem manevi olarak. Temmuz ayı itibariyle hiçbir sıkıntı yoktu. Hiçbir sıkıntı yaşamadık tüm gebeliğim normal bir süreçte ilerliyordu. Temmuz ayı itibarıyla bende tansiyon problemi olmaya başladı. Tansiyonum yükselmeye başladı. Ben de gebelik zehirlenmesi olabileceğini, şu anda hastalığın olmadığını ama belirtilerin olduğunu ve bunun için benim perinatoloji bölümüyle devam etmem gerektiğini söyledi. Bunun üzerine devlet hastanesine yönlendirdi. Araştırmalarım sonucunda Cerrahpaşa'yı buldum ve ayın 18'inde kontrol amaçlı gittim. Ve 15 günlük bir yatış sürecine girdim. Sabah 08.00'a doğru apar topar sezaryen ile doğumumu gerçekleştirdim. 1 Ağustos 08.16'da benim doğumum gerçekleşti. Ve çocuğum 6,5-7. Ayına yeni girdiği için prematüre olarak doğdu. Doktorumuz doğduğunda eşime bu şekilde bilgilendirme vermiş; çocuğunuz ilk doğduğunda iğne yapıldığından kaynaklı ciğerlerinden kendi başına nefes alabildi dedi. Ama prematüre olduğu için doğal olarak yeni doğan kuvözüne koymaları gerekliydi. Hatta şöyle bir detay var; bunlar prematüre çocuklar olduğu için çok hassaslar, daha tam olarak gelişmedikleri için ciğerleri, organları; ameliyathane ile yeni doğan yoğum bakımının arasındaki koridor 5 dakikalık olmasına rağmen, götüren kişi 15 dakikada götürüyor neredeyse. En ufak bir sarsıntıyla çocuk zarar görmesin diye" dedi.