Çevik, Cübbeli, Konakçı… Diyarbakırlı Ramazan Hoca cinayeti aslında bize neyi anlatıyor?

SUPERHABER-ANALİZ

Bu cinayet yediden yetmişe herkesi yasa boğdu.

Neden?

Çünkü Ramazan Hoca, Kur’ana yaslanan, irfan sahibi ince bir müslümandı.

İddiasız ama çocuklar dahil muhataplarına gerçek müslümanlığı, gerçek insanlığı anlatmaya çalışan bir Anadolu dervişiydi.

Derviş yürekli bir adamdı.

Anlattığı her şey samimiyeti barındırdığı için insanlar da onu çok sevdi.

Videolarının bu kadar çok kitleye ulaşmasının nedeni de buydu.

Major ve sosyal medyada yüklü paralar kazanarak din tüccarlığı yapanlardan değildi.

Kur'an-ı Kerim'e yaslanan yorumları cemaatlerin hoşuna gitmiyordu.

Örneğin İsmailağa cemaatinden zuhur eden hoca kılıklı bazı fenomenler ona çok sert ifadelerle yüklendiler.

Hüseyin Çevik adlı ağzı bozuk, belden aşağı yorumlarıyla ünlenen ve para kazanan bu adam açıkça onu hedef gösterecek kadar ileri gitmiş ve Diyarbakırlı Ramazan Hoca’yı sapık, vahhabi, zındık ilan etmişti.

Halil Konakçı adlı imamın benzer çıkışlarına da tanık olduk.

İslami yorumlarında Kur'an-ı Kerim'i esas alanlara yükleniyor, ‘kuran islamı diye konuşanlar zındıktır, kuran müslümanlığı demek dinsizliktir’ gibi tehlikeli ve provokatif söylemlerle kitlesini zehirliyordu.

Neredeyse İslamı öğrenmek ve yaşamak için sadece kuranı kerimi esas almak yetmez, Gavs hazretlerini, şeyh efendileri, daha ötesi ‘bizi esas alın’ demeye getiriyorlardı.

Cübbeli Ahmet Hoca’nın da kendine göre yorumladığı ‘ehli sünnet’ ambalajıyla her defasında yaptığı bu tarz çıkışları not etmek gerekiyor.

Cübbeli’nin eski diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez ve merhum Ömer Tuğrul İnançer gibi kanaat önderlerini sınırları zorlayacak şekilde hedef aldığı konuşmaları da ortada duruyor.

Ramazan Pişkin cinayetinden sonra hem majör medyada hem de sosyal medya kanallarında ahkam kesen hoca kılıklı bu figürlerin konumu da üzerinde düşünülmesi hatta önlem alınması gerekecek kadar tartışmalı bir hale gelmiş görünüyor.