‘ERMENİSTAN’DA SUİKASTLERİN ÖNÜ AÇILABİLİR!’

Ve zafer Azerbaycan’ın… Ermenistan’ın saldırılarıyla başlayan süreçte büyük bir başarıyla ilerleyerek işgal edilen yerleri kurtaran Azerbaycan ordusu, Erivan hükümetini pes etmek zorunda bıraktı.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ateşkes için ortak bir bildiri imzaladıklarını duyurarak, bu bildirinin kendisi ve Ermenistan halkı için "acı verici" olduğunu söyledi. Paşinyan'ın Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'a karşı kaybettiğini duyurmasıyla ülke tam anlamıyla karıştı. Sokağa dökülen kalabalık hükümet binasını bastı, ortalığı yakıp yıktı. Meclis başkanı linç edilirken, Paşinyan'ın ofisine de girildi.

Azerbaycan cephesinde ise büyük bir sevinç var. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev anlaşmanın Ermenistan'ın yenilgisi anlamına geldiğini, Paşinyan'ın anlaşmayı kendi isteğiyle değil, Azerbaycan'ın "demir yumruğu" sayesinde imzaladığını söyledi.

BOZKURT: YENİ BİR DENGE KURULMAYA BAŞLANDI!

‘Haberin Olsun’un yeni bölümünde Azerbaycan’ın zaferini değerlendiren SuperHaber programcısı Ceyhun Bozkurt, "Karabağ Azerbaycan’ın diyorduk en başından beri. İlham Aliyev’in açıklamalarında, sosyal medyadaki paylaşımlarda, Bakü’deki sevinç gösterileri de bunu gösteriyor ki orada bir zafer var. Genel hatlara bakıldığında bir başarıdan söz etmek mümkündür. Bundan 5-10 sene önce o coğrafya işgal altında olan bir coğrafyaydı. Şu an Azerbaycan Devleti’nin mücadelesiyle artık Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğu mührünü de vurdular. Zaten dünya kabul ediyordu. O mücadele uğruna şehit olan Azerbaycan askerlerini de rahmet ve minnetle analım, tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Biz hep dünya yeni bir döneme giriyor diye konuşuyorduk. Yeni döneme girerken kritik coğrafyadaki gelişmeler daha da hızlanıyor. Orta Doğu’daki mesele Akdeniz meselesi bununla bağlantılı. Doğal olarak bugün Güney Kafkasya’da yaşananlar da buna bağlantılı. Denge değişti, 90’larda değiliz artık. Tek bir süper güç yok artık. Belki hala en güçlü kuvvet olarak ABD gözüküyor ama bugün dünyanın devi değil. 1960’larda dünya ekonomisinin %50’sini kontrol eden güçten bugün sadece %20’ye düşen bir ABD var. Gelişen başka kuvvetler de var, Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye var. Dünyada bu değişim doğal olarak geçen yüzyıldaki o emperyalist paylaşımı sorgulatır hale geldi. Paylaşım kan dökülmesine neden oldu ve devam ediyor. Bugün Libya’daki insanlar isyan ediyor, sömürgeci kuvvetler sürekli saldırgan davranıyor. Azerbaycan da buna isyan etti. Ermeni saldırganlığı devam ettiği sürece Azerbaycan da savunmasına devam etti ve vatan topraklarını kurtardı. Güney Kafkasya’da yeni bir denge oluşuyor, o bahsettiğim hegemonya mücadelesi açısından. Orası Rusya açısından stratejik öneme sahip, sıcak denizlere inme açısından ve enerji açısından önemli bir hat. Dünya ekonomisinde en önemli güçlerin başında gelen Çin’in aynı zamanda o meşhur kuşak ve yol projesinin kara hattı üzerinde bu coğrafya. Bu nedenle burayı tutmak Rusya açısından önemli, Türkiye açısından da önemli. Gelecekte dünya Asya’ya kayıyor. Asya’ya kayarken bu coğrafyada bulunmak aynı zamanda Türk koridoru diyebileceğimiz Türk dünyasına açılan hatta ulaşmak demek. Stratejik noktayı tuttuğunuzda aynı zamanda güvenliği de sağlarsın. Seni karıştırmak isteyen belli güçler, artık orada senin güç olduğunu bilerek hareket edecek ve bu nedenle seninle masaya oturmak zorunda kalacaklar. Hani ABD ile stratejik ortak diyorlar ya Türkiye’nin stratejik ortak olduğu bir ABD yok ama Türkiye ile Azerbaycan ortaklığında kardeşlik bağı var ve aynı zamanda stratejik ortalık var. Bizim stratejik ortağımız ABD değil, Azerbaycan. Bu nokta Türkiye açısından da önemliydi. Türkiye’nin orada güçlü olarak bulunması Azerbaycan’ın gerek toprak bütünlüğü gerekse de güvenliği açısından bir garantidir. O yüzden başından beri hep Azerbaycan Türkiye’nin de masada olmasını istedi. Masada şu anda doğrudan bulunmuyoruz ama dolaylı yoldan Rusya, Türkiye’ninde oradaki varlığını kabul etmiş durumda. Orada yeni bir denge kuruluyor. Bu denge olumlu mu olumsuz mu gelecek gösterecek. Azerbaycan’ın işgal edilen topraklarını kurtarması, başta cepte olması açısından çok büyük bir zaferdir. Hep vurguluyoruz Ermeni yönetimleri terörize grupların kontrolündedir. O terörize grupların kontrolündeki Ermeni yönetimleri yıllarca her taraftaki terörize eylemlerle arkasındaki güçlerin elini güçlendirmeye çalıştı. Daha birinci günde böyle görüntüler oluşuyorsa, yarın öbür gün Ermenistan’da ciddi olayların, belki de suikastlerin önü açılabilir. Ermenistan’da önümüzdeki dönemin çok zor geçeceği gözüküyor. Biden böyle bir dönemde ABD’nin başına geçti. ABD zayıflıyor, kendi içinde de ciddi bir kutuplaşma başladı. Yüksek bir silahlanma oranı var halk içinde. Bu normal değil. Kendi içindeki kutuplaşmanın önümüzdeki dönemde bir çatışma ihtimalini gündeme getirmesi olabilir." ifadelerini kullandı.

Ceyhun Bozkurt ve Barış Özkan ile ‘Haberin Olsun’un tamamını YouTube kanalımızda izleyebilirsiniz...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!