CHP'deki "para sayma" skandalında yeni gelişme: Şüphelilerin ifadeleri ortaya çıktı!
CHP İstanbul İl Başkanlığında çekildiği öne sürülen para sayma görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturmada şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınan Ali Rıza Braka ve Tuncay Yılmaz'ın ifadelerine ulaşıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP İl Başkanlığında çekildiği iddia edilen ve sosyal medyada paylaşılan para sayma görüntülerine ilişkin başlatılan soruşturma devam ediyor.
Soruşturma kapsamında bugün adliyeye gelen İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve Ali Rıza Braka'nın savcılık ifadelerine ulaşıldı.
Braka ifadesinde, Arnavut vatandaşı olduğunu, 2016'da Türkiye'ye geldiğini, 2019'da Türk vatandaşlığı için başvuru yaptıktan iki yıl sonra vatandaşlık aldığını dile getirdi.
Farklı alanlarda yatırımlar yapan iş insanı olduğunu, Tokat ve İzmir'de yatırımları bulunduğunu anlatan Braka, "Soruşturmaya konu Ayazağa'daki 14 adet taşınmazı ben 15 Ağustos 2018'de Emlak Konut GYO'dan satın aldım. Daireleri toplamda 22 milyon 553 bin liraya aldım. O tarihte Türk vatandaşı olmadığım için Sas Besicilik'in resmi sahibi ve ortağım olan U.K. adına daireleri satın aldım. Daireleri aldıktan sonra bir yatırımcı olarak kar elde etmek amacıyla satmaya karar verdim." dedi.
Braka, satış işlemi için bir emlak şirketiyle anlaştığını, burada çalışan H.C'nin 2019'da kendisini emlak ofisine çağırdığını ifade ederek, ofiste, CHP teşkilatından geldiğini söyleyen bir kişinin parti için kullanılmak üzere binayı satın almak istediğini kaydettiğini anlattı.
Binayı 43 milyon lira üzerinden ilana koyduğunu, CHP'den geldiğini söyleyen bu kişiyle çok düşük teklif verdiği için görüşmek istemediğini anlatan Braka, bu kişinin daha sonra avukatı Gökhan Taşkapan ile iletişime geçtiğini söyledi.
Braka, bir süre sonra görüşme ayarlandığını ve Sarıyer Belediye Başkanlığı binası olarak bildiği konuma gittiğinde, belediye başkanının odasında toplandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"O sırada odada ben, avukatım Gökhan Taşkapan, CHP teşkilatından tanımadığım biri ve muhtemelen belediye başkanı olan kişi bulunuyordu. Yine aramızda pazarlık yürütüldü ancak bir sonuca ulaşamadık ve oradan ayrıldım. Avukatım ve taşınmazı satın almak isteyen CHP'li kişiler sürekli irtibat halindeydi. Bir gün avukatım beni arayarak, karşı tarafın 41 milyon lira bedelle bütün taşınmazları almayı kabul ettiğini söyledi. Tüm görüşmeleri ve ayarlamaları avukatım yaptı."
''6 KASIM 2019'DA NOTERDE SATIŞ SÖZLEŞMESİ İMZALADIK''
İlk görüşmeden sonra iki tarafın da emlak şirketini aradan çıkardığını ve görüşmelerin avukatı aracılığıyla sürdüğünü, avukatının 41 milyon bedelle taşınmazları CHP'ye satacaklarını söylediğini kaydeden şüpheli, "CHP adına süreci o tarihte İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu yürütüyordu. Kendisiyle 6 Kasım 2019'da Beyoğlu 3. Noterliğinde satış sözleşmesi imzaladık. Buna göre tüm paralar hesabıma yattıktan sonra ben taşınmazları kendilerine devredecektim." dedi.
Braka, ifadesinin devamında, "Bu sözleşmede de görüleceği üzere resmi olarak 24 milyon 360 bin lira bedel gösterdik. Yine bu sözleşmede CHP tarafından bana o gün 6 milyon lira, 18 Kasım 2019'da 8 milyon lira ve geri kalan bedelin de 9 Aralık 2019 tarihinde ödeneceğini kararlaştırdık. Ben her ne kadar gerçekte taşınmazları 41 milyon lira bedelle satmış olsam da satış vaadi sözleşmesinde ve resmi olarak 24 milyon 360 bin lira göstermiş olmanın herhangi bir sakıncası olduğunu düşünmedim. Sözleşmenin karşı tarafı olan Canan Kaftancıoğlu'nu sadece o gün noterde gördüm." diye konuştu.
Satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı gün CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından şirketinin hesabına 6 milyon lira ve 18 Kasım 2019'da da 8 milyon lira gönderildiğini ifade eden Braka, 9 Aralık 2019'da arayan avukatının, paranın bir kısmının elden teslim edileceğini söyleyerek kendisini ofisine çağırdığını anlattı.
Braka, avukatının ofisine gittiğinde tanımadığı 4-5 kişinin bulunduğunu, paranın bir kısmının orada olduğunu, bir kısmının da çantalarla getirildiğini aktararak, paraların dolar veya avro değil Türk lirası olduğunu ifade etti.
''1 MİLYON 130 BİN LİRA, KOMİSYON VE GİDERLER OLDUĞU SÖYLENEREK ÖDENMEDİ''
15 milyon 510 bin lirayı o gün ofisten alarak ayrıldığını, 11 Aralık 2019'da taşınmazın tapusunu devrettiği gün 360 bin lira ve 10 milyon lira olmak üzere iki kez ödeme aldığını anlatan Braka, "Her ne kadar taşınmazları 41 milyon liraya satmış olsam da elime geçen para resmi olarak 24 milyon 369 bin lira ve elden aldığım 15 milyon 510 bin lira, toplamda 39 milyon 870 bin liradır. Geriye kalan meblağı ise komisyon ve diğer giderler olduğunu söyleyerek vermediler." dedi.
Braka, yasa dışı işi olmadığını, iş insanı olarak yatırım amacıyla daire satın aldığını ve 1 yıl sonra bunları karlı şekilde sattığını, herhangi bir siyasi partiyle işi olmayacağını dile getirerek, hakkında takipsizlik kararı verilmesini talep etti.
Kamera görüntülerinde masa başında bulunan 3 kişinin avro cinsinden para saydığının görüldüğünün hatırlatılması üzerine Braka, "Elinde avro bulunan kişiyi tanımıyorum. Ben gittiğimde ofiste yoktu. Bu görüntüler muhtemelen ofiste bulunmadığım bir zaman diliminde çekilmiştir. Zaten avro görüntülerinin olduğu fotoğraflarda benim ve adamlarımın bulunmadığı görülmektedir. O görüntülerde sadece avukat Gökhan Taşkapan ve tanımadığım 4 kişi bulunmaktadır. Muhtemelen kendilerine sorulduğunda o paraların ne olduğunu söyleyeceklerdir. Çünkü ben paranın tamamını lira olarak aldığıma çok eminim." ifadelerini kullandı.
TUNCAY YILMAZ: BEN BU PARANIN NEREDEN GELDİĞİNİ SORMADIM
Diğer şüpheli Tuncay Yılmaz ise ifadesinde, 2016'dan bu yana Hasan İmamoğlu ve Ekrem İmamoğlu'nun ortağı oldukları İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü olarak çalıştığını söyledi.
Fatih Keleş'i 12-13 yıldır tanıdığını, aile dostu olduğunu ve ikisinin de inşaat sektöründe çalıştıklarını belirten Yılmaz, dosyada tanıdığı başka kimse olmadığını öne sürdü.
Yılmaz, söz konusu görüntülerin çekildiği 2019'da Keleş'in kendisini arayarak yüz yüze görüşmek istediğini söylediğini, Keleş'le Beylikdüzü'nde buluştuklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendisi bana arabada bir miktar emanet para olduğunu, bu parayı tek başına götürmekten korktuğu için bir kısmını benim taşımamı rica etti. Yanlış hatırlamıyorsam para çantalarından bir tanesini bana verdi. Yine parayı götüreceğim yerin konumunu gönderdi. Ben bu paranın nereden geldiğini sormadım. Çantayı da açıp içinde ne kadar para olduğuna bakmadım. Bana paranın emanet olduğunu ve CHP il binasının satın alınması için harcayacaklarını söyledi. Ben de tek başıma arabamda bir çanta para olduğu halde Fatih ağabeyimin attığı konuma gittim."
Gittiği konumda Keleş ile başka kişilerin de olduğunu dile getiren Yılmaz, bu kişileri tanımadığını iddia etti.
Yılmaz, Keleş'in kendisine ihtiyacı olabileceği düşüncesiyle ofiste yarım saat daha kaldıktan sonra ayrıldığını, bu olaydan önce ve sonra söz konusu adrese gitmediğini anlatarak, CHP il binasının satın alınmasıyla ilgili bilgi sahibi olmadığını savundu.
SORUŞTURMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı sosyal medya hesaplarında, "Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığında para destelerini sayarken çekilen görüntüleri ortaya çıktı" notuyla paylaşılan görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Can Poyraz'ın şüpheli olarak savcılıkça ifadesi alınmıştı.
Keleş, "Parayı avukatlık ofisinde CHP İstanbul il binasını satan Ali Rıza Braka teslim aldı." şeklinde ifade vermişti.