CHP'liler zeytinlikleri talan ediyor!

Yeni Şafak, geçtiğimiz günlerde CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Edremit Körfezi’ndeki 'zeytinlik vurgunu'nu manşetine taşımıştı. Konu ile ilgili İmamoğlu'ndan bir yalanlama gelmezken, Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk de bugünkü köşesinde konuyu değerlendirdi.

İşte Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk'ün 'Beylikdüzü yetmemiş, Edremit Körfezi’ne göz dikmiş, o da yetmemiş İstanbul’u istiyor' başlıklı o yazısı:

"Yeni Şafak bombayı patlattı! CHP zihniyetinin ne olduğunu, çifte standardın ne olduğunu, vurgunun ne olduğunu Türkiye kamuoyuna bir kez daha gösterdi.

Yeni Şafak dün Şahin Şen imzalı manşet haberinde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkan adayının Edremit Körfezi’ndeki zeytinlik vurgununu manşet yaptı. Haber şu ana kadar yalanlanmadı.

Haberin özeti şu: CHP’nin İBB adayı, babası, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Balıkesir’in Edremit ilçesinde binlerce metrekare zeytinlik aldı. Edremit’in bir önceki CHP’li Belediye Başkanı Kamil Saka zeytinlikleri imara açtı. Ardından zeytinliklerdeki zeytinler sökülerek villalar yapılmaya başlandı. CHP’nin İBB adayının Edremit Güre’de 18 parsel zeytinliği var.

Haber bu. CHP’nin İBB adayı haberden sonra kulağının üstüne yatmış görünüyor. Yalanlama falan yok yani.

GEZİ’DE BİRKAÇ AĞACIN SÖKÜLMESİNİ BAHANE EDENLER ZEYTİNLİKLERİ TALAN EDİYOR

Önce CHP zihniyetinden biraz söz edelim. Bugünler aynı zamanda Gezi provokasyonunun da yıldönümü. Hatırlarsanız Taksim Gezi Parkı’ndaki birkaç ağacın sökülüp başka bir yere dikilmek istenmesini bahane eden başta CHP ve yandaşları Gezi provokasyonunun öncülüğünü yapmışlardı. Şu günlerde CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu Gezi olayları boyunca en ön safta yer alanlardandı. Ve CHP’liler sözüm ona birkaç ağaç uğruna günlerce polisle çatışmışlar, Taksim’i savaş alanına döndürmüşlerdi.

Gezi’de “çevre duyarlılığı” için polisle çatıştığını öne süren CHP’lilerin kıyı şeritlerinde neler yaptıklarını tek tek anlatsak yerimiz yetmez. Ege’den, Akdeniz’e bütün sahil şeritlerinden birçok örnek verebiliriz oysa…

Lakin dünkü Yeni Şafak’ın manşeti son örnek olarak taptaze önümüzde duruyor. Ve tartışmaya değer doğrusu.

CHP’nin İBB adayı İmamoğlu, babasını, Beylikdüzü ve Büyükçekmece Belediye Başkanlarını da yanına alıp gitmiş Balıkesir’in Edremit ilçesine çöreklenmiş.

20 yılı aşkın zamandır o bölgede önce Güre sonra Edremit’te CHP’nin belediye başkanlığını yapan Kamil Saka’nın maharetli iş bitiriciliği sonucunda binlerce metre kare zeytinliği satın alınmış

Daha sonra zeytinlikler imara açılmış ve kesilen zeytinlerin yerinde mantar gibi villalar türemiş.

Orman vasfını yitirmiş arazilerin imara açılmasını önerenlere ya da birkaç ağacı yerinden söküp başka bir yere dikmeye bile “çevre katliamı” bahanesiyle tavır alan CHP’liler yüzlerce zeytin ağacının kesilmesi için talimat vermişler ve kesilen ağaçların yerine villa dikmişler!

CHP’liler dedimse öyle sıradan isimler değil hani… Biri İBB adayı, diğeri onun babası, bir başkası Beylikdüzü, bir diğeri Büyükçekmece Belediye Başkanı. Hani deyim yerindeyse “boru değil” yani!

EN GENCİ 100, 400 YAŞINDA OLANLARI BİLE VAR NASIL KIYDINIZ ZEYTİN AĞAÇLARINA?

O bölgeyi bilirim. Bu köşeyi takip edenler o bölgedeki vakıf zeytinliklerine dadananlarla ilgili yazdıklarımı da hatırlayacaktır.

O bölgedeki zeytin ağaçlarının en genci neredeyse 100 yaşında. 350-400 yaşında olan ağaçlar var.

Ve o bölgenin sofralık yeşil zeytini Türkiye’nin hiçbir yerinde yetişmez. Zeytinyağındaki asit oranıysa neredeyse sıfırdır. Hepsini geçtim. Zeytin kadim bir ağaçtır. Bin yaşına kadar yaşar ve meyve verir.

Her yıl göstermelik “zeytin festivalleri” düzenlemeyi bilirler. Ama aynı kafa yüzyıllarca yaşayabilecek olan zeytinleri kesip üzerine villa yapmayı da bilir. Buna da biz CHP kafası diyoruz.

İşte o Edremit Körfezi’nde yüzlerce zeytin ağacını kesip villa yapan CHP kafası bugün gelip İstanbul’u yönetmeye talip!

Hem de “Sevelim, sevilelim” diyerek yürüttüğü kampanyada sırçası döküldükçe, “Ama üzülüyorum” diye mağduriyet edebiyatına başlayan…

En ufacık eleştiri sonrası ise sinirleri yıpranınca öfke patlamalarına ve sinir krizi nöbetlerine bırakarak!

Allah aşkına, Beylikdüzü’ndeki onca mal varlığı yetmedi mi de bir de gidip Edremit Körfezi’ndeki zeytinliklere dadandınız?

Allah gözünüzü doyursun diyeceğim ama, nafile.

Zira, aç gözlülüğünüz kadim zeytin ağaçlarını bile görmüyorsa benim çırpınışımı hiç görmez!

Ey ahali, ahval budur!

Mesele neymiş, anladık mı?"

Yazının orijinal metni için tıklayın...

Japonya'da 6,1 büyüklüğünde deprem Sigara ve alkole zam yolda! Bu kez Uçum haklı çıktı, İsmail Saymaz ofsayta düştü
Sonraki Haber