CHP'nin "eş genel başkanı" Abdullah Gül

CHP'de kazan kaynıyor... CHP içinden önemli bir isim Kemal Kılıçdaroğlu'nun partiyi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e teslim ettiğini savundu. CHP'li siyasetçi, gazeteci Turgay Güler'e, "Abdullah Gül’e ‘CHP’nin eş genel başkanı’ desek ne yalan olur ne de abartı. Kemal Kılıçdaroğlu maalesef CHP’yi Abdullah Gül’den aldığı talimatlarla yönetiyor." iddiasında bulundu!

Ana muhalefet partisi CHP içerisindeki kamplaşma ve bölünme her geçen gün dallanıp budaklanıyor. Son olarak Muharrem İnce'nin ardından, partiye uzun yıllar hizmet veren Yılmaz Ateş de yeni bir "oluşumun" sinyallerini verdi.

Ancak partideki gerilim bununla sınırlı değil... Akşam yazarı Turgay Güler, halen parti içinde yer alan bir ismin CHP'deki son gelişmelerle ilgili çok konuşulacak sözlerini köşesinde okurları ile paylaştı bugün...

İsminin açıklanmaması kaydı ile Güler'e konuşan CHP'li partiyi perde arkasından yöneten ismin Abdullah Gül olduğunu söyledi.

İşte Turgay Güler'in çok tartışılacak o köşe yazısı;

CHP eş genel başkanı Abdullah Gül

CHP’de ortalık fena karışık. Öfke tavan. Herkes patlamaya hazır bomba gibi; patladı patlayacak.

Yeri gelmişken ifade edeyim ‘oh oh ne güzel’ diyor değilim. Demem o ki zil takıp oynamıyorum. Hususi bir CHP düşmanlığım da yok. Mebzul miktarda CHP’li tanıdığım, dostum, arkadaşım var.

Amma!

Evet, Amması var!

PKK’ya, FETÖ’ye, DHKP-C’ye terör örgütü diyemeyen CHP’lilerle dost olamam.

İngiltere ile Amerika ile BAE ile derin Avrupa ile kol kola girmiş CHP’lilerle de dost olamam.

Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet kriterlerine savaş açmış; İHA’yla SİHA’yla yerli otomobille kavga eden CHP’lilerle hiç dost olamam.

Bu milletin örfüne, âdetine, kültürüne, inancına düşman olanlarıyla da.

Hepsi bu.

Eminim ki benim bu hassasiyetlerime yurtsever bütün CHP’liler de sahiptir.

Nokta.

Şimdi biz gelelim asıl meselemize. İşte o yurtsever CHP’lilerden biri dünkü Yılmaz Ateş’le ilgili yazımdan sonra beni aradı.

CHP’de önemli bir isim. İhraç edilmiş falan da değil. Hâlâ CHP’de.

‘İsmimi verme, namusuna teslim ama söyleyeceklerim çok önemli’ diye söze başladı.

Kendisi yıllardır görüştüğüm bir isim, yurtsever. Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi getirdiği noktadan fevkalade rahatsız olanlardan biri.

Hani en başta dedim ya CHP’de ortalık toz duman diye! Kendisi söyledi bunları. Daha neler söyledi neler! Ben ağzım açık dinledim ve dahi hayretler içerisinde.

Noktasına virgülüne dokunmadan ne söylediyse aktarayım size. Ben iddia diyeyim, muhatabı çıkıp yalanlasın! Ama yazıyorum şuracığa hiç kimse de çıkıp yalanlamayacak.

İşte onun aktardıklarından bazıları.

* Abdullah Gül’e ‘CHP’nin eş genel başkanı’ desek ne yalan olur ne de abartı.

* Kemal Kılıçdaroğlu maalesef CHP’yi Abdullah Gül’den aldığı talimatlarla yönetiyor.

* Ekrem İmamoğlu’nu CHP’den İstanbul adayı yapan kişi bizzat Abdullah Gül’dür. Tıpkı Ekmeleddin İhsanoğlu’da olduğu gibi.

* Hali hazırda MEF Üniversitesi’nde rektör olan Muhammet Şahin, son yerel seçimlerde CHP’den İstanbul adayı olmak istiyordu. Kemal Bey de sıcak bakıyordu. Ancak Abdullah Gül bizzat rektörü habersizce ziyaret edip ‘aday olma’ ricasında bulundu. Şahin bu ziyaretin şokunu atlatamamışken Gül ayrıldıktan yarım saat sonra Erdoğan Toprak aradı. ‘Adaylığın donduruldu’ dedi.

* Kemal Bey geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu’na ‘artık sen de Abdullah Gül’ün ismini dillendirmeye başla’ talimatı verdi. Ancak İmamoğlu usulünce reddedince araları bozuldu. Şimdilerde Gül de Kılıçdaroğlu da İmamoğlu konusunda ‘yanıldık, hata yaptık’ diyorlar. Bu arada artık CHP tabanı da İmamoğlu’na güvenmiyor, samimiyetsiz ve beceriksiz buluyor.

* İmamoğlu Halk TV, KRT ve TELE1 televizyonlarına dört aydır çıkmıyor. Zira marjinal bir CHP’li olarak gözükmek istemiyor.

* Kemal Bey İBB’ye tam üç ayrı genel sekreter yardımcısı gönderdi ama İmamoğlu geri çevirdi. Kemal Bey öfkeden deliye döndü.

* İBB’nin yeni genel sekreteri Can Akın Çağlar aslında Abdullah Gül’ün adamıdır, o istedi. İngiltere’den hazine garantisiz kredi getirecek, Mehmet Şimşek de aracı. Nasıl bir bağlantıları varsa?

* Kemal Kılıçdaroğlu ile Abdullah Gül arasındaki dostluk onlarca yıl öncesine dayanıyor. Nasılını nedenini sorma ben de bilmiyorum ama tahmin etmek güç değil. Zira Refahyol hükümeti zamanında Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü’nden gönderilmemesi için Abdullah Gül bizatihi merhum Necati Çelik ve merhum Erbakan’a giderek ricacı olmuştur. Buna rağmen Kılıçdaroğlu’na ancak üç ay sabredilebilmiştir.

* 2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ün adaylığı gündeme gelince CHP’den 50’ye yakın milletvekili itiraz etti. Bu itiraz sonrası hiçbiri milletvekili adayı yapılmadı. Bu isimlerden özellikle 20’si Saadet Partisi tarafından genel başkana gönderilen mektupla liste dışı kaldı.

* Geçenlerde Abdullah Gül Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Ertuğrul Günay’ı da yanına al talimatı’ verdi. Kemal Bey de ‘fıstıki’ dediğimiz Ertuğrul Günay’ın kızını CHP’li bir belediyede yerleştirerek işe koyuldu. Önümüzdeki günlerde anlarsınız.

* Gül ile Kılıçdaroğlu arasındaki kurye kim biliyor musunuz? Tabii ki Mehmet Bekaroğlu.

Evet, CHP’li yurtsever dostumun anlattıkları böyle. Daha başka bilgiler de verdi ama sırası gelince kaleme alacağım. İpucu vereyim, Taksim toplantıları.

Ve son bir not.

Anladığım kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’de kurduğu korku imparatorluğu yıkılmaya başlıyor. Önümüzdeki günlerde yukarıdaki iddiaları bizzat CHP’lilerden duymaya başlayacaksınız. Az daha unutuyordum. CHP’li yurtsever dostum son olarak dedi ki ‘Kemal Bey Abdullah Gül konusunda Meral Akşener’i nasıl ikna etti, merak içindeyiz. Şu sıralar kafa yorduğumuz en önemli konu bu’.

İşin aslı ben de merak etmiyor değilim doğrusu.

Ama asıl merak etmesi gerekenler İYİ Partililer değil mi?

Slovan Bratislava - Milan maçı canlı izle Şampiyonlar Ligi Sparta Prag - Atletico Madrid maçı canlı izle Şampiyonlar Ligi Kızıl Goncalar Naim'den beklenen babalık! Kolunun intikamını da aldı
Sonraki Haber