CHP'nin unuttuğu Muharrem İnce desteği sosyal medyada aradı
CHP'nin son Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce partisi tarafından unutulunca desteği Twitter'dan aramaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'sosyal medyadaki ahlaksızlığı ortadan kaldırmak' olarak nitelendirdiği düzenlemeyi 'yasak kararı' olarak lanse etmeye çalışan İnce, gençleri #SosyalMedyamaDOKUNMA etiketi altında örgütlemeye çalıştı.
CHP'nin uzun süredir dışladığı eski Cumhurbaşkanı adayı ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, partisinden göremediği desteği sosyal medyada aramaya koyuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyal medyaya yönelik kapsamlı bir hukuki düzenlemenin yolda olduğunu duyurmasından ardından bir dizi paylaşımda bulunan İnce, gençleri #SosyalMedyamaDOKUNMA etiketi altında örgütlemeye çalıştı.
Katıldığı canlı yayını terk ettikten sonra partisinin sahip çıkmadığı İnce, yine aynı olayı hatırlatıp "Bizim sosyal medyadan başka kendimizi ifade edebileceğimiz mecra kalmadı, Gazeteler, Televizyonlar Hükümetin kontrolüne geçti. Beni davet edip 'stüdyoda bekle, biz AK Parti Genel Başkanına bağlanacağız' diyen, demek zorunda bırakılan televizyonlar var artık." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sosyal medyadaki ahlaksızlığı ortadan kaldırmak' şeklinde bahsettiği düzenlemeyi 'sosyal medyayı yasaklamak' olarak lanse etmeye çalışan İnce, sosyal medyanın zapturapt altına alınmaya çalışıldığını iddia etti.
İşte İnce'nin yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:
* Sosyal medyada beni takip etmeyebilirsiniz, engelleyebilirsiniz, sessize alabilirsiniz, yazdıklarımı, görüşlerimi eleştirebilirsiniz, dislike edebilirsiniz, #oymoyyok diyebilirsiniz, kel diyebilirsiniz, ‘bıyıksız’ diyebilirsiniz.
* Ama hakaret ve küfür etmeyin, bana da etmeyin, rakiplerimize de etmeyin, birbirinize de etmeyin. Küfür ve hakaretle, nefret diliyle siyaset yapılmaz, siyasal propaganda yapılmaz.
* Bizim sosyal medyadan başka kendimizi ifade edebileceğimiz mecra kalmadı, Gazeteler, Televizyonlar Hükümetin kontrolüne geçti. Beni davet edip “Stüdyoda bekle, biz AK Parti Genel Başkanına bağlanacağız” diyen, demek zorunda bırakılan televizyonlar var artık.
* Saygınlığını yitirmiş, reytingi ve tirajı düşmüş plaza medyası iktidarı kesmiyor, çünkü etki gücü zayıfladı, gençlere hitap etmiyor. Bu nedenle sosyal medya düzenlemesinden, sosyal medyayı zapturapt altına almaktan söz ediyor. Yapabilir mi? İstediği sonucu alamaz ama deneyecek.
*Sosyal medyayı kamu bankasından verdirdiği krediyle kontrolüne aldığı medya kuruluşları gibi zannediyor. Öyle değil. Kamu bankasının verdiği krediyle el değiştiren medya organları iktidarın halkla ilişkiler faaliyetini yürüten iktidar aparatlarına dönüştüler.
* Hep söylediğim gibi bir ülkede basın özgür değilse kimse özgür değildir. Bir iktidar basın özgürlüğünü kısıtlıyorsa, bilin ki kendine güvenmiyordur, korkuları vardır.
* Basın özgür değilse, reyting ve tiraj kaygısı yerini iktidarı kızdırmama kaygısına bırakmışsa, parasıyla verilen bir ilanı bile yayınlanmaktan kaçınıyorsa doğal gaz fiyatını, vergi artışlarını, yolsuzluğu, köprü ve otoyollara verilen yüksek garantileri sorgulayamazsın.
* Reyting ve tiraj kaygısını bırakmış, parasıyla ilan yayınlamaktan bile kaçınan medya kuruluşlarının döviz cinsinden aldıkları kredileri geri ödeyip ödemediklerini, ödüyorlarsa nasıl, hangi parayla ödediklerini öğrenmek bu ülkede yaşayan herkesin hakkı.
* Çünkü basının varlık nedenini yok sayarak izledikleri yayın politikasını ne pahasına yaptıklarını öğrenmek, bilmek hepimizin hakkı. Basın özgürlüğü, şeffaflık bir ülkedeki sosyal ve ekonomik gelişme için en önemli parametredir.
* Şeffaflığı, haber yapma ve alma özgürlüğünü, hukuk devletini, demokrasiyi yok ederseniz ekonomiyi toparlayamazsınız, refahı artıramazsınız, geliri adaletli dağıtamazsınız. Yanlış yaptığınızda size yanlış yapıyorsunuz diyenlerin sesini kısmış olur, yanlışlara devam edersiniz.
* Ülkelere yatırım yapılabilirliği gösteren MSCI, Türkiye'yi gelişmekte olan ülkeler endeksinden çıkarıp bir alt endekse (Frontier) düşürebileceğini gündeme getirdi.
Türkiye ekonomisi için iyi olmayan bu noktaya nasıl geldik? MSCI'yı suçlamak, dış mihrak demek kolay da Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan yabancı kaynağı nasıl bulacağız?
* Şeffaflığı yok ederseniz, serbest piyasa kurallarını işletmezseniz, kontrollü ekonomi algısına sebep olacak kararlara imza atarsanız yatırımcıları ürkütür bu tür kuruluşların olumsuz değerlendirmelerine ve bunun mali piyasalarımızda yaratacağı olumsuz sonuçlara sebep olursunuz. Özet: #SosyalMedyamaDOKUNMA