Çiftlik Bank sisteminin detaylarını eski eşi anlattı!
Çiftlik Bank’ı kurarak yüz binlerce kişiyi dolandıran ve kaçan Mehmet Aydın’ın eski eşi Sıla Soysal, sistemin detaylarını anlattı: “İlk parayı 16 yaşındaki bir çocuk yatırdı. Başlangıçta paraları günübirlik yiyordu. Sistem sonradan katılanın parasını eskiden katılana vermek şeklinde oluyordu” dedi
İnternet üzerinden yüksek kâr vaadiyle sanal hayvan sattığı “Çiftlik Bank”ı kuran 25 yaşındaki Mehmet Aydın, 80 bin kişiden topladığı milyonlarca lira ile sırra kadem bastı. Aydın ve Çiftlik Bank hakkında Geyve ve İnegöl Cumhuriyet başsavcılıklarının başlattığı soruşturma sürüyor. Geyve’deki soruşturma kapsamında gözaltına alınan şirketin yönetim kurulu üyesi Cafer Çolak (35) ve teslim olan şirketin sahibinin eski eşi Sıla Soysal, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan önceki gün tutuklandı. Aydın’a ait şirket, tesis ve hayvanlara tedbir konulurken, soruşturma kapsamında gözaltına alınan Hamza T. adlı bir kişi daha tutuklandı.
PARALARI GÜNLÜK HARCIYORDU
Aydın’ın eski eşinin ifadesinde saadet zincirine ilişkin bütün detayları anlattığı ortaya çıktı. Tanıştıkları dönemde eşinin maddi durumunun iyi olmadığını belirten Soysal’ın şunları dediği öğrenildi:
“2016 yılında bir yazılım programlayıcısı arkadaşıyla Çiftlik Bank’ı kurdular. Kurduğu kişiyi tanımıyorum. Bildiğim kadarıyla ilk andan itibaren çok sayıda kişi yatırım yapmaya başlamış hatta ilk yatırımı 16 yaşında olan bir çocuğun 4 bin TL olarak yaptığını söylemişti. Bir şirket olmadığı için paralar Mehmet’in şahsi hesabına yatıyordu. Sonra birdenbire günlük 30 bin TL’ye yakın yatırım yapıldığına ben de şahit oldum.”
Gazete Habertürk'ten Ramiz Kaan Oktar'ın haberine göre eşinin gelen paraları günlük olarak harcadığını anlatan Soysal, devamında da şu bilgileri verdi:
“2 ay boyunca da böyle sürdü. Sanal olarak alınan hayvanların gerçekten alınacağı söyleniyordu ancak ortada bir çiftlik ya da hayvan yoktu. Bursa’da kiraladığı ofis ve dükkânda işlerini yürütüyor, fason yaptırdığı sucukları ya da satın aldığı yumurtaları şarküteri bölümünde kendi üretimi (Çiftlik Bank) olarak satıyordu. Oyunculara da bu arada para veriyordu. Ancak bu sistem sonradan katılanın parasını eskiden katılana vermek şeklinde oluyordu. Sistem bu şekilde işliyordu. Kendisinin şahsi hesaplarım üzerinden para kaçırdığı konusunda bilgim yok.”
2013 YILINDA BULAŞIKÇILIK YAPMIŞ
Uruguay’a kaçtığı öne sürülen Mehmet Aydın’ın, Bursa’da 2013 yılında iki eğlence mekanın ortak mutfağında bulaşıkçı olarak çalıştığı ileri sürüldü. Mehmet Aydın’ın buradaki işine 2013 yılının Ekim ayında başlayıp, aynı yıl Aralık ayında ise ayrıldığını söyleyen iş yeri sahibi Yusuf Sabahyıldızı, "Çok gariban bir çocuktu. Temiz ve güler yüzlüydü. İlk başladığında çorabının üzerine giydiği terliklerle işe gelip gidiyordu. Onun bu durumuna çok üzüldük. Yardım ettik. Kendisi, ’Biz çok zenginiz ama babam ile küstük’ diyordu. Buna rağmen arkadaşları ona üzülüyordu. Kaldığı evin kirasını da çalışan arkadaşları aralarında topladığı para ile ödedi. Hatta mesai saati dışındaki yemek ihtiyacını da biz karşılıyorduk. Çiftlik Bank ile ilgili haberleri okuyup izleyince inanamadım. Sonra gerçekten o olduğunu anlayınca çok şaşırdım. İçine kapanık gariban bir insanın böyle bir dolandırıcılık olayına girmesine akıl sır erdiremiyorum" diye konuştu.
MEHMET AYDIN İLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN YORUM
Bir dönem Rap şarkıları söyleyip çıplak gösteren gözlük satan son olarak binlerce kişiyi 'Çiftlik Bank' ile dolandıran Mehmet Aydın'la ilgili dikkat çeken yorumlar var.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mehmet Aydın ve 'Çiftlik Bank'ın bu kadar insanı yüksek kazanç vaadiyle nasıl kandırabildiğine ilişkin şu 4 maddeyi sıralıyor: Sürü psikolojisi, sosyal itaat duygusu, realite körlüğü ve duruma uygunluk...
Habertürk TV'de konuşan Tarhan, Mehmet Aydın'ın önce ücretsiz tavuk verme gibi yöntemlerle güven duygusu kazandığını, insandaki sosyal itaat duygusunu ve sürü psikolojisini harekete geçirdiğini düşünüyor. Tarhan, bir süre sonra sisteme katılan insanların "Bu kadar insan para yatırıyorsa bu kadar kişi aptal olamaz" düşüncesine kapıldığını söylüyor.
"Duruma uygunluk varsa realite körlüğü oluşuyor" diyen Tarhan terör örgütü PKK'nın gündemde olduğu dönemde insanların telefon dolandırıcıları tarafından 'Hesaplarınız terör örgütünün eline geçmiş' sözleriyle dolandırılmasını bu duruma örnek olarak gösteriyor.
Tarhan "Mesela şimdi bitcoinle ilgili bir algı var. O algıyı alıyor, duruma uygunluk haline getirip kullanıyor. Mesela 'Bak bitcoin nasıl yükseldi' diyor" diye konuştu.
'İNSANLARI OYUNUN PARÇASI HALİNE GETİRİYOR'
Çiftlik Bank'ın bitcoin'in yükselişi üzerinden aslında bu şekilde para kazanmanın normal olabileceğine insanları inandırdığını vurgulayan Tarhan'ın Çiftlik Bank'la ilgili bir diğer yorumu ise insanları oyunun parçası haline getirmesi.
SON AŞAMA: KORKULAR
Tarhan şöyle devam ediyor: Kişilerin zaafları ve korkuları devreye sokuyor. Bir süre yatırım yapan insanlar bu kez parayı kaybetme korkusuyla daha fazla yatırıma devam ediyor. Daha fazla kişiyi sisteme katmaya çalışıyorlar.
Yakınlarına bunu abartılı şekilde övüyorlar. Aldatmanın parçası haline getiriyorlar.Çok planlı bir hareket var. Güven oluşturarak aldatmaya karşı insanlar eleştirisel düşünceyi öneriyoruz.
Eleştirisel düşünce bizim toplumumuzda çok kullanılmayan bir ilke. Özetle şöyle diyelim. Batı bununla ilgili önlem almış. 2008 krizinden sonra İngiltere'de Ticaret Dürüstlüğü ofisi kurulmuş.