Çin'den dikkat çeken araştırma: Yüzlerce ölümün sebebi koronavirüs karantinası mı?
Çin'de yapılan bir araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. Buna göre, koronavirüs karantinası nedeniyle ilan edilen karantinaların karbon salınımını ciddi şekilde düşürdüğünü ve bu durumun ciddi iklim değişikliğine neden olduğu tespit edildi. Bu durumun 2020'de 400 kişinin ölümüne neden olan selleri tetiklediği belirtiliyor.
Çinli araştırmacılar, Covid-19 pandemisi nedeniyle ilan edilen karantinaların, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonlarda düşüşlere yol açarak iklimde ani değişikliklere neden oldu. 2020 yazında Henan eyaletini etkileyen ve yaklaşık 400 kişinin ölümüne neden olan seller büyük ölçüde bu durumdan kaynaklandı. Ancak, bilim insanları emisyonlardaki uzun vadeli kesintilerin benzer olayları tetiklemesinin mümkün olmadığını söyledi. Bilim insanları, Covid-19 karantinaları nedeniyle emisyonlardaki hızlı düşüşün, 2020'de Çin'deki rekor yağışlarda kilit rol oynadığını açıkladı.
Araştırmacıların bildirdiğine göre sera gazlarının ve aerosol adı verilen küçük parçacıkların azalması, sağanak yağışları yoğunlaştıran atmosferik değişikliklere neden oldu. Ancak, rekor miktarda yağışın düştüğü 2020 yazında, meydana gelen seller nedeniyle Çin’de yüzlerce insan öldü ve milyonlarca insan tahliye edildi.
YAKLAŞIK 400 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Henan eyaletinde 17-23 Temmuz'daki şiddetli yağışların ardından sel meydana geldi. Bazı şehirlerde yollar göle döndü. Eyalet başkenti Çengçou'da yıllık yağış ortalamasına neredeyse eşit bir şekilde metrekareye 600 milimetreden fazla yağmur yağdı. Olayda toplamda 398 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. Bu kişilerin yüzde 95'inin Çengçou'da öldüğü bildirildi. Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın yazarları, emisyonlardaki azalmanın, aşırı yaz yağmurlarının Doğu Çin'in birçok yerinde 2020'de Haziran ve Temmuz'da şiddetli sel felaketlerinin yaklaşık üçte birine neden olduğunu aktardı.
SON 41 YILIN EN YÜKSEK YAĞIŞ ORTALAMASI
Buna göre, Yangtze nehri, önceki 41 yılın ortalamasına kıyasla haziran ve temmuz aylarında yüzde 79'luk bir artışla 1961'den bu yana en yoğun yağışı gördü. Araştırmacılar, son 40 yılda doğu ve orta Çin'deki yaz yağışlarının atmosferdeki aerosol sayısındaki artıştan dolayı önemli ölçüde azaldığını gösterdi. Genellikle kömürün yanması ile ilişkili bu parçacıklar, daha az yağışla sonuçlanan büyük ölçekli fırtınaların oluşumunu azalttı. Yeni çalışma, 2020'de bu parçacıkların yokluğunun ve daha düşük sera gazı emisyonlarının tam tersi bir etkiye yağmurda büyük bir artışa neden olduğunu öne sürdü.
Nanjing Enformasyon ve Teknoloji Bilimi Üniversitesi'nden baş yazar Prof. Dr. Yang Yang, "Aerosolün azalması nedeniyle karada ısınma vardı, aynı zamanda sera gazlarındaki azalma nedeniyle okyanusta soğuma vardı, bu da yaz aylarında kara/deniz sıcaklık farkını yoğunlaştırdı. Bu da Güney Çin/Filipinler denizi üzerindeki deniz seviyesi basıncını artırdı ve doğu Çin'e nemli hava getiren rüzgarları yoğunlaştırdı ve ardından yoğun yağış gördü” dedi.
EMİSYONLARI AZALTMA HEDEFLERİ BENZER FELAKETLERE NEDEN OLUR MU?
Bununla birlikte, dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin çoğu, enerji sistemlerini fosil yakıtlardan uzaklaştırarak ısınma gazlarının ve aerosollerin emisyonlarını azaltmaya çalışıyor. Ancak, yeni çalışma bu değişikliğin 2020'de Çin'de yaşananlar gibi aşırı hava olaylarını meydana getirme olasılığının sorgulanmasına neden oldu. NTV'de yer alan habere göre Prof. Dr. Yang, "Bu iyi bir soru. Covid-19 pandemisinin ortaya çıktığı 2020'nin başlarında emisyonlar önemli ölçüde azaldığı için, iklim sisteminin çeşitli bileşenlerinde ani bir değişiklik yaşandı. İklim sistemindeki bu tür ani değişiklik, sürekli ancak kademeli politika güdümlü emisyon azaltımlarına yanıt olarak ortaya çıkan değişikliklerden çok farklı olacaktır” diye konuştu.