Emine Erdoğan, Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ne katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Ankara Ticaret Odasının (ATO) ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ne katıldı.
Zirvede bir konuşma yapan Emine Erdoğan, programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti ve bu çabayı “Anadolu’nun mirasına sahip çıkmak” olarak gördüğünü söyledi.
“Ülkemizin her köşesinden fışkıran zenginliği tescillemek, takdire şayandır” diyen Emine Erdoğan, “Bir şehre ilk kez gittiğimizde, hemen ‘nesi meşhur?’ diye sorarız. Coğrafi işaret dediğimiz şey aslında bu sorunun cevabıdır. Bir yerde yetişen çiçekten tutun, orada üretilen peynire kadar yöreyle özdeşleşen şeylerdir” şeklinde konuştu.
“ELİMİZİN ALTINDA MÜTHİŞ BİR POTANSİYEL VAR”
Bugün Türkiye’de, Adana’nın kebabından, Ayancık keten bezine, Kastamonu siyez bulgurundan Mut zeytinyağına, Nizip sabunundan Safranbolu safranına kadar yüzlerce coğrafi işaretli ürün olduğunu belirten Emine Erdoğan, “Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısı ise Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili almış üç ürünümüz. Afyon sucuğu, Kayseri mantısı, Giresun tombul fındığı gibi 15 ürün için de Avrupa Birliği’ne tescil için başvurularımız yapıldı, işlemlerimiz devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda bu ürünler de ülkemizin anonim değerleri olarak dünya sahnesine çıkacak” dedi.
Türk Patent ve Marka Kurumunun envanterine göre, Türkiye’de coğrafi işaret alabilecek ürün sayısının 2 bin 500’e yakın olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, “Yani hemen elimizin altında müthiş bir potansiyel var. Çünkü Türkiye medeniyetlerin doğumhanesi, farklı kültürleri barındıran bir çeşitlilik havzasıdır. Bu muhteşem hazine, bitkiden tekstile, esanstan gastronomiye kadar her alanda kendini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, ekonominin küreselleşmesinin üretimde standartlaşmayı da beraberinde getirdiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu durumu, tüm dünya olarak bir süre için yenilik olarak kabul ettik. Fakat bugün kendini hep tekrar eden bir üretim hayatı ile karşı karşıyayız. Artık her mecrada karşımıza kişiye özel ürün gamı çıkıyor. İnsanlar artık otantik değeri olan, bir hikâye taşıyan ürünleri tercih ediyorlar. İşte bu noktada Türkiye bir cennet ama iş coğrafi işaret tescili almakla bitmiyor, o ilk adım. Önemli olan sonrasında ne yaptığımız.”
“YEREL OLANI BİLİP HAZMETMEDEN EVRENSEL OLAMAYIZ”
Emine Erdoğan, son zamanlarda her alanda millîleşme gayreti içinde olunduğunu ve teknolojiden tarıma birçok konuda büyük mesafeler kat edildiğini dile getirerek, bu konuda işe tohumdan başladıklarını, ata tohumu konusunda önemli adımlar attıklarını da anımsattı.
TEKNOFEST ile millî teknoloji hamlesi yapıldığını da aktaran Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “İnsanımızın kendi başarabileceklerine ve ülkemizin sunduğu potansiyele olan inancı daha da tazelendi. Dünyanın global markalara doyduğu bu dönemeçte, fark oluşturabilmek, ancak yerel olanı dünya sahnesine taşımakla başarabiliriz. Yerel olanı bilip hazmetmeden evrensel olamayız. Eğer ülkemizin her bir bölgesini, yöresini fasikül fasikül okuyabilirsek, henüz keşfedilmemiş ve tüm dünyada çığır açmaya gebe nice hazine bulacağız. Böyle bir keşfe çıkmak, kültürel tarihimizde adeta bir arkeolog titizliğiyle araştırmak da tıpkı bayrak sevgisi gibi kutsal bir çabadır.”
Emine Erdoğan, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisinin verilerine göre, sahte ve taklit ürünlerin küresel ticaretteki payının yüzde 3,3’e ulaştığına da vurgu yaparak, “Bu haksız kazancın önüne geçilmesi ve fikri mülkiyet haklarının korunması da coğrafi işaretli ürünlerin artmasından geçiyor. Ayrıca, resmî kalite işareti olan coğrafi işaretin, ürünün pazarlama gücüne güç kattığı da bir gerçektir. Eğer biz, coğrafi işaret almaya aday ürün potansiyelimizi iyi kullanabilirsek, ekonomik anlamda da yeni kulvarlarda koşarız” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada yaklaşık 10 bin ürünün, 200 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip olduğunu aktaran Emine Erdoğan, alınacak tescillerin dünya pazarlarına açılması noktasında da önemli bir ekonomik değer ortaya koyacağını belirtti.
“ANADOLU’NUN ÇEYİZ SANDIĞINDA HER İHTİYACIMIZA CEVAP VEREN NİCE İKSİR VAR”
Anavatanı Türkiye olan bazı ürünlerin başka ülkelerce sahiplenildiğini de dile getiren Emine Erdoğan, “Lale’nin Hollanda’ya yolculuğu aslında hüzünlü bir göç hikâyesidir. Yoğurdumuzun, dönerimizin başka isimlerle anılması da bir nevi kültürel işgaldir. O nedenle bu zirvenin kazanımlarının çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Satın alma davranışlarında da bir bilinç oluşturulması gerektiğini belirten Emine Erdoğan, “Tüketiciler, coğrafi işaretli ürünler aramalı ki arz-talep dengesi sağlanabilsin. Dolayısıyla tanıtıma da bir o kadar yatırım yapmalıyız. İnanıyorum ki coğrafi işaretli ürünlerin artması insanımızdaki aidiyet duygusunu perçinleyecek ve büyük bir destek görecektir. Anadolu’nun çeyiz sandığında her ihtiyacımıza cevap veren nice iksir var. Kıymetini bilir, hak ettiği değeri verirsek bize misliyle cevap verecektir. Henüz başında da olsak, inşallah coğrafi işaretli ürünler konusunda kısa zamanda hızlı yol alacağız. Ülkemizin değerleri, hak ettiği itibarı dünya ölçeğinde de bulacak. Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi milletimize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.
Konuşmasının ardından Emine Erdoğan, zirveye emeği geçenlere plaket takdim etti. Emine Erdoğan’a da saf ipek üzerine iğne oyası ile işlenmiş kaftan hediye edildi. Emine Erdoğan, Zirve’nin ardından ATO Başkanı Baran ile Coğrafi İşaretli Ürünler Fuarı’nın açılışını gerçekleştirdi.
Siirt ve Rize başta olmak üzere çeşitli il ve ilçelerin yöresel ürünlerinin sergilendiği stantlardaki coğrafi işaretli ürünleri inceleyen Emine Erdoğan, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Emine Erdoğan, Çayeli standında ise fuarı gezen vatandaşlara kuru fasulye ikramında bulundu. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi standında ise Emine Erdoğan’a Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin eşlik etti. Burada Emine Erdoğan’a Türk Bayrağı şekli verilen baklava takdim edildi. Ayrıca Ankara Kedisi de hediye edilen Emine Erdoğan, bir başka stantta ise Ankara keçilerini sevdi.