Çok ağır suçlamalar... "Bankalar kredi vermiyor" algısını kim yaratmak istiyor?

Bu iddiayı ortaya atan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu oldu.

Kredilere ulaşmanın zorluğuna değinen Hisarcıklıoğlu, “Son dönemde, finansmana ulaşım zorlaşmış, her il ve ilçemizdeki firmalarımızdan bu yönde gelen şikâyetler çok artmıştır. Kredi faizlerindeki yükselişin yanı sıra kredi limitlerinin reel olarak daraltıldığı ve kullanımda sıkıntılar yaşandığı iletilmektedir” dedi.

Hisarcıklıoğlu, “En büyük sıkıntıyı da en fazla gözetilmesi gereken küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz yaşamaktadır. Kredi faizlerindeki yükselişin yanı sıra kredi limitlerinin reel olarak daraltıldığı ve kullanımda sıkıntılar yaşandığı iletilmektedir.” diye konuştu.

MERKEZ BANKASI BAŞKANI'NDAN İTİRAZ

Hisarcıklıoğlu'nun bu iddiasına yanıt ise Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'ndan geldi.

Krediye erişim tartışmalarına değinen Kavcıoğlu, "Sağlanan kredilerin rekor artış gösterdiği bu dönemde krediye erişim, kredi kullanan firma sayılarına da yansıyacak ölçüde güçlü ve yaygın şekilde gerçekleşmiştir" dedi.

Kavcıoğlu ayrıca, "KOBİ kredileri ise yılın ilk altı ayında 372,8 milyar TL ile 2021 yılının aynı dönemindeki 27,3 milyar kullandırıma göre 14 katına yükselmiştir. Sağlanan kredilerin rekor artış gösterdiği bu dönemde krediye erişim, kredi kullanan firma sayılarına da yansıyacak ölçüde güçlü ve yaygın şekilde gerçekleşmiştir." ifadelerini kullandı.

SABAH YAZARINDAN AĞIR SUÇLAMALAR

Ekonomi çevrelerinde kredi tartışması devam ederken Sabah yazarı Dilek Güngör'den bu konuda dikkat çeken bir köşe yazısı geldi.

"Cin şişeden çıktı..." başlığını taşıyan yazısında isim vermeden Hisarcıklıoğlu'na ağır suçlamalar yönelten Güngör, Kavcıoğlu'nun mesajları hakkında şunları yazdı;

"Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu geçenlerde İstanbul Sanayi Odası'nda şişeden cini çıkardı. Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok.

Konuşma belli çevreler tarafından sağa-sola çekilmeye, istismar edilmeye çalışılsa da mesaj gayet net:

"Kimse devletin parasını ucuza alıp, gidip yatırım-üretim-istihdam yaratmak yerine dövize istifleyemeyecek. Bunu yapana da izin verilmeyecek." Başkan yüzlerine bakıp, rakam vererek 'ne yaptığınızı biliyorum' diye haykırınca, afalladılar."

VERİLER NE GÖSTERİYOR?

Hisarcıklıoğlu'nun tezlerinin veriler tarafından doğrulanmadığını rakamlarla ortaya koyan Güngör, şöyle devam etti;

"Bu sefer bağırmaya başladılar: 'Krediye erişemiyoruz', 'Eximbank kaynakları kıstı', 'Dövizi ithalat için alıp, tutuyoruz'.

Rakamlara bakalım... Veriler açık...

2021'in ilk altı ayında TL kredi kullandırımı 75.6 milyarken, 2022'de 11 kat artıp 820 milyara çıktı. KOBİ kredileri ilk altı ayda 14 kat yükseldi.
Kredi kullanan firma sayısı 82 bin, KOBİ sayısı 195 bin adet yükseldi.
Keza reeskont kredileri de öyle... Kavcıoğlu geldiğinden bu yana limitler 10 milyar dolar daha artarak 30 milyar dolara çıktı. Kaynağın faizi düştü, vadesi arttı."

DOLAR STOKLAMAK İÇİN Mİ KREDİ İSTİYORLAR?

Tüm bunlara karşın "krediye ulaşamıyoruz" şeklinde itirazlar yükselmesinin sebeplerine de özel bir parantez açan Güngör, bu söylemi gündeme getirenlere ağır suçlamalarda bulundu.

Dilek Güngör şunları yazdı;

"Eee öyleyse dertleri ne? Ben söyleyeyim... Yıllardır bu tayfa, Eximbank'ın sağladığı ucuz kaynağı kendilerine has kullanmaya alışmışlar!

Anlayacağınız, al gülüm, ver gülüm... Soran yok, eden yok...

Şimdi Merkez Bankası kurallar koydu. Eximbank'ta reeskont kredisini kullanmak isteyenlere diyor ki, 'ucuz kaynaktan yararlanmak istiyorsan, önce dövizini bozdur, bir ay da vereceğim parayla döviz alma.' Üstelik ucuz kaynağın tamamını 'büyükbaşlar'a (!) vermek yerine üretim yapan imalatçı küçük işletmelere daha fazla akıtıyor.

O tayfanın tüm derdi de, tasası da bu...

Alışmışlar devletten para alıp, götürüp dövize-altına-eve-arabaya yatırmaya...

Biri bunu yüzlerine vurduğunda kakofoni yaparak üste çıkmaya çalışıyorlar.

Valla niye yalan söyleyeyim?

Aklımda iki gündür şu soru var; 'Acaba en çok bağıranlar, dövizi en çok stoklayanlar mı?'"