"Çok yaşayacağımı zannetmiyorum..."

Hakim Adem Arslan, şüpheli kazada hayatını kaybeden meslektaşı Cumhuriyet Başsavcısı 48 yaşındaki Mustafa Alper’le ilgili çok çarpıcı bir açıklamada bulundu.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkenin ilk askeri darbe iddianamesini hazırlayan ve FETÖ soruşturmalarında etkin bir isim olan Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper şüpheli kazada yaşamını yitirdi.

Başsavcısı Mustafa Alper’in hayatını kaybetmesinin ardından Hakim Adem Arslan, meslektaşıyla olan bir sohbetinden çarpıcı detaylar aktardı.

Yargı mensuplarının resmi sitesi adalet.org’da “Mustafa Alper” başlığıyla bir veda yazısı kaleme alan Hakim Adem Arslan, “'Çok yaşayacağımı zannetmiyorum’ dedi lojmanın kamelyasında otururken. Sormadım affet beni. Belki de ölümü hiç yakıştıramadım sana, o nedenle üzerinde durmadım belki de...” ifadelerini kullandı.

İşte Hakim Adem Arslan’ın Mustafa Alper için paylaştığı o yazı:

“Çok yaşayacağımı zannetmiyorum' dedi lojmanın kamelyasında otururken.

Vakit epey ilerlemişti, yanımızda bir kişi daha vardı.

O vakit ‘neden’ diye sormadım.

Babasından bahsetti sonra 'erken vefat etti' dedi.

'Onun kadar yaşar mıyım bilmem' diye de devam etti.

Gene neden diye sormadım, hatta 'babanız kaç yaşında öldü' diye de sormadım.

Yaşlı annesi 'babanın yaşını göremedin yiğidim’ diye yas ederken tesadüfen öğrendim babasının yaşını.

Babası 50 yaşında vefat etmişti.

Kendisi ise 48 yaşında 'bir beraat günü' hakkın rahmetine kavuştu...

Şu an yaşıyor olsaydın o sormadığım iki soruyu sorardım sana…

'Neden çok yaşayacağını düşünmüyorsun' ve de 'Babanız kaç yaşında vefat etmişti' diye...

Sormadım affet beni.

Belki de ölümü hiç yakıştıramadım sana, o nedenle üzerinde durmadım belki de...

Sevgili Başsavcım senden iki gün sonra

12 Mayıs 2005 yılında da benim babam ölmüştü.

Ve ben 12 yıldır

Bir mayıs ayında bu kadar ağladığımı ve üzüldüğümü hiç hatırlamadım.

Çok üzdün beni be sevgili Mustafa Alper.

Güzel günde öldün fakat şunu bil ki ölüm sana gene yakışmadı.

Allah beraatini alanlardan eylesin seni. Yolun açık olsun güzel insan...”