Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2071'i kendimize kızıl elma olarak belirledik!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Programı'na katıldı.

Törenlerde Anadolu'nun kapısının temsili anahtarı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilirken, Malazgirt Zaferi temsili olarak canlandırıldı. Alanda kurulan kıldan yapılan 'Han' çadırında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte protokol üyeleri ağırlanacak ve Muş yöresine has yemekler ikram edildi.

Kutlama programı, bugün gece yarısı Mescid Alan Sahnesinde ilahi ve kasidelerin okunması ile başladı.

Atlı Okçuluk ve Atlı akrobasi gösterileri, Okçuluk muharebe oyunları yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Malazgirt Zaferi’nin yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde on binlere hitap etti:

Sultan Alparslan savaşmak için ordusunun önüne geçtiğinde, "Şehit olursam bu beyaz elbisem kefenim olsun. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir" demiştir. Bu zafer bize yeni bir istikbal kazandırdı. Yaklaşık iki asır sonra da Osmanlı çınarı Anadolu'da kök salmaya, 7 iklim, 4 kıtayı gölgesi altında toplamaya başladı.

Her tümseğinin altında bir şehit yatma pahasına da olsa Türk milleti namusundan vazgeçmedi. Malazgirt Zaferi uzun zaman ihmal edildi. Malazgirt'i atlayıp daha eskilere götürme çabası belki iyi niyetliydi ama beyhudeydi. Malazgirt'i devleti yönetenler unutsa da bu millet unutmadı. Bugün millet Malazgirt'te. Bu kulunu bu milletin bir ferdi olarak yarattın. Ne kadar çalışsak az. İnşallah önümüzdeki yıl Malazgirt bir başka olacak. Buranın imarını farklı bir proje ile ele alacağız. Bu törenleri çok daha farklı hale getireceğiz.

Tıpkı 2023 gibi, 2053 gibi; 2071'i de kendimize bir ufuk çizgisi, bir Kızıl Elma olarak belirledik. Malazgirt Savaşı, Anadolu'daki çokluk içinde birlik, çoğulculuk anlayışının en somut tezahürüdür. Biz 80 milyon tek milletiz. Biz, etle kemik, etle tırnak gibi tek milletiz. Tek bayrak. Bayrağımıza eş bayrak asla. Bayrağımız rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin kendisi.

Benim milletimin huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok. Devlet, Cumhurbaşkanı ile bakanları ile bugün burada. Sizlerle bir aradayız. Bizim tek devletimiz var, o da Türkiye Cumhuriyeti. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu gayretle bu yolda yürüyeceğiz. Anadolu demek, tüm gönül coğrafyamızı ezip geçmek isteyenlere çelikten bir set olmaktır.

Ne dedi Fatih; Ya ben Bizans'ı alırım, ya Bizans beni alır. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız.

15 Temmuz'da bir darbe girişimi gibi görüşen ama aslında bizi esir etmeye yönelik bir hamle ile karşılaştık. Bayrağımıza, ezanımıza ve geleceğimize sahip çıkarak bu işgal teşebbüsünü boşa çıkardık. Sultan Alparslan kimlerle mücadele etmişse biz de 15 Temmuz'da onlarla mücadele ettik.

Oyun aynı, hedef aynı. Sadece senaryo farklı, figüranlar farklı. PKK, YPG, PYD bir piyondur. DEAŞ, FETÖ piyondur. Hepsi de gözünü vatanımıza dikmiş olan güçlerin kullanmış oldukları araçtır. Tarih boyunca Anadolu hep 7 düvele bedel olmuş bir güçtür. Kefenleri giymeye hazır mıyız? Ecdadımızın arkasından yürümeye hazır mıyız?

Milletim meydanlara çıktı. İşgalcilerin, hainlerin karşısına dikildi. Bir söz var; Türkleri ne yerde süründüreceksin, ne de doğrulmalarına izin vereceksin. Sürünecek olurlarsa gururlarına dokunur, küllerinden yeniden doğarlar. Ayağa kalkarlarsa önlerinde duramazsın. Bu şahlanışın önüne geçemeyeceksiniz.

Anadolu dediğimiz bu ulu çınar, gölgesinde yaşayan 80 milyon insanı ile, tarihi ile tüm zenginlikleri ile gürlemektedir. Yeter ki, bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım.

Bizim bir medeniyet iddiamız var. Bunu da başaracağız. Medeniyeti taş üstüne taş koyanlar kurabilir. Eğer siz kendiniz için çalışmazsanız birileri gelir sizi kendileri için çalıştırır. Artık bu millete eğilmek yok. Kararlı bir şekilde, tıpkı Sultan Alparslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in, Gazi Mustafa Kemal'in yaptığı gibi ancak bir ve beraber olursak bu zulmün önüne geçebiliriz.

Hemen yanı başımızda, Ahlat'taki mezar taşlarında mezarlarda kimin yattığının Farsça, Arapça dile getirildiğini yazanın da Türk ya da Kürt olduğunuz görürüz.

Peygamberimizin Fetih müjdesinin anahtarı olan bu bölge inşa edeceğimiz yeni geleceğimizin de sembolü haline gelecektir.

Okçuluk, atlı binicilik, güreş gibi ata sporlarımızı da ihya etme çabalarının öne çıktığını görüyorum. Bu gayreti ben de destekliyorum. Okculuk Vakfımızın çabalarını yakından takip ediyorum. Osmanlı'da kemankeş, yani okçu olmak isteyen kişiye, üstadı bir sır fısıldarmış. Bu sır Enfal Suresi'nin 17. Ayeti'nin bir bölümüdür; Attığın zaman, onu sen atmadın, Allah attı.

İstanbul namaz vakitleri 19 Aralık 2024! Akaryakıtta tabelalar güncellendi! İşte 19 Aralık güncel fiyatlar “Ben de ülkemin kudreti ile babamı bulmak istiyorum “
Sonraki Haber