Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu millet darbecilere alkış tutanları unutmayacak!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde Şule Yüksel Şenler Vakfının tanıtımı ve “Şule” belgeseli gösterimi programında konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Milletimiz o meşum günlerde (28 Şubat) dik duranlarla, darbeye ve darbecilere alkış tutanları asla unutmamıştır, unutmayacaktır." dedi.
Şule Yüksel Şenler Vakfı Tanıtımı ve "Şule" Belgeseli Gösterimi Programı Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Şule Yüksel ablamızın aile büyüklerimiz arasında da yeri vardır. Onun tavizsiz yürüyüşü yıllardır bu ülkede hor görülen Anadolu insanına özgüven kazandırdı. Kendisi ülkesi sözkonusu olduğunda sağına soluna bakmadan 'Ben varım' diyebilen bir cesaret timsaliydi." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Milletin ve memleketin daha ağır bedeller ödememesi için gayret gösteren isimsiz kahramanlara teşekkür ediyorum. Milletimiz o meşum günlerde dik duranlarla darbeye, darbecilere alkış tutanları asla unutmamıştır, unutmayacaktır.
DİĞER TARAFTA BAŞKALARI BAŞKA TÜR TOPLANTILAR YAPIYORLAR
Biz bugün burada fikrin, inancın, düşüncenin mücadelesinin ardından gidenlerle bu toplantıyı yaparken diğer tarafta başkaları başka tür toplantılar yapıyorlar. Az önce Şule belgeselinde de izlediğimiz gibi bu ülkede demek ki bu bağımsızlık mücadelesini verenler olduğu gibi bunun aksinin mücadelesini verenler var, kıyamete kadar da olacak.
TARİHTE İLK KEZ HUKUK ÖNÜNDE DE HESAP VERDİLER
Millet iradesine kastedenlerle işledikleri suçun hesabını tarihte ilk kez hukuk önünde vermek zorunda da kalmışlardır. Ülkemizdeki hak ve adalet mücadelesinin anıt isimlerinden birisi hiç şüphesiz Şule Yüksel Şenler'dir. Evliliğimize vesile olmasının yanı sıra ülkemizin en karanlık dönemlerinde kalemi ile verdiği mücadele ile bizlere rehberlik etti.
Şule Yüksel ablamızın aile büyüklerimiz arasında da yeri vardır. Onun tavizsiz yürüyüşü yıllardır bu ülkede hor görülen Anadolu insanına özgüven kazandırdı. Kendisi ülkesi sözkonusu olduğunda sağına soluna bakmadan 'Ben varım' diyebilen bir cesaret timsaliydi.
Defalarca tehdit edildi, evi kundaklanarak hayatına kastedildi, konferanslarına bomba ihbarı yapıldı, pek çok kez tahkikate uğradı, 'çarşafçı konferansçı' denilerek medya organları eliyle itibar suikastına maruz bırakıldı. Ama o asla geri adım atmadı. İnancı uğruna bedel ödemekten çekinmedi.