Erdoğan'dan ABD'ye Ayasofya uyarısı!
Bölgenin en büyük camisi olacak Levent Camisi'nin temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Ayasofya'nın ibadete açılması tartışmalarıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimsenin bizim ibadethanelerimize karışmaya hakkı yoktur. Ayasofya konusunda ülkemize yöneltilen ithamlar, egemenlik hakkımıza saldırı anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı.
Mimar Sinan'ın kalfalık eseri olan Süleymaniye Camisi'nden esintiler taşıyan, Levent Camisi'ni temeli atılıyor. 20 bin kapasiteli olacak cami, gerektiğinde deprem toplanma alanı olarak da kullanılabilecek şekilde inşa edilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Levent Camii temel atma törenindeki konuşmasından satır başları şöyle;
Bu camimizin şehrimize kazandırılmasına katkısı olan ve olacak kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Camiler, hiçbir çıkar, kazanç, şöhret beklentisi olmaksızın, sadece Allah rızası için inşa edilen eserlerdir.
Kimsenin bizim ibadethanelerimize karışmaya hakları yoktur. Türkiye, her dinden vatandaşına ibadet imkanı sunan bir devlettir.
CAMİNİN ADINI AÇIKLADI
Levent Camii'nin İstanbul'a kazandırılmasında emeği geçen, dernek yönetimine, tüm işçilerimize, herkesten Allah razı olsun. Levent Camii'nin adı ne olacak merak ediyorsunuz. Dedik ya Levent'ler buradan geçti. Öyleyse baş Levent'in adını koyalım. Dedik ki, adı Barbaros Hayrettin Paşa Camii olsun.
Demokratik bir hareket de yapabiliriz, kabul edenler-etmeyenler diye.
2022'nin sonunda bitirme sözünü aldık. İnşallah 2022 sonunda camimizden ezan sesini duyacağız.
AYASOFYA KONUSU
Biz nasıl başka ülkelerdeki ibadethanelere karışmıyorsak kimsenin de bizim ibadethanelerimize karışma hakkı yoktur.
Hali hazırda ülkemizde sayıları 435’i bulan, kilise, sinagog ve havra ibadete açıktır.
Balat’taki demir kilise örneğinde olduğu gibi, yeni kiliselere biz destek verdik, devletin cebi hümayunundan bunları yaptık.
Böyle bir ülkeyi ibadethaneler üzerinden eleştirmek hakikatlere sırt dönmek demektir.
Ülkemize Ayasofya konusunda yöneltilen ithamlar, doğrudan egemenlik hakkımıza saldırı anlamını taşımaktadır."