Cumhurbaşkanı Erdoğan: Münbiç yakınlarında bazı köyleri aldık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atv ve A Haber’in ortak yayınında gündemi değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki gelişmeleri, Salih Nayman ve Banu El'in sorduğu sorularla canlı yayında değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaların satırbaşları...

MİLLETVEKİLİ SAYISI

Tenmsilde adaleti sağlamak için böyle AB gibi ülkelerdeki nası yapılıyor araştırdık. 103 bin seçmene bir milletvekili düşüyor. Almanya İtalya gibi ülkelerde bu sayı çok daha düşük. Böyle bir tabloda 600 milletvekili fazla demek dünyayı takip etmemek demek. Biz artık bunları aşalım dedik.

SEÇİLME YAŞININ 18'E İNMESİ

18 yaşındaki çocukların adeta küçümsemesi, bundan sadece Ankara'dakiler istifade edecek, askerlik denmesi. Çok ayıp oluyor. 18 yaş olayı benim ülkemin sadece erkekleri için geçerli değil, ülkemin kızları için de geçerli.

"Millet vekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesi olayıdır. Burada geçlerimize çok büyük hakaretler edildi. Çok ayıp oluyor. 18 yaş olayı sadece benim ülkem erkekleri için geçerli değil ki...Kızlarımız için de geçerli. Kaldı ki parlamentoda görev yapmak askerlikten daha aşağı değil. Şu anda 18-25 yaş arası 7 milyon genç var ülkemizde. Kalite sürekli yükseliyor. Bu kaliteyi yok sayamayız. Gözden kaçırdıları şu: İki yıl sonra emekli olmuyor. Milleti aldatma. 65 yaşı beklemek zorunda. 65'ine geldiği zaman emekli olduğunda ondan sonra vekil sıfatıyla emekli olma hakkı kazanacaktır.

"VATANDAŞ KENDİ ADAYINI ÇIKARABİLECEK"

"Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi ile meclis seçimi 5 yılda bir yapılacak. Bu zat ( Kılıçdaroğlu) ne diyor? Meclisin yetkisi kalmayacak diyor. böyle bi şey yok ya. Cumhurbaşkanı eğer seçimlerin yenilenmesi talebinde bulunursa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de yenilenmesi gerekecektir. Bu bir fesih değildir. Bunun oranı 5'te 3. Meclis bu orana ulaştığı takdirde seçimler yenilenir. Anayasa düzenlemesi tabi ki farklı ve zor olacak. Bu çocuk oyuncağı değil. Şimdi seçim 5 yılda bir yapılıyor. Seçim günü geldiğinde 100 bin kişi ile halk aday gösterebilir. vatandaşın bu hakkı yoktu. Artık var. Sadece partilerin tasarrufunda olmayacak. Zaten 5 yılda bir olacağı için her şey yerli yerinde olacak."

KHK ÇIKARMA YETKİSİ VE GÜVEN OYU

"Güven oyu hep iktidarları tehdit etmiştir. Şimdi böyle bir şey olmayacak. Çok daha rahat yürüyebilecekler. Güven oyu oylamasını beş yılda bir halk yapacak. Bu yürüyen bir sistemi yavaşlatmaktır. Gen sorularla bunalan hükümet artık sabahlara kadar o kanunu çıkarmak için çalışıyor. Neden dolayı? İşte bu gensorularla kaybedilen zamanı telefi etmek için. Ama artık bunlardan kurtuluyoruz."

BİZİM PATRONUMUZ MİLLETTİR

Bugün bir şey oldu Hollanda hadiseleri sebebiyle. Hollanda diyor ki, ordaki beyefendi; "Bu ülkenin patronu biziz" diyor.

Altına da bu fakirin resmini koymuş, üzerine de çarpı işareti. Bizim patronumuz milletir, millet! Hiçbir Başbakan patron olamaz! O ülkelerin patronu demokrasilerde millettir.

"Patron benim" demek miletine saygısızlıktır

Rutte bunu öğren!

"7 SEÇİM KAYBETTİN HALA İŞİN BAŞINDASIN"

"Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı birleştiriliyor. Sadece cumhurbaşkanı olacak. Ve bir ve ya iki tane yardımcısı olacak. Bunlarda dışarıdan gelecek. Kılıçdaroğlu dersini çalışmamış. Yönetimde çok başlılık çok tehlikelidir. Bu kalkacak. Bu dinlediğimiz tablo ana muhalafet partisi başkanının ağzından duymayı arzu ettiğimiz bir şey değildi. Yatıp kalkıp tek adam da tek adam. Hep buradan girdiler. Ya tek adam varsa da bu ülkede bu sensin. 7 seçim kaybettin hala işin başındasın. Ama millete gittin mi bir şey yapamıyor. Batı'da 2 seçim kaybetsen partinin başında durmuyor. Böyle liderler tanıdım. ama bu kişiyi anlamak mümkün değil. "

MİLLETİN ADAMLIĞI VAR TEK ADAMLIK YOK

"Artık her işlem Cumhurbaşkanına sorumluluk yükleyecek. Yeni süreçte sorumluluk noktasında daha sıkıntılı bir süreç başlayacak. Artık milletin adamlığı var tek adamlık yok. Millet sahipleniyorsa eyvalla. Sahiplenmiyorsa o makamda kalamazsın. Bir diğer mesele ve bunun üzerinde farklı durulması lazım. Şu an hala Bakanlar Kurulu yetkisi elinde olan OHAL Cumhurbaşkanına veriliyor. Bakın biz OHAL'i niye ilan ettik? 15 Temmuz'u yaşayan ve 249 şehit veren ülkemizde niye bunu ilan ettik? Çünkü bu FETÖ'yü kimlere nereden idare ediyor bütün bunları bulmamız lazımdı. Mevcut yasayla olmaz. Bu yüzden OHAL ilan ettik. Bakın Hollanda'da belediye bir kaç saat içinde OHAL ilan etti. Niye? Benim bakanımı nasıl sınır dışı edecek? Ve hala AB'den bir ses çıkmıyor. Ama biz darbe sebebiyle OHAL ilan ediyoruz hepsi endişeli. Ziyarete geliyorlar. Ya bu OHAL'i ne zaman kaldırıyorsunuz? diye soruyorlar. Biz ne zaman darbe girişimini neticeye kavuşturursak o zaman kaldıracağız. Tabi bu yeni sürece girildiğinde aynen yine bu tür kararlar alınsa dahi karar meclis onayına gidecek. Böyle bir süreç var. Artık askeri mahkemelerin baktığı olaylara da askeri mahkemeler bakacak. Böyler bir sürecin içine giriyoruz. Bununla birlikte tabi askeri ve sivil mahkeme çift başlılığı ortadan kalkacak"

HAYIR DEMEK TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK VERMEKTİR

Berlin'in ortasında çadır kurup para topluyorlar. Sen diyor Kürtsün o zaman bize destek vereceksin. Vatandaşlarıma sesleniyorum hayır demek terör örgütlerine destek vermektir. Kandil İmralı hepsi hayır diyor. Hayır demek bunlarla beraber yürümektir.

ADİL VE REKABETÇİ BİR SİSTEM

"Cumhurbaşkanının tek yetkisi var kanun noktasında. Bütçe. Ona da meclis onayı lazım. Meclis onaylamazsa geçmez. Cumhurbaşkanlığı sisteminin özellikleri nelerdir? Hükümeti seçme yetkisi doğrudan millete ait. Ama o zat sizin yetkileriniz elinizden alınıyor diyor. İstikrar ve güven bir ülkede olursa o ülke süratle kalkınır. Bu düzenlemede milli irade esastır. Dinamik ve dönüşümcü bir modele kavuşuyoruz. İşleri, karar alma süreçleri çok çok seri olacak. Bürökratik oligarşide biz çok çektik. Başkanlık sisteminde bu oluşamayacak. O fırsatı bulamayacak. Çünkü bir defa reformların süratle hayata geçirilme şansını yakalıyoruz. Şuan böyle bir şey mümkün değil. Bundan sonra böyle bir derdimiz yok. Adil ve rekabetçi bir sistem. Cumhurbaşkanının dikkat etmesi lazım. İstişarenin çok iyi çalışması lazım. Adil olması lazım. Toplumsal uzlaşma zemini genişler. Mecliste de millette de. Bunun için halkıyla kucaklaşan bir iktidar anlayışı en büyük hedefimiz. Cumhurbaşkanının hem siyasi hem cezai sorumluluğu var. Bu da Cuımhurbaşkanı'nın kendisine çeki düzen vermesini gerektirir. Bu sistemde güçlü liderler gelecek. Yasama ve yürütme arasında denge sistemi olacak. Güven oyunun kaynağı doğrudan halk. Ne zaman 5 yılın sonunda. Halk kararını verecek ve sen artık gidicisin diyecek. Yasamanın yürütme üzerinde ki denetimi daha etkili. Kanun teklif etme yetkisi sadece yasamaya ait. Kabinede herhangi bir kişinin kanun yetkisi yok. Kararname kanunun üzerinde değil. Eğer o konu hakkında yasama organının çıkarmış olduğu bir kanun varsa bu kararnamenin üzerindedir. Vesayet ve darbe girişimlerini engeller. Burada tek vesayet sahibi millettir. Ve ben inanıyorum ki cumhurbaşkanı ile milletin birleşmesi farklı ve güçlü olacaktır. partili cumhurbaşkanı realiteye uygundur. Geçmişte bunları gördük. Gazi Musatafa Kemal Atatürk partili Cumhurbaşlkanı'ydı. Bunlar niye onları rahatsız etmiyor. Bunları da görmemiz lazım. Kim olursa olsun hangi cumhurbaşkanı olursa olsun. Bizim cumhurbaşkanı olarak milletin hizmetinde olmamız lazım. Ben il il dolaşıyorum Sürekli ülkemin lehinde daha neler kazanabilriz. Sürekli bunun gayreti içerisindeyiz. Ve bu 'Evet'le olur. 'Hayır'la olmaz. Çünkü hayırcıların dikili bir ağacı yok. Hayır diyenler kim FETÖ terör örgütü. Hala kalkıyor 'Yenikapı ruhunu ben temsil ediyorum diyor. İşleri güçleri yalan ya bunların. Bunlar doğru konuşmazlar.

ECDADIMIZ FATİH 21 YAŞINDA ÇAĞ KAPATIP, ÇAĞ AÇTI

"Cumhurbaşkanı anayasaya ters bir kararname çıkaramaz. Ayrıca yasama organına da uygun olmalı. Ben ülkemi adeta bir şirket yönetimi anlayışıyla yönetmek istiyorum derdim. Niye, işte hızla yürümek için. Süratle karar almak için. Dünyada görüyorum 25 yaşında adam bakan olmuş. O ülkelerde oluyor da bizim ülkemizde niye olmasın. Ecdadımız Fatih 21 yaşında çağ kapatıp çağ açtı. Biz onların torunlarıyız ya. Niye yapamayalım. Siyasi sosyal hayatta rekabet gelecek Güveniyoruz. Gençler siyasete kalite katacak."

"MÜNBİÇ YAKINLARINDA BAZI KÖYLERİ ALDIK"

"Son dönemde terörle mücadelede çok farklı bir konuma geldik. Bunlar bitişik nizam evlerde tünellerle evleri birbirine bağladılar. Mardin'de yer atında 1500 kişinin sığınabileceği şehir gibi bir yapı vardı. Ben askerimizin, polisimizin, korucularımızın alnından öpüyorum. Şu son bir kaç ayda akla hayale gelmez operasyonlar yaptılar. Ümit ediyorum Münbiç'te de bu YPG orayı terk eder ve yerli halkı oraya yerleşir. Biz artık mücadele konusunda hem masada hem sahada varız. İşte başkanlık sistemiyle bunları çok daha hızlı yapacağız. PYD/YPG'nin özerklik ilanı tamamı ile hikaye. Türkiye'nin izni olmadan adım atamazlar. Psikolojik ortam yaratmak için. Kendilerinin sonları geldiği için. Şu anda zaten Münbiç yakınında köyleri almış durumdayız. Devam ediyoruz.''

BANA 15 TEMMUZ'U HATIRLATTILAR

"Hollanda'da ki vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bana 15 Temmuz'u hatırlattılar. Oradaki vatandaşım bakanlarıyla yan, yana veya yüzyüze olamamanın da sıkıntısını çektiler. Çünkü ayrı sokaklardaydılar. Ama Fatma Hanım seslerini duyuyor. Buna rağmen kendileri ile mutabakatı sağladığımızda artık saat 4-4,5 gibi ablasıyla beraber alıyor kendsini iki tane goril. Ve o iki goril kendilerini götürüyor. 1 buçuk saat de karakolda bekletiyorlar. Ondan sonra yola çıkıyorlar. Ben inanıyorum ki vatandaşlarımın oradaki duruşu batıya çok iyi bir emsaldir. Yani bugün orada yarın başka bir yerde.

"AB İLE İLİŞKİLERİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ"

"AB ile ilişkileri gözden geçirmemiz gündemde. Ama şimdi hedef 16 Nisan. Avrupa hala bizi oyalamaya devam ediyor. Malta'nın dönem başkanlığında da maalesef taktik aynı. Mülteciler konusunda verdikleri sözler vardı. Ortada bir şey yok. Vizelerin kaldırılması meselesinde de oyalama taktikleri devam ediyor. Bunlar dürüst değil. Samimi değil. Vize meselesi 2016 sonuna kadar bitecekti ama bitmedi."

"GÜVEN OLMADAN İSTİKARAR OLMAZ"

"Bu ülkenin rejim tartışmaları 1923'te son buldu. Bu sadece bir yönetim sistemidir. Rejim değil sistem değişiyor. Bu sistem hep koalisyonları getirmiştir. Ve ülkeyi getirdiği durum ortadadır. Başkanlık sisteminin olduğu ülkelere baktığımız zaman bir başarı görüyoruz. sistem takır takır çalışan bir sistem olduğunda ve iyi de bir yönetici olduğunda ülke sıçrama yapar. Güven ve istkrar. Güven olmadan istikrar olmaz. Öyle bir sistem olacak ki güveni yakalayalım. İnşallah Türkiye'yi 2023'te ilk on ülke arasına sokacağız. Hedefimiz bu. En az kişi başı milli geliri 15 bin dolara getirmemiz lazım."

KILIÇDAROĞLU'NUN SÖZLERİNE YANIT

"Milletime şunu hatırlatmak istiyorum. Kılıçdaroğlu BM'nin adresini bilmiyor. Bildiği zaman orada nasıl konuşulacağını bilir. Kılıçdaroğlu'nun küçümsediği milletin evine 16 bine yakın muhtarım geldi. 'Ben ayağınıza geldim o ayağına çağırıyor' diyor. Ben ayağıma çağırmıyorum. Türk milleti adına sahibi oldukları külliyede ağırlıyorum. BM'de konuşmanın dili başka. İşte bu bunların karakteri. Bu ne demek ya. Orada konuşan Erdoğan'ın, ülkenin halkını kandırmaya hakkı olabilir mi? Burada hangi siyasi mesajları veriyorsam, orada da aynı mesajları vermem lazım. Eğer bunu başaramazsam ne renksiz adam derler. Muhtarlara konuşulduğu gibi orada konuşulmaz' diyor. Lafa bak ya. Onlar benim muhtarlarımdan daha mı ileri? Onlar da seçilmiş onlar da seçilmiş "

Prof Dr. Naci Görür'den yeni uyarı: "Endişe verici, ciddi çalışılmalı" Hotmail ve Outlook Giriş Linki 2024 - Yeni Hesap Açma, Oturum Açma Ünlülerin avukatı Ayhan Sağıroğlu vefat etti
Sonraki Haber