Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ATO üyelerine: "Sakın fırsat vermeyin!"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Ödül Törenine katıldı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
Ekonominin güçlenmesinde devlet politikaları çok önemli.Güçlü ekonomi güçlü devlet demektir. Ekonomisi güçlü olmayan bir devletin diğer hizmetleri de milleti mutlu edemez, güçlü ordu kuramaz.
Sömürülen kıtaların asli sahipleri hala toparlanamadı. Bu zulüm bugün hala devam ediyor. Bizim medeniyetimizde fethedilen yer sömürülen yer değil, tüm imkanlarıyla ihya edilen yerdir.
Ecdadımız Ayasofya'yı yıkmayı aklından bile geçirmemiştir. Bunun yanında asırlarca bu şehirlerde büyük yapılar inşa etmeye çalışmıştır.
Hiçbir zaman sömürgeci olmadık. Eline diline beline sahip olmayı kabini kapısını alnını açık tutmayı hedefleyen bir medeniyetin bizleri başka bir yola çıkarması mümkün değildir.
Sizi bölmek isteyenler olabilir. Bunlara sakın fırsat vermeyin. Çünkü buralar artık bir FETÖ darbesi daha yememeli
Türkiye'nin geçtiğimiz 15 yılı, milletimiz ile el ele verek hizmetlerle donattığımız bir dönem oldu. Maalesef yakın geçmişimizi çok çabuk unutuyoruz. Bugün döviz 3 kuruş yükseldi, akaryakıt 2 kuruş arttı diye karalar bağlayanlar, ancak 15 yıl öncesinin Türkiyesini bilmeyenler olabilir. Ülkemiz ekonomisinin bir gecede yerle yeksan olduğu günlerden biz buralara geldik.
Şimdi birkaç temel veri ile geçtiğimiz 15 yılda ülkemizin enreden nereye geldiğini hatırlatmak istiyorum.
2003-2016 yılları arasında yüzde 5.7 büyüdü. Gelişmekte olan ülkeler arasında en başta yer alıyoruz.
2016 yılında dahi yüzde 3.2 oranında büyüme elde ettik.
Bu yıl ilk iki çeyrekte yüzde 5.2'yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin yüzde 7 olması kimseyi şaşırtmayacaktır.
İnşallah az bir gayretle 1 trilyon dolara ulaşacak durumdayız. Bunu sizlerle beraber yaptık, devam edeceğiz.
Milli gelire göre dünyanın 17'nci, satınalma parametresiyle dünyanın 13'ncü büyük ekonomisine sahibiz. Hedefimiz 10 büyük ekonomi arasına girmek. Bunun için mevcut durumumuzu ikiye katlamamız yeterli olacaktır.
Geçtiğimiz 15 yılda neredeyse 3.5 kat büyümüş Türkiye'nin önümüzde 6-7 yılda 2 kat büyümesinin önünde hiçbir engel yoktur.
Nitekim kapasite kullanım oranlarının yüzde 80'i bularak son 10 yılın zirvesine çıkması, üretimdeki artışın ve büyüme eğilimin sürdüğüne işaret ediyor.
İstihdam konusunda ise aslında çok ciddi bir başarımız var. 2005 yılında 19.6 milyon olan istihdam edilen kişi sayısı bugün 28.8 milyona çıktı.
Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımı öyle yüksek seviyelere ulaştı ki işsizlik oranını hedeflediğimiz düzeye çıkaramadık. Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımının yükselmesi bizi daha da güçlü kılar. Bizim görevimiz, daha çok istihdam sağlayacak politikalar geliştirmek.
Mesela ihracat son günlerde çok güzel haberler aldığımız başka bir alan. Yaşanan olumsuzluklar sebebi ile 143 milyar dolara kadar geriledi. Bir rekora doğru gidiyoruz. Ekim ayı itibarıyla 15 milyar dolarlık artışla 154.2 milyar doları buldu. 2017 ihracatının 155 milyar doların üzerine çıkması muhtemeldir. Daha önce ithal ettiğimzi ürünlerimizin artırıp kendimiz yapabiliyor hatta bunları ihraç edebiliyor hale geldi.
Turizmde de kayıplarımızı telafi ettik. Eylük sonu itibarıyla turist sayısında 25 milyonu, turizm gelirinde de 20 milyar doları geride bıraktığımız bir sezon yaşıyoruz. 30 milyar doların üzerine de çıkacağız. 36 milyon turist ve 34 milyon dolara ulaşmış bir ülke olarak, çok mesafemiz var.
Merkez Bankası rezervlerimiz... Şimdi yeniden 17 ila 120 milyar dolar arasında bir yere ulaştık. Borsa İstanbul rekor üstüne rekor kırıyor. Faizler, benim ekonomide en çok muzdarip olduğum alanı oluşturuyor. Birilerinin faizdeki anlayışına katılmıyorum. Mevduat hesaplarına girecek olanlar bilesiniz ki güven esaslı yarışa girecektir.
Ayağımıza takılan onca çelmeye, yapılan onca ihanete rağmen hala dimdik bir Türkiye ekonomisi vardır.
Bu milletin mayası sağlam olduğu gibi ihanet tohumları da bizde kök salamaz. Milletimiz kimin ne olduğunu bir bakışta anlar. İnşallah şimdi aynen o dev projelerle o çılgın projelerle yolumuza devam.
İstanbul'da Kanal İstanbul bitme noktasına geldi artık ihale aşamasında.
İnşallah Ankaramızda da benzer projelerle... Fuar alanı meselesini de inşallah bu dönemde bitireceğiz. 1 yıl içerisinde bu fuar alanının bitirilmesini istiyoruz.
Yaptığımız proje çalışmaları inşallah Akyurt fakir kalmayacak. Oraya da çok zengin proje gelecektir.
İnşallah Kanal İstanbul gibi turizmde dev projelerimizin ayağa kalktığı, şimdi en önemlisi İşte Sağlık'ta Bilkent bitiyor. Bilkent'teki şehir hastanemiz Şubat sonuna kadar bitecek.